๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 23 Aralık 2010, 14:53:41



Konu Başlığı: Müslümanlar neden geri kalıyor
Gönderen: Hadice üzerinde 23 Aralık 2010, 14:53:41
Müslümanlar neden geri kalıyor


Hekimoglu ismail

Müslümanları geri bırakan sebepler, ekonomik sebeplerdir.

Amerika'da füze eğitimi gördüm. Amerikalıya beni talebe eden, Amerikalıyı bana hoca eden nedir? Amerikalının ilmidir! Amerikalı benden üstün değil, üstün olan, Amerikalının ilmiydi... Onun için o emir verdi, ben yaptım. O patron oldu, ben işçi. Bu durum her şeye şamil!..

Pekiyi biz bu durumda ne yapacağız?

İlimde, teknikte, ahlakta ilerleyeceğiz...

Bediüzzaman buyurmuş ki, "İslam'ın tealisi (yükselmesi, hâkim duruma gelmesi) maddeten kalkınmakla mümkündür."

Müslüman ve para... Bu ikisi birbirini tamamladığı gün, süper güçler yer değiştirecektir. Tahmin ederim, paraya hâkim olmayan Müslüman'ın dünyası da ahireti de cehennem olacaktır.

Para, ata benzer. Süvari, atı idare edemezse, süvari, atın gittiği yere gider. Eğer atı idare ederse, kendisi istediği yere gider. Her insanın önünde "her an" iki yol vardır. Biri cennete, diğeri cehenneme gider. Her iki yola da PARAYLA GİDİLİR! Maddeyi, materyalistler putlaştırırken, Müslümanlar maddeye hâkim olacak, İslam'ın emrine sokacak. Parayı, Müslümanca idare edemeyenin her şeyi biter!

Para nasıl İslam'ın emrine sokulur?

Para, İslam'a uygun, helal yerden kazanılır, helal yola harcanırsa, İslam'ın emrine sokulmuş olur. Bu, "helal" kelimesi, şahısları, aileyi, milleti, devleti kurtarmaya yeter. الله, bir kelimeyle, herkesi kurtarmayı biliyor.

Ferdî çalışmalara hayır! İslamiyet ümmet dinidir. Yani kardeşler dinidir. Ya hep beraber kalkınacağız ya hep beraber batacağız!

"Bugün, Müslümanların üzerindeki büyük felaketlerden biri nedir?" diye soruldu.

Bana göre günümüzün büyük felaketi israftır. İsraf, zaruri olmayan şeyleri, zaruri saymaktır.

Lüks, her yeri tutuyor, kapatıyor. Evlerde namaz kılmaya yer kalmıyor. Ben, lüksün her türlüsüne karşıyım. Mesela evde, hanımlar tek çeşit yemek yapmalı; fakat her öğünde yemek değişmeli. Çeşit çeşit yemek, mide için değil, ağız tadı için...

Mesela aniden misafir gelse, evde de o an üç dört çeşit yemek olmasa, "eyvah rezil oldum" der, misafire ya yemek çıkarmayız yahut yüklü paralar verip, alışveriş yapar, misafire yemek hazırlarız. Aslında buna gerek yok. Mutfaktaki kilerde makarna vardır. Onu haşlarız, üstüne yoğurt döker, misafire ikram ederiz. Bakın ne güzel ikram oldu. Efendim, bizi makarna ikram ettik diye ayıplarlarsa? Bir insan kendini cemiyete beğendirmeye çalışırsa, o insanın Rabbi cemiyettir. Kendimizi الله'a beğendirmeye çalışacağız.


"Misafire peynir ekmek çıkarmak ayıp. Öyleyse aç kalsın." Böylece misafirlik ölüyor. Misafirliğin bitmesiyle fikir teatisi ölüyor.

Mehmet Akif, "Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor" derken, ben de "Bir yemek uğruna ya Rab, ne fikirler batıyor!" diyorum.