> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık  (Okunma Sayısı 624 defa)
25 Kasım 2010, 15:00:48
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 25 Kasım 2010, 15:00:48 »



Mustaz’aflık Ya Da İkinci Sınıf Vatandaşlık


Dünya nüfusunun büyük bir kısmını mustaz’afların oluşturduğu, bunların sessiz çoğunluk olarak birilerinin tahakkümü altında yaşamak zorunda  bırakıldıklarından  haklarını ve özgürlüklerini doyasıya kullanamadıkları tartışmasız bir gerçektir. Dünyayı parselleyenler, her nedense,  güçsüzlerin söz sahibi olmasını istemediklerinden bunları sürekli olarak gözetim ve denetim altında tutmuş,  kendi iradelerini kullanmamaları için önlerine setler çekmişlerdir. Onlara göre ancak güçlü olan ayakta durabilecekleri gibi…

Toplumların sosyolojik bir gerçekliği olan mustaz’aflar elbette ki yadırganacak, ayıplanacak, dışlanılacak ve küçümsenecek değildir. Mustaz’aflardan bir kısmı fiziksel ya da biyolojik bakımdan güçsüz olan kesimdir. Öyle ki, bunlardan zorba güçlerin baskılarına karşı koymaları, direnmeleri beklenemez. Bunlar kadınlar, yaşlılar, çocuklar, bedensel ve zihinsel  bakımdan  engellilerdir; güçsüz olmaları nedeniyle kurtarılmayı beklerler. Nitekim Nisa suresinin 75. ayetinde mustaz’af  erkek, kadın ve çocuklar uğruna savaşa katılmak gerektiği emredilmektedir. Aynı surenin 98 ve 99. ayetlerinde ise yardım ve destek olmadıkça kendi başlarına kurtuluş yolu bulamayan bu kesimin  mazur görüldüğü, savaş ve direnme yükümlülüklerinin bulunmadığı belirtilmiştir.

Mustaz’af sınıfların diğer kısmını ise ruhsal, zihinsel ve kültürel bakımdan eziklik içerisinde bulunan kimseler oluşturur. Bunların içinde yaşadıkları toplumsal yapı, sosyolojik ve ekonomik ilişkiler, siyasal propaganda onları zihinsel bakımdan güçsüzleştirmiş ve adeta sorgulama, eleştirme, araştırma ve bulundukları durumdan bir an önce kurtulabilmek için çözüm yolları arama melekeleri işlevsiz hale gelmiştir. Bunlar yaşadıkları toplumda var olan ideolojik ve kültürel propaganda araçlarının kıskacı altındadırlar. Yığınlaşmış, bu duruma razı olmuş ve bir merkezden rahatlıkla idare edilebilen bu kesim kendilerine sunulan hemen her şeyi yerine getirmektedirler. Bu kesimin mazereti hiçbir zaman kabul edilmeyecek ve bunların cehennem azabını tadacakları  Kuran’ı Kerim’de belirtilmiştir. Sebe suresinin  31, 32 ve 33. ayetlerinde bu gerçeklik şu şekilde belirtilmektedir:

“İnkar edenler dedi ki : ‘Biz kesin olarak ne bu Kur’an’a inanırız ne ondan öncekine.’Sen o zulmedenleri Rablerinin huzurunda tutuklanmış olarak  görsen, sözü birbirlerine karşı evirip çevirir. (birbirlerine yöneltirler) Mustaz’aflar müstekbirlere derler ki: ‘Eğer sizler olmasaydınız gerçekten bizler müminler olurduk.”

 “Müstekbirler mustaz’aflara dediler ki: ‘Size hidayet geldikten sonra sizi  biz mi alıkoyduk? Hayır, siz suçlu-günahkârlardınız.”

 “Mustaz’aflar da müstekbirlere: ‘Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler kurup bizim Allah’ı inkar etmemizi ve O’na eşler koşmamızı bize emrediyordunuz.’ dediler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar. Biz de inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardır?”

Bu kategoride yer alan mustaz’af kitlelerin uyarılmaya ihtiyaçları vardır. Bunlar uyarılmadıkları sürece içinde bulundukları durumu sezemeyecek, farklı bir hayat tarzını aramayacaklardır. Uzun bir süreç alıştıkları düşünce ve  davranışlar onları zihinsel ve ruhsal bakımdan uyuşturmuştur. Güçlü uyarıcılar aracılığıyla mustaz’af kesimin içinde bulunduğu bu karanlıktan kurtarılması gerekir. Onlara öncelikle şu uyarıların iyi yapılması gerekir: Müstekbirler  azınlıktadır ve onların güçleri yoktur. Onlar yalnızca başkalarının haklarını gasp ederek güç kazanmışlardır. Gasp edilen ne varsa ellerinden alındığı takdirde onların zavallı oldukları gün ışığı gibi ortaya çıkacaktır. Mustaz’aflar halkın çoğunluğunu oluşturur, zayıf ve güçsüz değillerdir. Onları güçsüzleştiren müstekbirlerin telkinleridir. Bu nedenle mustaz’aflar zayıf oldukları yönündeki duygudan  bir an önce kurtarılmalıdır. Müstebirlerin oyuncağı olmaktan ve ikinci sınıf vatandaşlık duygusundan sıyrılıp gerçek kimliklerini, herkes kadar söz sahibi olduklarını ve herkes gibi kendi iradeleri ile tarihi yönlendirebileceklerini kanıtlamalarına fırsat verecek  çözüm yolları sunulmalıdır. Müstekbirlerin  yalancı güçlerinden dolayı aşağılık duygusuna kapılmaktan arınmaları,  kendi güçlerini insanlık adına olumlu bir şekilde kullanabilmeleri için onlara  Kur’an’dan, tarihten ve yaşadıkları coğrafyadan somut örnekler verilmelidir.

Mustaz’aflık süreklilik arz eden bir yazgı olmaktan çıkarılıp bir an önce gerçek iradeler ortaya konmalıdır. Ne zalim olmaya ne de mazlum olmaya heveslenilmelidir. Sürekli olarak mustaz’aflıktan, çaresizlikten dem vurulup ikinci sınıf vatandaşlık duygusu kronikleşirse Allah’ın(c.c) vermiş olduğu haklar ve özgürlükler despotlara kaptırılır ve insan kendi yaptıklarıyla köleleşir. Mustaz’af duruma düşmek elbette ki kınanamaz; ancak, mustaz’aflığa  razı olmak hiçbir zaman affedilemez. Tıpkı, musibet gibi… Başa gelen bir musibete karşı şükretmek, sabretmek gerek. Ancak musibeti istemek ve musibetlerden medet beklemek gibi  bir anlayış kabul edilemez. Tarihin, kültürün, siyasal hayatın ve ekonominin aktörü olunmalıdır.


Altan Murat Ünal
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık
« Posted on: 26 Nisan 2024, 17:24:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık rüya tabiri,Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık mekke canlı, Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık kabe canlı yayın, Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık Üç boyutlu kuran oku Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık kuran ı kerim, Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık peygamber kıssaları,Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık ilitam ders soruları, Mustazaflık ya da ikinci sınıf vatandaşlık önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes