> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Minareleri yıkmayı düşünen softalar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Minareleri yıkmayı düşünen softalar  (Okunma Sayısı 629 defa)
23 Ağustos 2010, 21:05:34
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 23 Ağustos 2010, 21:05:34 »



    Minareleri yıkmayı düşünen softalardan çok çekmiştik

Osmanlı tarihinde, bir ulema sınıfı yıllar boyunca devletin yönetiminde etkili olmuştu. Bunlar arasında çok değerli, ileri görüşlü âlimler olduğu gibi son derece geri fikirli olanları da toplumun ilerlemesinin önünde büyük engel oluşturmuştu. Dördüncü Murad zamanında ortaya çıkan Kadızâdeli hareketi bunların başında geliyordu. Bu hareket, 4. Mehmed zamanında da etkisini sürdürmüştü. Kadızâdeli Mehmed Efendi, kendisini vaaz kürsülerinde tanıtmış, güzel konuşması ve etkili sesiyle kısa sürede çevresinde hatırı sayılır bir hayran kitlesi oluşturmuştu. Özellikle bilgisi zayıf kişilerin ilâh gibi görmeye başladığı Kadızâde, Halveti ve Mevlevi tarikatı mensuplarına, "tahta tepenler, düdük çalanlar" gibi aşağılayıcı sıfatlar yakıştırmış, semânın haram olduğunu dile getirmeye başlamıştı. Kadızâde ve onun fikrini benimsiyenlerin karşısında ise Sivasi Abdulmecid Efendi bulunuyordu. Bunlar sık sık tartışıyorlar, Sultan Murat Kadızâde'nin tarafında bulunmakla beraber, Abdulmecid Efendi'yi de gücendirmemeye çalışıyordu.

AVRUPA ÇAĞ ATLARKEN…


Ulema sınıfından Kadızâde ile tarikat erbabından Abdulmecid Efendi arasındaki münakaşa sürerken Avrupa'da müspet ilimler yolunda büyük gelişmeler oluyordu. Descartes (1596-1650), Pascale (1623-1662), Galileo (1564-1642), Spinoza (1632-1677), Kepler (1571-1630) gibi âlimler ve filozoflar, ufuk açacak çalışmalarına yenilerini ekliyorlar, günümüz Avrupası'nın temellerini daha o günlerde atıyorlardı. Osmanlı Devleti ise o günlerde, Kadızâde'nin sayesinde, "Müsbet ilimlerin ve bu arada matematiğin tahsilinin meşru olup olmadığını" tartışıyordu. Diğer tartışma konularından bazıları ise şunlardı: "Hızır peygamberin sağ olup olmadığı, Hazreti peygamberin anne ve babasının mümin sayılıp sayılmayacağını, Firavunun imanla ölüp ölmediği, ezan, mevluk ve Kur'an'ın makam ve güzel sesle okunmasının caiz olup olmadığı, tütün ve kahvenin haram olup olmadığı, kabirlerin ziyaret edilip edilmeyeceği…"

Kadızâde fikriyle mücadele eden Sivasi Abdülmecid Efendi, müsbet ilimlerin tahsili¬nin meşruluğundan, tütün ve kahvenin haram olmadığından başlayarak tartışma konularını müsamaha ve geniş görüş¬lülüğüyle cevaplandırıyordu. Kadızâde Mehmed Efendi 1635'te öldü ancak görüşleri dar görüşlü ulemaya miras kaldı. O'nun görüşünü devam ettirenlere Kadızâdeliler ya da Fakılar adıyla anıldı. Bu softalar, saraya da tesir etmişlerdi. Kısa süre sonra Valide Sultan'la da tanıştılar ve böylece çekinilir bir kuvvet haline geldiler. Özellikle Halveti ve Mevlevi tarikatlarına karşı baskılarını artıran Kadızâdeliler bir gün Demirkapı civarındaki bir Halveti tekkesini basarak dervişleri tekme tokat dövüp dışarıya çıkardılar. Sadrazam Melek Ahmed Paşa'dan yüz bulan Kadızâdeliler tekkelere de tecavüze yeltendiler. Ancak basmayı planladıkları bir tekkenin mensupları arasında yeniçeri kethüdası olması sayesinde böyle bir girişime cesaret edemediler. Gün geçtikçe kuvvetlenen softalar, Şeyhülislam Bahai Efendi'den semânın haram olduğuna dair fetva almayı da başardılar. Kadızâdeliler bir süre sonra işi ticarete de dökmeye başlamışlar, Valide Sultan ve saraydaki diğer yandaşları sayesinde rüşvet alarak tayin ve azillerde etkili olmaya başlamışlardı.

Dördüncü Mehmed zamanı sadrazamlarından Boynueğri Mehmed Paşa, "Devlet işlerinde ulema ve şeyhlere danışmak ne demektir?" diyerek Kadızâdelilere savaş açtı. Bütün tayinleri kendi bildiği gibi yapmaya başladı. Boynueğri Mehmed Paşa'ya karşı hemen bir karalama kampanyası başlatıldı, cami kürsülerinden yeni sadrazama karşı halkı "Zalim, şeriatı uygulamıyor, tarikat erbabını himaye ediyor" sözleriyle tahrik etmeye çalışıyorlardı. Boynueğri Mehmed Paşa'dan sonra Köprülü Mehmed Paşa sadrazamlığa oturdu. Köprülü'nün sadarete geçişinin 8'inci günü yanı 2 Ekim 1656'da Fatih Camii'nde toplanan Kadızâdeliler, namazda müezzinlerin Kur'an'ı makam ile okumalarını önlemek için üzerlerine yürüdüler. Onlara karşı çıkanlar ile aralarında kavga çıkmasına ve kan dökülmesine ramak kalmıştı.

MİNARELERİ YIKACAKLARDI


Kadızâdeliler, ertesi gün taraftarları ile toplanıp, "İstanbul'daki tüm tekkeleri yıkmayı, rastladıkları şeyh ve dervişlere iman teklif edip, kabul etmeyenleri katletmeyi padişaha gidip tüm bid'atlerin ortadan kaldırılmasını istemeyi, camilerde birer minare bırakıp diğerlerini yıkmayı, Hazreti Peygamberden sonra oluşan tüm şeyleri ortadan kaldırmayı ve yeni bir düzen kurmayı" kararlaştırmışlardı. Ancak bunların toplandığını haber alan Köprülü Mehmed Paşa, bir haberci gönderip dağılmalarını istedi, dağılmayı reddetmeleri üzerine, grubun Üstüvanî Mehmed, Türk Ahmed, Di¬vane Mustafa gibi elebaşlarını Kıbrıs'a sürdü. Ama bunlardan bir kısmı Sadrazam değiştikten sonra geri dönüp, 2. Viyana Kuşatması'nın sonuna kadar sürdürmeyi başarmıştı.

PEYGAMBER DÖNEMİNDE DON YOKTU PEŞTAMAL GİYİN


Kadızâdeliler grubunun zihniyetinin gerilik derecesi, Nâima tarihindeki şu örnekle çok iyi anlaşılabilir. Kadızâdeliler grubunun en önemli vaizlerinden Türk Ahmed'e bir gün camideki zarif bir adam şöyle sormuştu: "Hazreti peygamber zamanında çak¬şır ve don yoktu. Binaenaleyh, çakşır ve don giymek de haram mıdır, bunları da kaldırır mısınız?"

Türk Ahmed, hiç tereddüt etmeden şu cevabı vermişti: "Evet onu da menederiz; peştemal kuşansınlar" Türk Ahmet, soru üzerine kaşık kuşanmanın da haram olduğunu belirterek, "O'nu da kaldırırız, yemeği elleriyle yesinler, zehirli değil ya, yemek ellerine bulaşsa ne olur" diye yanıt vermişti.

   
   

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 23 Ağustos 2010, 21:06:56 Gönderen: HizmetkaR »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Minareleri yıkmayı düşünen softalar
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:23:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Minareleri yıkmayı düşünen softalar rüya tabiri,Minareleri yıkmayı düşünen softalar mekke canlı, Minareleri yıkmayı düşünen softalar kabe canlı yayın, Minareleri yıkmayı düşünen softalar Üç boyutlu kuran oku Minareleri yıkmayı düşünen softalar kuran ı kerim, Minareleri yıkmayı düşünen softalar peygamber kıssaları,Minareleri yıkmayı düşünen softalar ilitam ders soruları, Minareleri yıkmayı düşünen softalarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes