> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Meşveret ve ehemmiyeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Meşveret ve ehemmiyeti  (Okunma Sayısı 696 defa)
13 Haziran 2010, 15:04:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Haziran 2010, 15:04:08 »



Meşveret ve ehemmiyeti


YAPILACAK MEŞVERETLERDE, Kur'an hizmetine taallûk eden mes'eleler hakkında en isabetli ve en mâkul görüşü ortaya çıkartmak için ehil kimselerin mütalâasına müracaat etmek gerekmektedir

Cenâb-ı Peygamber (SAV), "Müşavere edilen emindir" buyuruyor Çünkü, müsteşar yani kendisiyle İstişare edilen zat, emin, mütefekkir, müstakim, tesirata tâbi olmayan, gadap göstermekten beri, pek ciddi, halim, sabırlı ve hayırhah olmalıdır Yani hayır okumalı, hayır konuşmalıdır

Zira, bir Hadîs-i Şerifte, "Her kim kendisiyle müşaverede bulunan kardeşine bildiği halde, hilâfına bir beyanda bulunursa şüphesiz hiyanet etmiş olur" Ayrıca, "Her kim istişare ederse rüşde mazhar olur, her kim müşavereyi terkederse hatâdan kurtulamaz" mealinde bir hadîs-i şerif de vardır

Şüphesiz her insanda hissiyat bulunur Bu sebeble meşverette daima müsbet mes'eleleri nazara vermek gerekmektedir Menfi mes'elelerin zikrinde kalbler rencide, fikirler rahatsız olabilir Şevkler kırılır Güzel sıfatlar ortaya konduğu vakit, tahtından menfi şeylerde anlaşılmış olur Şeytana lanette bir fayda yoktur Ama Bismillah derseniz hem sevap işlemiş, hem de şeytanı kaçırmış olursunuz Bu sebeple güzel ve ınüsbet şeyleri konuşmak, şûraya güzel fikirler getirmek lâzımdır

Meselelerimiz müzakere edilirken, halden ziyade istikbâl nazara alınmalıdır İstikbâli dikkate alarak adım atmak güzel bir tedbirdirHizmetteki kardeşlerimizi değerlendirirken de bu ölçüyü dikkate almak gerekmektedir Bir arkadaşımız günah işlemişse hatası varsa, yere batırılmaz Ona tevbe et denilir Belki o istikbalde yıkanabilir, temizlenebilir Hatta emsallerinden çok daha ileri geçip, terakki edebilirHâlde olan kusurlarımız ile birbirimizi batırmaya, hatalarımızı ifşa etmeye gidilmemelidir Bu düsturlara göre hareket edersek fayda göreceğiz Öyleyse takip edeceğimiz yol, müsbet harekettir, müsbet konuşmaktır Tatlı, mâkul yerinde ve hilimle konuşmaktır Bu sebeple meşverete taalluk eden birkaç düsturu nazara vermekte fayda mülâhaza etmekteyim

- Evvelemirde, reyi alınan şahıs kendi arzu ve temennisini ibraza değil, hakikatin hükmünü izhara müteveccih olmalıdır Bu noktadan hareket ederek mes'elelerimiz değerlendirilmelidir

- Müşaverede bir fikr-i ilmî ile hakikati ortaya çıkartmak ve ekseriyetin reyine ittiba etmek şarttır Yani mes'elelerimizi ilim ve fikrin ışığı altında müzakere edeceğiz Fikir ve ilmin kuvveti ile hareket edersek aşamayacağımız mâni yoktur Bir mes'ele reddedilecekse ilmen reddedilmeli, kabul görecekse ilmen kabul görmelidir Böylece mes'elelerimiz kanun, kaide ve düsturların süzgecinden geçmiş olacaktır

- Bazen bir mes'elenin müzakeresinde bir veya birkaç fikir makûl olabilir Yahut her fikrin hakikat tarafları bulunabilir Hak da taaddüd edebilir O zaman yapılacak iş şudur: El-hükmü lil-ekser kaidesince ekseriyetin görüşüne uymak, kendi fikir ve arzusunu terketmektirMeşveretin hukuku noktasından buna uymak gerekli olduğu gibi, ittihad ve tesânüdün te’sis ve devamı noktasından da ekseriyetin kanaatına katılmak elzemdir Psikolojik olarak da ekseriyetin kanaatına iştirak etmek insanı rahatlatır Üstadımızın beyan buyurduğu üzere, hakkın hatırı için, nefsin hatırını kırarak, hakikati ortaya koymak daha sevablıdır Aksi halde, müşavere, yerini, muhtelif hislerin müsademe ve cidaline terkeder; -Allah korusun- inkıraz ve itirazı müstelzim olur

İnsan vücudundaki bir azadan ruh çekilse, artık o uzuv çalışamaz, felç olur Vücud sıhhati için, ruhun bütün azalarla teması şarttırÜstadımızın vefatından sonra bir çok hadiseler bize ders vermiştir Bir kardeşimizin kopup gitmesi ile bir mücevherat kaybediyoruz Giden bizden gidiyor 10 kuruşun gitse arıyorsun, 100 kuruş kaybetsen onun ızdırabmı çekiyorsun Bir insanın kolunu kaybetmesi ne ise, bizler için davamız noktasından bir insanın kaybedilmesi de odur Bir kardeşimiz gidince bir azamız felç oluyor

Başka bir misâl ile, bir hatip bir camide konuşur sair camilere hoparlör bağlanır Böylece bîr ses binlerce yerlerde dinlenebilir Bir camide hoparlör bozulursa, o camiye ses gitmez Bu misâl gibi her bir kardeşimiz bir hoparlör hükmündedir Bir memleketteki bir Kur'an hizmetkârında arıza olursa, oraya sesimiz gitmez olur Halbuki senin maksadın her camideki cemaata sesini duyurmaktır Öyleyse vazifemiz hoparlöre hürmet etmek ve onu muhafaza etmektir, însan bozulan bir alete kızmaz, küsmez Belki onu tamir eder "Niye bozuldu?" diye çekiçle kafasına vurursan, külliyen onu kaybedebilirsin Kızmaktan ziyade tutmak, hiddetten ziyade muhabbet ve şefkat ile tedavi etmek gerekir Hamiyet ve dava ruhu bunu gerektirdiği gibi, maslahat ve akıllılık da budur

Kardeşlerim, bizler çok büyük bir davayı yüklenmişiz Sırtımızda büyük bir mes'uliyet var Elbette büyük bir taşı kaldıran 20-30 adamdan bir-ikisi bu hengâmda birbiriin ayağını çiğneyebilir "Niçin benim ayaklarımı çiğnedin?" diye ellerini taştan gevşetmek kâr-ı akıl değildirHikmet nazarıyla mes'elelere bakmak gerekmektedir Kardeşlerimizi ancak tamir ile kazanabiliriz Biz, bize düşen vazifeyi yapar, gerisini kadere havale ederiz Aksi halde, bu ihmalimizden mesul oluruz Bu ulvi hisler kalplerimizi doldurursa, o zaman Rabb-ı Rahîm merhamet eder, O'nun (CC) rahmeti cemaat üzerine nazır olur "Yedullahi alel-cemaati" hakikati zahir olur

Cemaata taallûk eden mes'elelerin bîr ferdin fıkr-i inhisarına terkedilmesi, netice itibariyle, azim zararlara ve su-i zanlara sebebiyet vereceğinden din-i islâm, meşvereti emretmiştir Elbette cemaatin mes'eleleri bir şahsın fikrine bırakılmayacağı gibi, bir ferdin sırtına da yükletilemez Kaldı kî, bir insanın fikrî ne kadar doğru, ne kadar müstakim olsa bile, çıkacak kararların bir cemaatin fikrinden süzülmesinde pekçok faydalar vardır Yapılacak o hayırlı işe herkes hissedar olur Şahıslar çeşitli su-i zan ve ithamlardan kurtulur Beraber düşünüp, mes'eleleri birlikte mütalâa etmenin bereketi bol olur

Nitekim, Fahr-i Kâinat Efendimizin meleke-i maddiye ve maneviyesiyle bütün nasın en ekmeli olduğu halde ashabı ile müşavereye -mintarafillah- memur olması, ümmet için müşavereye riayetin lüzumunu açıkça göstermektedir Hz Peygamber (SAV) aklı, şuur ve idrak kabiliyetiyle, hasılı bütün letaifiyle, bütün peygamberin ve meleklerin mertebece en ekmeli iken, müşavere ile emrolunması, bizler için meşverete ne kadar ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır Onun için, ekser ulemâ, meşveretin vacip olduğunu beyan buyurmuşlardır İstişare neticesinde alınan kararlara muhalefet isyandır, günahtır

Evet dâva arkadaşlarıyla istişare eden, onların muhabbet ve teveccühünü kazandığı gibi, kendi kadir ve kıymetini de arttırmış olur Ayrıca müşaverenin psikolojik faydası vardır Bir kardeşimizle bir mes'eleyi müşavere edersek, kendisine kıymet verildiği kanaati ile o kardeşimizin hizmetteki şevk ve gayreti ateşlenecek, hizmet arzusu kuvvet kazanacaktır Bu nokta da unutulmamalıdır

Vahdet-i tedris, vahdet-i terbiye ve vahdet-i his ile hareket eden bir cemaatin meşvereti, elbette muzafferiyetle neticeleneceğinden şüphe yoktur Bir kısım cemaatler hakikati akıl ile idrak ettikleri halde, hareketlerini hisse bina ederler Neticede his akla hakim olur Bir cemaat ki his ile hareket edip aklın dizginini hissin eline verirse, müzminleşmiş bir hastalığa ilâç nafî olmadığı gibi, böyle bir cemaata da meşveret hiç bir fayda sağlamaz

Her kemale bir noksanı karıştırmak, şu âlem-i kevn-ü fesadın mukteziyatındandır Bizler, her yönümüzle mükemmel değiliz Hizmetimize taallûk eden mes'elelerde en makûlü aramak ve isabet kaydetmek için meşverete muhtacız Meşverette -velev ki isabet etmese- çoğunluğun reyine itibar etmek gerekir

Resûl-i Ekrem (SAV)'in kendi reyine muhalif olarak çoğunluğun reyine uyduğu bir vakıadır Nitekim, Uhud savaşında önce Hz peygamber (SAV) savaş hakkında ashabıyla müşavere etmiş, kendi re'yi Medine'de kalıp müşrikleri karşılamak iken, cemaatin ekseriyetinin re'yine uymuştur

Dikkat ediniz Ekseriyetin re'yinin isabetsizliğini bildiği halde onlara uyuyor Nübüvvet gözlüğü ile biliyor ki, "Hz Hamza'yı vereceğimUhud'da paramparça ettireceğim" Biliyor ki, "70 kadar güzide sahabeyi bu savaşta biçtireceğim Ama hepsi meşverete, meşveretin hukukuna, meşveretin anlayışına feda olsun amcam dahi olsa müşavereye feda olsun" İşte meşveret bu demektir!

Hz Resûlullah (SAV) istişare uğruna başta amcasını ve güzide sahabelerini feda ederken, biz bîr yumurtamızı feda edebiliyor muyuz?

İstişarede Peygamberimizin (SAV) re'yi hilâfına girişilen savaşta bir kısmı sahabelerin de Emr-i Nebeviye muhalefet ederek yerlerini terketmesiyle İslâm ordusu dağılmış, başta Hz Hamza olmak üzere, bir çok güzide sahabe de şehid olmuştu Hal böyle iken, Resül-i Ekrem (SAV)'in hâdiseyi teessür yerine, tebessümle karşılaması, ashabını itham yerine takdir etmesi, kalplerini kırmak yerine, onlara iltifat etmesi, gayz ve hiddet ile itmek yerine, şefkat ve merhamet ile onları kendine çekmesi, bizler için en büyük bîr ders-i ibrettir Cenab-ı Hak da bu mümtaz davranışı te'yid ve sena makamında Al-i İmran Sûresi 159'uncu ayette şöyle buyurmaktadır: "Şimdi, Allahü Teâlâ'dan bir rahmet sebebiyledir ki onlara yumuşak davrandın ve eğer sen çirkin huylu, öfkeli, katı yürekli olsaydın, elbette etrafından dağılırlardı Artık onları affet onlar için istiğfarda bulun ve onlar ile iş hususunda müşavere et" şu noktaya dikkatinizi çekmek İstiyorum: Resûl-i Ekrem (SAV) efendimiz, bir kısım sahabeye "benden emir gelmedikçe -muzaffer olsak bile- katiyyen yerlerinizi terketmeyinîz," diye emir buyurduğu halde, savaşın bidayetinde İslâm ordusunun muzafferiyeti zahir olmaya başlayınca, geçidi tutmak ile vazifeli olan sahabeler yerlerini terk ettiler Ve malûm hâdise zuhur etti Hal böyle iken, dikkat ediniz! Cenab-ı Hak, emr-i nebeviye muhalefet eden sahabeler ile meşvereti Peygambe...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Meşveret ve ehemmiyeti
« Posted on: 25 Nisan 2024, 00:19:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Meşveret ve ehemmiyeti rüya tabiri,Meşveret ve ehemmiyeti mekke canlı, Meşveret ve ehemmiyeti kabe canlı yayın, Meşveret ve ehemmiyeti Üç boyutlu kuran oku Meşveret ve ehemmiyeti kuran ı kerim, Meşveret ve ehemmiyeti peygamber kıssaları,Meşveret ve ehemmiyeti ilitam ders soruları, Meşveret ve ehemmiyetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes