๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 22 Ağustos 2010, 21:28:10



Konu Başlığı: Nefislerimiz birer sinsi Hannibal
Gönderen: Sefil üzerinde 22 Ağustos 2010, 21:28:10

Nefislerimiz de aslında birer sinsi Hannibal!


Türkiye’yi dehşete düşüren Ankaralı katilin insan etini nasıl yediğiyle ilgili anlattıkları milyonlarca insanın midesini bulandırdı, psikolojisini bozdu. Çoğu insan konuyla ilgili haberlerin devamını getiremeyip ya sayfayı çevirdi, ya da kanal değiştirdi. Herkes bu kişinin ne kadar iğrenç, ne kadar tiksinti duyulacak bir iş yaptığında hemfikirdi ve yine herkes “şükürler olsun böyle şeyler”den uzak olduğu için memnundu. Ancak, böylesine iğrendirici bir fiili işlemek için illa da birini öldürmek gerekmiyor ve yine böylesine iğrendirici bir fiilden aslında hiçbirimiz çok da fazla uzak sayılmayız. Aslında dikkat edersek hepimizin iç dünyamızın bir bölümünde sinsi sinsi bakınan “nefis” adlı “Hannibal*”lar beslediğimizi görmek hiç de zor olmayacak. Kendi “Hannibal”larımızı beslememize sebep olan fiil ise neredeyse her gün çeşitli ortamlarda kendimizi sakınamadığımız “gıybet” günahı.

Cenab-ı Hak, Hucurat Sûresi 12’nci ayette “Bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şekilde konuşmak” demek olan gıybeti öyle bir tarif ediyor ki, tüylerimizin diken diken olmaması mümkün değil: “Ey iman edenler! Bazınız, bazınızı gıybet etmesin! Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi! İşte bundan nasıl da iğrendiniz! Artık ALLAH’tan korkunuz!”

Gıybet, ayetten de anlaşıldığı gibi en büyük günahlar arasında yer alıyor.  Peygamberimiz (sas) bir gün ashabına gıybeti sordu. Halbuki sahabiler gıybetin ne olduğunu az çok bilirlerdi; ama onların cevabı tam bir teslimiyetle, “ALLAH ve O’nun resulü daha iyi bilir!” şeklinde oldu. Efendimiz izah etti: “Gıybet, kardeşini, onun hoşlanmadığı bir sıfat ile anmandır.”. Ashab “Kardeşimde söylediğim sıfat bulunuyorsa?” diye sorunca Efendimiz, “Söylediğin sıfat eğer kardeşinde bulunuyorsa gıybet etmiş olursun, bulunmuyorsa iftira etmiş olursun!” buyurarak hepimizin hâlâ karıştırdığı konuyu izah buyurdu.

Şöyle bir baktığımızda, gıybetin en yıkıcı günahlardan biri olduğunu çevremizden de görebiliriz. Dargınlıklar, boşanmalar, düşmanlıklar, iftiralar, intiharlar ve birçok cinayetin sebebi gıybettir. Sevgi ve dostlukları ortadan kaldıran gıybet, aynı  zamanda toplumsal ve bireysel manevî bir hastalıktır. Bu bakımdan, Müslüman, dedikodu etmek, ötekini berikini çekiştirmek suretiyle ahlakını bozmaz. Bu konuda Kur’an bize şu öğütte bulunuyor: “Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalpten her biri bundan sorumludur.” (Kur’an, İsra/36)

Bir gün Peygamber Efendimiz’e (sas) bir sahabi geldi. Boyu kısaydı, geri dönerken Hz. Ayşe validemiz onun boyunun kısa olduğunu ima etti. Peygamberimiz (sas) “Tükür ya Aişe!” dedi. Aişe (r.anha) validemiz tükürdü ve bir et parçası ağzından düştü. O an koskoca ümmete vekaleten imtihan olunan Aişe validemiz, “Ama ben olan bir şeyi söyledim!” deyince Efendimiz (sas), “Olanı söylemek gıybettir zaten. Olmayanı söyleseydin iftira olurdu.” buyurdu.

*”Hannibal Lecter”, ünlü oyuncu Anthony Hopkins’in “Kuzuların Sessizliği” filminde canlandırdığı kurbanlarını yiyen bir seri katilin adı.