๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 21 Ağustos 2010, 21:54:20



Konu Başlığı: Müslüman olmanı istiyorum
Gönderen: Sefil üzerinde 21 Ağustos 2010, 21:54:20
Ben senden para değil, Müslüman olmanı istiyorum!

Hz. Ümmü Süleym, eşini kaybettikten sonra dul kalmış samimi bir Müslüman hanımdı. Ebu Talha isminde birisi kendisine talip olmuştu.

Ben senden para değil, Müslüman olmanı istiyorum!

Ebu Talha fakirdi, Ümmü Süleym’e verecek mehri yoktu. Bakın Ümmü Süleym mehir olarak eşinden ne istemişti?

 Ben senden para değil, Müslüman olmanı istiyorum!

Ümmü Süleym mehir olarak eşinden ne istiyordu?

Medine’de İslam’ı ilk kabul edenlerden biridir Hz. Ümmü Süleym (radiyallahu anhâ). Aynı zamanda o, Kıbrıs’ta şehit olan ve orada medfun bulunan hanım sahabilerden Ümmü Haram’ın kız kardeşidir. Asıl ismi Rumeysa olmasına rağmen, künyesi Ümmü Süleym ile meşhur olmuştur.

Ümmü Süleym maddi imkanlardan yoksun sıkıntılar içinde bir hayat sürdürmektedir. Ancak yüreği Allah Resulü’nün aşkıyla, sevgisiyle yanıp tutuşmaktadır. O da, diğer müminler gibi Efendimiz’in Medine’ye teşriflerini dört gözle beklemektedir.

Beklenen gün gelip çatmıştır artık. İki Cihan Güneşi Medine’ye gelir ve ilk gün Ebu Eyyub el-Ensari’nin evinde misafir olarak kalır. Medineli Müslümanlar bu aziz misafirlerine hoş geldin demek ve bu arada yanlarında getirdikleri hediyelerini takdim etmek için sıraya geçerler. Ümmü Süleym çok buruktur. Çünkü elinde-avucunda Allah Resulü’ne hediye verecek hiçbir şeyi yoktur.

OĞLUM SİZE HİZMET ETSİN!

Neden sonra aklına oğlu Enes gelir. Enes’i elinden tutarak huzura getirir ve “Ey Allah’ın Rasulü, bu oğlumdan başka sana hediye edecek bir şeyim yok. Oğlum size hizmet etsin. Ona dua buyurun!” der. Allah Resulü tek çocuğundan başka hiçbir şeyi olmayan annenin bu başdöndürücü hediyesi karşısında çok hislenir. Hediyesini kabul eder. Mal ve çocuğunun çoğalması, ömrünün uzun olması için Ümmü Süleym’e dua eder.

Allah Rasulü’nün bu duasına mazhar olan Ümmü Süleym’e kendisine, henüz müslüman olmamış Ebu Talha evlenme teklifinde bulunur.  Bu teklif üzerine Ümmü Süleym şunları söyler ki, aslında bu Ebu Talha’yı açıkça İslâm’a davettir: “Senin gibisi reddolunmaz. Fakat sen müşriksin. Seninle evlenirsem bana tâbi olarak iman mı edersin, yoksa küfrünü gizleyerek mi yaşarsın? Zira ben, Allah’a ve Rasulü’ne iman etmiş bir kimseyim.”

Ebu Talha bu davet karşısında biraz tereddüt geçirince Ümmü Süleym şu sözleri söyler: “Sana faydası ve zararı olmayan bir taşa tapmayı nasıl uygun görüyorsun? Bir marangozun getirip senin için yonttuğu bir ağaç parçasının sana ne bir faydası dokunur, ne de bir zararı.”

Ebu Talha bu akli, mantıki ve veciz sözler karşısında diyebilecek bir şey bulamaz ve düşünmesi için süre ister.

MÜSLÜMAN OLMANI İSTİYORUM!

Birkaç gün sonra Ebu Talha tekrar Ümmü Süleym’in yanına gelir. Aslında o, İslam’ı kabul edecektir ama Ümmü Süleym’le evlenmek için ona verecek mehri yoktur. Bu onu çok düşündürmektedir. Ümmü Süleym ise Ebu Talha’nın içinde bulunduğu sıkıntıyı çok iyi anlar ve ona şunları söyler:

“Ey Ebu Talha! Ben senden para değil Müslüman olmanı istiyorum. Senin ilah diye taptığın putu ateşe tutacak olsan yanıp kül olacağını bilmez misin? Sen böyle bir şeyin karşısında nasıl oluyor da eğilip ibadet ediyorsun? Eğer Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Hz. Muhammed’in onun elçisi olduğuna şehadet edersen ben bunu mehir kabul edecek ve senden başka bir şey istemeyeceğim.” İşte bu sözler Ebu Talha’yı değiştiren son cümleler olur. Yüzünde iman alametleri belirir ve kelime-i şehadet getirerek müslüman olur.

Ümmü Süleym’in hayatından alacağımız pek çok dersler vardır. O, Allah ve Rasulü’nün razı olacağı dolu dolu bir hayat yaşamıştır ve bunun neticesinde de Efendimiz’in, “Bana cennet gösterildi. Orada Ebu Talha’nın hanımını gördüm” (Müslim, Fedâilu’s-Sahâbe, 106) iltifatlarına mazhar olmuştur.