๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 29 Haziran 2010, 16:10:44



Konu Başlığı: Müslüman'ın bahar yeşilliğine bakışı
Gönderen: Sefil üzerinde 29 Haziran 2010, 16:10:44
Müslüman'ın bahar yeşilliğine bakışı
 
 
Yanından geçtiği mezarlıktaki bir mevtanın kabir azabı çektiğini keşfeden Efendimiz (sas) Hazretleri, getirttiği hurma fidanını mezarın üzerindeki toprağa dikerek şöyle açıklamada bulunur:

- Bu yeşillik bu mezarın üzerinde Allah'ı zikir ve tesbih ettiği sürece altındaki mevta yeşilliğin bu zikir ve tesbihinden faydalanır, azabı azalır!

İşte bu hadis, yeşilliğin dünyadan başka ahirettekilere bile faydası olduğunu müjdeleyen muhteşem bir hadistir. Bundan dolayı fıkıh alimleri, mezarların üstüne yeşilliği önleyen beton dökmenin mekruh olduğunu bildirmiş, altında insan yatan mezarın üzerini yeşilliklerin ibadethanesi haline getirmek gerektiğine dikkat çekmişlerdir. İsra Sûresi'ndeki ayetin açıklaması da bunu ifade etmektedir:

- Bütün varlıklar ve yeşillikler Allah'ı zikir ve tesbih ederler! Ancak onların zikir ve tesbihlerini siz tam olarak idrak edemezsiniz.

Öyle ise yeşilliği yok eder, yahut da kurumasına sebep olursanız, Allah'ı zikir ve tesbih edeni yok etmiş olursunuz. Hangi Müslüman Allah'ın zikrine mani olabilir? Yahut da böylesine bir tesbih ve zikir sevabından mahrum kalmaya gönlü razı olabilir?

O halde sizin de adınıza zikir ve tesbih edecek yeşillikleriniz olmalı, küçük emeklerle büyük sevaplar kazandıran yeşilliklerin yetişmesinde sizin de himmet ve hizmetiniz bulunmalıdır.

İşte size yeşilliklerin zikrine ait tarihî bir misal. Bir kır sohbetinde Bursa'nın meşhur mutasavvıfı Üftade Hazretleri'ne talebelerinden her biri birer demet renkli çiçek takdim ederken bir talebesi de koparılıp da yere atılmış kuru bir çiçeği getirip hocasına uzatır:

- Koskoca kırda çiçek mi bulamadın? diye sitem eden arkadaşlarına da:

-Hangi çiçeğe yaklaştımsa Rabb'imizi zikir ve tesbih eder halde gördüm, koparıp da zikrine mani olmaya gönlüm razı olmadı, onun için zikirden mahrum edilmiş kuru çiçeği getirme gereği duydum, der. Hocası bu cevabı çok beğenir. Yeşilliklerin zikir ve tesbihini düşünen talebesini özel eğitime alır, sonunda Aziz Mahmud Hüdayi olur yeşilliğin değerini takdir eden bu genç.

Kaldı ki, Efendimiz (sas) Hazretleri'nin yeşillik yetiştirme konusundaki şu hadisini duyup da yeşillik yetiştirme, fidan dikme arzusu duymamak da mümkün değildir. Şöyle buyuruyor:

-Elinizdeki fidanı dikmek üzere iken kıyametin kopmaya başladığını anlasanız, sakın artık kıyamet kopuyor, fidan dikmenin kıymeti kalmadı, deyip de fidanı fırlatıp atmayın; dikin fidanınızı! Kıyamet kopacaksa sizin dikilmiş fidanınızın üzerine kopsun. Mahşerde, benim de dünyada dikilmiş bir fidanım vardı, diyebilesiniz.

Evet, yeşilliğin insanlara sağladığı faydalar bunlardan ibaret de değildir. Dahası var. Tarla, bağ, bahçede çalışan ziraatçı köylülerimize unutamayacakları bir muhteşem bir müjdedir bu da.

- Ekin ekiyor, sebze, meyve dikiyor, mahsul yetiştiriyorsanız sevinin, mutluluk duyun. Çünkü yetiştirdiğiniz mahsullerle sadece maddi menfaat kazanmakla kalmıyor, aynı zamanda meyveli meyvesiz tüm yeşilliklerden müşteri alsa, hırsız çalsa, inek yese, sinek faydalansa.. sadaka sevabı da kazanmış oluyorsunuz. Bu gerçek, Efendimiz'in (sas) müjdesidir yeşillik yetiştirenlere.

Evet, hiç şüpheniz olmasın, emek verip büyüttüğünüz sebze ve meyvelerden müşteri alsa, hırsız çalsa, yeşilliğinden inek yese, sinek faydalansa.. sadaka sevabı vardır yetiştirene. Bundan dolayı yeşillik yetiştiren köylülerimiz hem para kazanmak hem de sadaka sevabı almak niyetiyle aşk ve şevkle çalışırlar tarla, bağ, bahçelerinde..

Bütün bunlar düşünülünce denebilir ki: Yeşillikleriyle güzelleşen bir ülke mi istiyorsunuz? Öyle ise insanların dinlerini öğrenmelerine destek verin, köstek olmayın. Göreceksiniz dinini öğrenen Müslüman, mezarların üzerine varıncaya kadar yeşillendirecek, hem de dünyevi karşılığından başka ahirette sevap kazanma şevkiyle de yapacak bu yeşillik yetiştirme hizmetlerini.

İşte Müslümanlar bahar yeşilliğine bu gözle bakıyor, böyle kutsal değerlendirme ile seyrediyor şu kâinat kitabının bahar yeşilliğini...