> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  >  Mekke dar gelince
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mekke dar gelince  (Okunma Sayısı 704 defa)
29 Haziran 2010, 16:29:48
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Haziran 2010, 16:29:48 »



MEKKE DAR GELİNCE



Hz Ebû Bekir'in hicret macerasını Sahîh-i Buhârî hadislerine dayanarak özetlemeye çalışalım



Hz Ebû Bekir, Mekke'de doğdu, Mekke'de büyüdü İslâm güneşi parıldayınca ona gönül verdi ve onu ilk kucaklayanlardan biri oldu Dünya ayazında donup gitmemek için İslâm'a sarılan kimsesizlerin kimsesi oldu; müslüman köleleri zâlim efendilerinden satın alıp hürriyetlerine kavuşturmak için servetini sular gibi akıttı
Gün geldi müşriklerin zulmü dayanılmaz boyutlara ulaştı Merhametsiz kâfirler bütün müslümanları bir mahallede toplayıp, onları imhâ etmeye karar verdiklerinde güzel Mekke sadece fakir ve kimsesizlere değil, ona da dar geldi İnsan, dinini Allah'ın istediği gibi yaşayamadıktan sonra Mekke'de yaşamanın ne değeri olabilirdi
İşte o günlerde Allah'ın Resûlü müslümanlara nefes alabilecekleri bir hedef gösterdi Habeşistan'a gidin, bu zulümden kurtulun, buyurdu Gidecek durumda olanlar her şeyi göze alıp gittiler
Hz Ebû Bekir'e dayanma gücü veren Rasûlullah'ın arkadaşlığıydı Kâinâtın Efendisi hiç olmazsa akşam sabah ona uğrar, kendisiyle sohbet ederdi
Bir gün o da tıkandı ve diğer kardeşleri gibi Habeşistan'a hicret etmeye karar verdi Ve bir sabah yola düştü Cidde limanına varacak, oradan gemiyle Habeşistan'a gidecekti Beş gün sonra Birkü'l-Gımâd'a vardı Orada Kare kabilesinin reisi İbnü'd-Dügunne ile karşılaştı Bu zât henüz müslüman değildi, ama Hz Ebû Bekir'i iyi tanıyordu Ona buralarda ne aradığını sordu Hz Ebû Bekir:
- "Zâlimlerin zulmünden çok bunaldım Mekke bana dar geldi Rabbime rahatça ibadet edebileceğim bir yer arıyorum" dedi
İbnü'd-Dügunne duyduklarına inanamadı:
- "Hayır, arkadaş!" dedi "Senin gibi bir adam, memleketini bırakıp gidemez ve hiç kimsede seni yurdundan çıkaramaz Ben seni himâyeme alıyorum Haydi geri dönelim" dedi ve Hz Ebû Bekir'i ikna etti
Mekke'ye döndükleri zaman İbnü'd-Dügunne ileri gelen müşrikleri bir bir dolaştı Ebû Bekir'in değerini onlara bir kere daha hatırlattı "Onun gibi herkese yardım eden, akrabasını görüp gözeten, misafirleri ağırlayan bir adamı memleketinden nasıl çıkarırsınız? Onu himâyeme alıyorum, artık kendisini rahatsız etmeyin!" dedi
Müşriklerin bir şartı vardı Ebû Bekir ibadetini evinde yapacak, dışarıda Kur'an okumayacaktı Çünkü kadınlar ve çocuklar onun tesirinde kalabilirlerdi
Allah'ın Himâyesine Giriyorum
Hz Ebû Bekir evinin önüne bir mescit yaptı ve orada ibadet etmeye başladı Çok duygulu bir insandı Kur'an okurken gözyaşlarını tutamazdı Onun derin bir vecd içinde ibadet edip Kur'an okuyuşu özellikle kadınların ve çocukların ilgisini çeker, Hz Ebû Bekir'i hayretle seyreder, duygulanırlardı
Kadınların ve çocukların hassâs ve yufka yürekli olmalarını dikkate alan müşrikler, onların İslâm dinini benimsemelerinden korktular Hemen İbnü'd-Dügunne'ye haber saldılar Ebû Bekir kadınlarımıza, çocuklarımıza kötü örnek oluyor Ya onun kimseye görünmeden ibâdet etmesini sağla veya onu himâyenden çıkar, dedilerİbnü'd-Dügunne hemen Mekke'ye geldi ve Hz Ebû Bekir'i uyardı O da "Öyleyse ben artık senin himâyenden çıkıp tamamen Allah'ın himâyesine giriyorum," dedi
O günlerde Rasûl-i Ekrem müslümanlara hicret için yeni bir hedef gösterdi "Medine'ye gidin!" buyurdu Bunun üzerine o da Medine'ye gitmeye karar verdi Artık hem Rasûlullah'tan hem de güzelim Kâbe'den ayrılmayı göze alacak kadar bunalmıştı Fakat Peygamberler Sultanı onun tek başına hicret etmesine izin vermedi "Hele bekle! Bana da hicret için izin verileceğini umuyorum, beraber gideriz," dedi
Rasûl-i Ekrem'le birlikte hicret etmenin hayali bile güzeldi Yol boyunca ona hizmet etme şerefine nâil olacaktı O sevinçle hemen develerin yaylım yerine gitti En değerlisinden iki deve seçti Onları, evde ağaç yapraklarıyla özel surette beslemeye başladı
Aradan tam dört ay geçti Bir öğle vakti, ortalık sıcaktan kavrulurken Allah'ın Resûlü çıkageldi Mübârek başını bir örtüyle örtmüştü Ebû Bekir onun bu saatte geldiğini hiç görmemişti Çok meraklandı Rasûl-i Ekrem hemen konuya girdi:
- "Odadakileri dışarı çıkar; önemli bir mesele konuşacağız," dedi
Hz Ebû Bekir boyun büktü:
- "Yâ Rasûlullah! Sana can kurban, bunlar senin aile fertlerin değil mi, dedi Hicrete izin çıktığını öğrenince "Yanında ben de var mıyım?" diye heyecanla sorduRasûl-i Ekrem:
-"Evet, varsın Haydi hazırlan!" deyince dünyalar onun oldu:
- "Canım sana kurban olsun, ey Allah'ın Resûlü! İki deve hazırladım; beğendiğini al,"dedi
Rasûl-i Ekrem:
- "Parasını ödeyerek kabul edebilirim," buyurdu ve Kusvâ adlı deveyi aldı
Medine Yolunda
Önce iyi bir kılavuz buldular Kılavuz müslüman değildi ama, güvenilir biriydi "Üç gün sonra falan yere gel!" diyerek develeri ona teslim ettiler ve kimseye görünmeden evin arka penceresinden çıkıp Sevr dağındaki bir mağaraya sığındılar Orada üç gün kaldılar Hz Ebû Bekir'in oğlu Abdullah karanlık basınca geliyor, Mekke'den haber getiriyordu; genç kölesi Âmir İbni Füheyre de mağara civarında koyun otlatıyor, sağdığı sütün içine kızgın taş koyarak onu birazcık pişirip efendilerine ikrâm ediyordu
Hz Ebû Bekir, dışarıda etrafı gözetlerken bir grup Mekkelinin kendilerine doğru geldiğini gördü Büyük bir telâşa kapıldı Kâfirler Rasûlullah'ı yakalayıp ona bir fenalık yaparlar diye korkuyordu Adamlar gelip mağaranın önünde durunca yüreği ağzına geldi Bir onların ayaklarına, bir Rasûlullah'ın yüzüne bakıyor, şimdi onu görecekler diye ter döküyordu Rasûl-i Ekrem ona:
- "Üzülme, Ebû Bekir! Allah bizimle beraberdir," buyurdu Ama onun heyecanı yatışmamıştı:
- "Ayaklarının ucuna bir baksalar bizi görecekler" dedi
Peygamber aleyhisselâm onun kulağına fısıldadı:
- "Bizim yardımcımız Allah'tır, endişelenme," buyurdu O sırada adamın biri mağaranın önünde abdest bozmaya başladı Rasûl-i Ekrem onu göstererek "Eğer bizi farketselerdi, bu adam gözümüzün önünde bu işi yapmazdı, dedi
Artık Hz Ebû Bekir rahatlamıştı
* * * * *
Dördüncü gün kılavuz develeri getirdi Koyun çobanı Âmir İbni Füheyre'yi de yanlarına alarak sâhil yolundan Medine'ye doğru yola çıktılar
Hz Ebû Bekir, yolda Rasûlullah'ın rahat etmesi için elinden geleni yapıyordu Uygun yerlerde onun bir süre dinlenmesini istiyor, eliyle düzeltip temizlediği yere yanındaki kürkü seriyor, Rasûlullah'ın onun üzerinde birazcık yatıp dinlenmesini sağlıyor, ona kimseler zarar vermesin diye gözcülük yapıyordu Kâinâtın Efendisi'nin susadığını gördükçe yolda rastladıkları çobanlardan süt alıp Resûlullah'a taze süt ikrâm ediyordu
Yol boyunca Hz Ebû Bekir'i derin endişelere sevkeden bazı olayları geride bırakıp Medine'ye vardılar ve Kuba semtinde yaşayan Amr İbni Avf ailesine misafir oldularGünlerdir yollarını bekleyen Medineliler, başlarına konan o devlet kuşunu görmeye koştular Ticaret seferleri dolayısıyla tanıdıkları Hz Ebû Bekir'i selâmlıyorlar, ama misafirlerden hangisinin Resûlullah olduğunu bilmiyorlardı İşte o sırada Hz Ebû Bekir Resûl-i Ekrem'in üzerine güneş geldiğini görünce, onun Kâinâtın Efendisi'ni incitmesine meydan vermemek için hemen kalktı, ridasını çıkarıp güneşin geldiği yeri kapadı İşte o zaman Medineliler kimin Rasûlullah olduğunu anladılar
Hz Ebû Bekir yol boyunca gözü gibi koruduğu Resûl-i Ekrem'i, onun hasretiyle yanan Medinelilere sağ sâlim emanet edince derin bir nefes aldı Geri kalan hayatı boyunca ondan bir daha ayrılmadı
Allah kendisinden razı olsun, bizi de şefaatiyle şereflendirsin
(Âmin)


Prof Dr M Yaşar KANDEMİR
 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mekke dar gelince
« Posted on: 26 Nisan 2024, 15:54:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mekke dar gelince rüya tabiri, Mekke dar gelince mekke canlı, Mekke dar gelince kabe canlı yayın, Mekke dar gelince Üç boyutlu kuran oku Mekke dar gelince kuran ı kerim, Mekke dar gelince peygamber kıssaları, Mekke dar gelince ilitam ders soruları, Mekke dar gelinceönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes