> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Namaz Muhasebesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Namaz Muhasebesi  (Okunma Sayısı 700 defa)
03 Kasım 2010, 12:23:25
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 03 Kasım 2010, 12:23:25 »



Namaz Muhasebesi

Cafer Durmuş


Bir gün oturup, yeniden namazı konuşmaya… Kelime-i şehadetten sonra İslâm’ın en mühim rüknü olan namazla münasebetimizin nasıl seyrettiğini düşünmeye… Ne dersiniz?

Mesela suyun izzetine el vurduğumuzda, abdest azalarıyla birlikte gönlü de O’na hazırlamanın heyecanını ne kadar duyuyoruz? Namaz gibi toplayıcı bir ibadetle huzûr-ı ilâhîye durmanın ne büyük mazhariyet olduğunun ne kadar bilincindeyiz? Nanmaz vesilesiyle periyodik aralıklarla dünya meşgalesinden -yangından mal kurtarır gibi- çekilip alınmamızdaki inceliğin farkında mıyız?

Kabe-i Muazzama iki kaşın arasındaymış gibi huzûra durduğumuzda, âyetleri okurken O’nunla mükaleme halinde olduğumuzu hissedebiliyor muyuz? Her gün kıldığımız beş vaktin rutin hale gelmemesi için ne yapıyoruz?

İçimizde miracı yaşamak için, günleri geceleri daha çok namazla donatmaya… Çeşitli vesilelerle nafileleri alışkanlık edinmeye çabalıyor muyuz? “Dinin direği” olarak tarif edilen bir ibadet hayatımızda nereye tekabül ediyor? Namazı hasretle beklediğimiz, secdeyi özlediğimiz anlar oluyor mu?

Âyet-i kerîmede namaz, “mü’minlerin bir yerde bulunmasının alamet-i farikası”1. olarak zikrediliyor ve “mü’minlerin namazlarını huşû ile kılmaları tebcîl ediliyor.”2

Allah Rasûlü (s.a.v), İslamla şereflenen insana öncelikle beş vaktin ikamesini emrediyor. Sonra günün belli vakitlerindeki nevafili itiyat edinmeyi yüksek bir hedef olarak gösteriyor. Korku, ümit, sevinç ve hüzün gibi beşerî hallerin hemen hepsini namazla karşılamayı öğretiyor. Ve namazı Müslümanca hayatın merkezine yerleştiririyor, son nefesini verirken, “Namaza dikkat edin” buyuruyor.

Çünkü o (s.a.v), namazın insanı İslâm dairesinde tutan daimî bir kontrol mekanizması olduğunu bilmemizi istiyor. Müslüman’ın giyim kuşamını, yeme içmesini hatta düşüncesini disipline edeceğini bilmemizi istiyor. Namazın, fert ve toplum hayatında huzur ve sükun teminatı olduğunu anlamamızı arzu ediyor. “Allah bu ümmete zayıfların duası, namazları ve ihlasları sebebiyle yardım eder”3 buyruğu ile, namaz ve dualarımızın merhamet-i ilâhiyyeyi üzerimize celb edeceğini bilmemizi istiyor... Onun (s.a.v), namazla ünsiyete dair gösterdiği hedeflerin neresindeyiz?

***

Kur’ân-ı Kerim’de, önceki peygamberlere de namazın emredildiğini görüyoruz.4 Bu da namazın güçlüklere karşı koymada önemli bir fonksiyonu olduğunu gösteriyor. Öyleyse “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin”5 âyetinde işaret edilen “istiâne bilinci”nin neresindeyiz? Sevinç ve hüzne dair başımıza gelen bir şeyi namazla karşılamaya nefsimizi ne kadar alıştırabildik? Düşüncelerimizi namazla durultmaya, niyetlerimizi öncelikle huzûr-ı ilâhîye arz etmeye ne kadar alışabildik?

Eğer yapıp ettiklerimizi sık sık namaz terazisinde tartmaya alışırsak, o mutlaka bizi arıtır. Çünkü namaz, maddî temizliğe vesile olduğu gibi, sahibini günah bataklığına düşmekten de alıkoyar,6 tertemiz yaşamanın teminatı olur. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v), “Günde beş vakit namazını eda eden bir mü’minin, evinin önünden akan nehirde günde beş defa yıkanıp temizlenen insan gibi günah kirlerinden arınacağını”7 müjdelemiştir. Böyle bir arınmışlığa ve daha fazlasına ne kadar istekliyiz?

Namaz, dış görünüşü itibarıyla bir takım şekil, dua ve zikirden ibaret ise de, özünde “dünya ve-mâ fîhâ”dan alakayı keserek Allah’ın huzûruna durmaktır, secdede huşû ile O’nun manevî huzûruna yaklaşmaya yol aramaktır.8 Bunun ne kadar farkındayız?

Müslüman için namaz İslâm’la bağlarını güçlendireceği sağlam bir kulp, masiyetlerden arınarak uzuvlarını ve kalbini nurlandıracağı rahmet pınarı, İslâm ahlâkının güzelliklerini yaşayarak öğrenip öğretebileceği bir mekteptir. Bir insan olarak karşılaşacağı her durumda halini Allah’a arz edeceği bir sığınaktır…

Namaza dair nefsimize soracağımız diğer bazı sualler şunlar olmalı: Kametsiz ezanla başlayıp, ezansız namazla noktalanan bir yolculuk diyebileceğimiz ömürde, ezanla kamet arasına hangi hedefleri sığdırmaya çabalıyoruz? Namazlarımızın Efendimiz’in namazına benzemesi adına huşûu ne kadar arıyoruz? Nafilelerle günlerimizi gecelerimizi tezyin etmeye ne kadar fırsat bulabiliyoruz? Namaz sevgisini gönlümüze nakşederek oradan gönüllere taşıma adına neler yapabiliriz?

Yedi yaşında başlayıp son nefese kadar devam edecek bir beraberliğin, gün geçtikçe tatlanması için, işi ciddiye almak gerekiyor. Belli aralıklarla durumu kontrol edip, heyecanı tazeleyecek atılımlar yapmak gerekiyor.

Oku / Düşün

“Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.” (Rahmân, 55/33)

Burada “güç” olarak tercüme edilen âyetteki “sultan” kelimesinin, tefsirde “yetki” manasına da gelebileceği belirtiliyor. Bu dikkate alınarak âyet-i kerimenin ilgili kısmı, “Göklerin ve yerin sınırlarını aşıp ötelere geçebilmeniz ancak Allah tarafından verilecek bir yetki ve imkanla olabilir” şeklinde açıklanıyor. Ve şu yorum getiriliyor:

“Bu takdirde, muhatapların kainatta geçerli sünnetullah çerçevesinde ortaya koyacakları çabaları neticesinde elde edecekleri kuvvete bir gönderme yapılmış olmaktadır. İnsanoğlunun kainatı tanıma adına en uzak noktalara nüfûz etme arzusu, yadırganamaz. Büyük bir güç oluşturarak bu konuda belli bir mesafe alınabilir.

Âyet-i kerimede cinlere ve insanlara; dünya hayatında kendilerine tanınan imkanlara aldanmamaları hatırlatılmakta, ölümden ve huzûr-ı ilâhîde verilecek hesaptan kaçmanın aslâ mümkün olmadığı hatırlatılmaktadır…”9

Kur’ân-ı Kerîm’de olmuş ve olacak hadiselerin tohumları var. Burada işaret olunan mucizevî yolculukla birlikte, bizce önemli olan gönül fezasının derinliklerine yola çıkmaktır. Akılla elde edilen sonuçları gönül zenginliği ile insanlığa sunabilmektir.

İnanıyoruz ki, önce içini ıslah etme kaygısına sahip insanlar, âyette işaret olunan yolculuğa çıktıkları gün, fezalara yolculuk gerçek anlamını bulacaktır.

Dipnotlar

1 Bkz; Hac, 22/41

2 Bkz; Müminûn, 23/2.

3 Nesâî, Cihad, 43.

4 Bkz: Bakara, 2/83; Yûnus, 10/87; Hûd, 11/87; İbrahim, 14/37.

5 Bakara, 2/153.

6 Bkz; Ankebût, 29/45

7 Bkz: Buharî, Mevâkit, 6.

8 Bkz: Alak, 96/19.

9 Bkz; Kur’ân Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, DİB Yayınları, İlgili ayetin açıklamaları.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Namaz Muhasebesi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 23:21:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Namaz Muhasebesi rüya tabiri,Namaz Muhasebesi mekke canlı, Namaz Muhasebesi kabe canlı yayın, Namaz Muhasebesi Üç boyutlu kuran oku Namaz Muhasebesi kuran ı kerim, Namaz Muhasebesi peygamber kıssaları,Namaz Muhasebesi ilitam ders soruları, Namaz Muhasebesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes