๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 31 Aralık 2010, 13:28:00



Konu Başlığı: Mümin kinci olmaz!
Gönderen: Sümeyye üzerinde 31 Aralık 2010, 13:28:00
   
“Mümin kinci olmaz!..”


Kin bir felakettir. Kin tutan, kendi fikri kabul edilmediği için karşısındakine düşmanlık besler, bazen ömür boyu onu affetmez. Hadis-i şerifte,

“Mümin kinci olmaz” buyurulmuştur.

Dinimiz din kardeşliğini emretmiştir. Nitekim hadis-i şeriflerde şöyle buyurulmuştur:

“Ameller pazartesi ve perşembe günü Hak teâlâya arz olunur. Hak teâlâ da, şirk koşmayan herkesi affeder. Ancak bu mağfiretten birbirine kin tutan istifade edemez. Cenab-ı Hak, ‘Onlar barışıncaya kadar amellerini bana getirmeyin’ buyurur.”

“Birbirinizle münasebeti kesmeyin! Birbirinize arka çevirmeyin! Birbirinize kin ve düşmanlık beslemeyin! Birbirinizi kıskanmayın! Ey Allah’ın kulları kardeş olun! Bir Müslümanın diğer kardeşine darılarak üç günden çok uzaklaşması helal değildir.”

Kinden, husumetten kurtulmak için güzel şeyler konuşmak, yumuşak huylu, affedici olmak lazımdır. ‘Yumuşak konuşmak, kararlaşmış kinleri yıkar’ buyuruldu. Resul aleyhisselam buyurdu ki: “Cennette bir kısım köşkler vardır. Onların dışı içinden, içi de dışından görünür. Allah o köşkleri yemek yedirenler ve yumuşak konuşanlar için hazırlamıştır.”

İsa aleyhisselamın yanından bir domuz geçti. Hz. İsa domuza ‘selametle geç!’ dedi. Bunun üzerine Hz. İsa’ya ‘Sen domuza nasıl böyle diyorsun?’ dediler. Onlara cevap olarak ‘Dilimi kötü söze alıştırmak istemiyorum’ dedi.

Hz. Ömer buyurdu ki: ‘Hayır yapmak kolay bir şeydir. Çünkü güler yüzlülük ve yumuşak konuşmak da hayır yapmaktır.’

Hükemadan biri şöyle demiştir: ‘Rabbini öfkelendirmeyen ve arkadaşını razı eden konuşmada cimrilik yapma! Çünkü Rabbinin o konuşmadan dolayı sana iyilik yapanların sevabını ihsan etmesi umulur.’

Yumuşaklığın aksi olan husumet ise göğsü alevlendirir, öfkeyi kabartır, huzuru bozar, kalbe eziyet verir. Öfke ise, tutuşturulmuş ateş gibidir. İnsan hakim olmazsa, ilk yanan kendisi olur.



Kin tutanın günahları affolmaz!

Kin ve düşmanlık beslememek ve başkalarının da beslememesi için önce buna sebep olan davranışlardan kaçınmak gerekir. İnsan, kendisine veya bazılarına yaptığı kötülük sebebiyle birine düşmanlık eder, kin besler. Kin ise intikam ile yatışır. Düşmanına bir felaket geldiği zaman, bunu kendi kerametine hamlederek buna sevinir ve bunu kendi mükafatı sanır.

Bunun için başkasının hoşuna gitmeyecek işlerden kaçınmak gerekir, bize yapılan olumsuz davranışları da affetmemiz; hatta kin tuttuğumuz kimselere dua etmemiz gerekir. Kur’an-ı kerimde iyilerin ettiği dua şöyle bildiriliyor: “Rabbimiz, bizi ve bizden önce gelip geçmiş mümin kardeşlerimizi affet; kalblerimizde, mümin kardeşlerimize karşı hiçbir kin bırakma!” (Haşr 10)

Hadis-i şerifte, kin ve düşmanlığın günahların affına mani olduğu bildirildi: “Üç şey bulunmayan kişinin günahlarının affı umulur. Bunlardan biri, din kardeşine hıkd etmemektir.” Başka bir hadîs-i şerîftede, “Üç şey bulunmayan kimsenin bütün günâhlarının af ve mağfiret olunması umulur: Şirke, küfre yakalanmadan ölmek, sihir yapmamak ve din kardeşine düşmanlık etmemek” buyurulmuştur. Diğer bir hadis-i şerifte, “Hiç kimseye zulüm ve kin hissi duymadan yatanın günahları affolur” buyuruldu.

Düşmanlık, kin tutmak; birçok kötü huya sebep olur. Kin tutan kimse, iftirâ, yalan ve yalancı şâhidlik ve gıybet ve sır ifşâ etmek ve alay etmek ve haksız olarak incitmek ve hak yemek ve ziyâreti kesmek günâhlarına yakalanır.

Düşmanlığın, kin tutmanın sebeplerinden biri, kızmaktır. Gadab eden, kızan kimse, intikam alamayınca, kızgınlığı, düşmanlık hâlini alır. Allah için gadaba gelmek, kızmak iyidir. Dîne olan gayretindendir. Resûlullah Efendimiz, dünyalık işler yüzünden kimseye kızmazdı. Fakat, Allah için kızardı.
Hacı Bayram-ı Velî buyurdu ki: “Hiddet ve kin, hakîkatleri gören gözleri kör eder. Öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır.”

İmam-ı Şafii hazretleri “Dünyada en huzursuz kimse, kalbinde haset ve kin taşıyanlardır.”


ALINTI