> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Herkesin takvimi zamanı kendine
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Herkesin takvimi zamanı kendine  (Okunma Sayısı 901 defa)
24 Ocak 2011, 16:55:25
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 24 Ocak 2011, 16:55:25 »



Herkesin takvimi/ zamanı kendine


Bizim olan her şeyin devrilerek yerine Batı’nın “eski“lerinin (sözün gelişi değil, sahiden eski) ikame edildiği yıllarda, kaşla göz arasında takvimde de değişiklik oldu. Aslında olan şuydu:

Müslüman zamanının Hıristiyan zamanıyla değiştirilmesi.

‘Devrileni‘ ve onun yerine ikame edileniyle her iki takvim de kendisine dini bir olayı referans almıştı. Hicri takvim Hz. Peygamber’in hicretini başlangıç olarak alırken, onun yerine resmi takvim ilan edilen Gregoryen takvimi, Hz. İsa’nın doğumunu (!) başlangıç tarihi olarak alır. Laik Türkiye’nin resmen kabul ettiği takvime ismini veren de Kilise’nin başıdır: Papa III. Gregorius…

Bunun anlamı şudur: Her takvim kendi zamanıyla, kendi değerleriyle ve kendi dini-imanıyla gelmektedir. Anlayacağınız, birilerinin dediğinin aksine, paranın olduğu gibi takvimin de dini-imanı vardır. Bu sadece adı geçen iki takvim için değil, Musevi, Maya, Mısır, Hint, Aztek vb. gibi diğer takvimler için de geçerlidir. Bütün bu takvimlerin de, kendilerini ortaya çıkaran halkların inanç sistemiyle bire bir alakası vardır.

Bizde bir çok şey gibi “zaman” da, bir yerinden yırtılıp ikiye ayrıldı. Onun için zaman tasavvurumuzu kaybettik. Kendi zamanının dışında yaşamaya “anakronizm” diyorlar. Biz de, toplum olarak anakronik olduk.

Bana sorarsanız, sorun şu ya da bu takvimin kutsallığıyla, ya da iyiliği-kötülüğüyle (!) ilgili değil. Sorun doğrudan zaman algısıyla ilgili. Dahası, zamanı algılayamamakla ilgili. Birileri tutsun, canları öyle istediği için size ait olan zamanı bir yerinden yırtsın ve o yırttığı yere başkalarına ait olan bir zamanı zamklasın ve buyurun size “yeni zaman” desin; ne olur bunun sonu?

Bunu kendi bireysel zamanınız için de düşünebilirsiniz. Ömrünüzü, bir başkasının gelip size sormadan ve rızanız hilafına bir yerinden itibaren yırttığını düşünün. Bu aslında sizi ikiye biçmekten farksızdır ve artık siz “zamanı yırtık” birisiniz. Sadece zamanı değil, kişiliği yırtık, kimliği yırtık, hafızası yırtık, tarihi yırtık, aklı yırtık ve tabi ki toplumu yırtık biri…

Zaman algısındaki bu kökten kırılma, kendi üretip kutsadıkları ideolojilerin arkasına sığınan egemen sınıfların giderek zamanı kaybetmelerine yol açtı. Bu ülkede kendini “çağdaş” sanan bir sürü “çağdışı” kafalının, kendini “modern” sanan bir yığın “pre-historik çağ” yabanının, kendini “ilerici” sanan bir dolu “geriler gerisinin” varlığı, ancak zaman algısındaki bu kökten kırılmayla açıklanabilir.

Adam sırtına akademik unvan kıyafeti olarak, başka bir kültürün kendi zamanına ait papaz cübbesini geçirmekle iftihar ederken, kendi vatandaşının kendi zamanına ait cübbesini görünce cinleri-şeytanları tepesine çıkıyorsa, bunu neyle açıklarsınız?

Putperest kuzey kültürüne ait bir hurafe olan Noel Baba efsanesinin kahramanının sakalına hayran olup kukuletasını başına geçirirken, kendi zamanlarının yırtılmasına izin vermeyen insanların sakalına ve sarığına olan düşmanlık ve kinini nasıl izah edeceksiniz?

Dahası Papa III. Gregoryus’un takvimini savunurken içine düştüğü komikliği göremeyen bu zavallının, kendi zamanına karşı duyduğu bu akıl dışı nefret ve başkalarının zamanına duyduğu bu abartılı hayranlığı hangi psiko-patolojiyle teşhis edeceksiniz?

Zaman algısındaki bu kırılma, oradan mekan algısına da sirayet etti. Zaten bu beklenen bir sonuçtu. Çünkü zaman, mekanın hareketinden başka bir şey değildi. Takvim de, asli dili olan Arapça’da, “ölçme, değerlendirme, kıymet biçme, konum belirleme” anlamlarına geliyordu.

Kendi zamanlarını kaybedenler, aslında sadece zamanı değil, başta mekan olmak üzere, insanı, eşyayı ve hayatı doğru bir biçimde ölçme-değerlendirme yetisini kaybetmeye adaydırlar.

Bugün de yaşanan budur.


Mustafa İslamoğlu
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Herkesin takvimi zamanı kendine
« Posted on: 06 Mayıs 2024, 18:10:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Herkesin takvimi zamanı kendine rüya tabiri,Herkesin takvimi zamanı kendine mekke canlı, Herkesin takvimi zamanı kendine kabe canlı yayın, Herkesin takvimi zamanı kendine Üç boyutlu kuran oku Herkesin takvimi zamanı kendine kuran ı kerim, Herkesin takvimi zamanı kendine peygamber kıssaları,Herkesin takvimi zamanı kendine ilitam ders soruları, Herkesin takvimi zamanı kendineönlisans arapça,
Logged
24 Ocak 2011, 17:25:03
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 24 Ocak 2011, 17:25:03 »



  Allah razı olsun..İlginç bilgiler..Düşünülmesi gereken konular..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes