๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 06 Aralık 2010, 16:54:33



Konu Başlığı: Mefhumunu düzeltmek ve en güzel tedbir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Aralık 2010, 16:54:33
MEFHUMUNU DÜZELTMEK VE EN GÜZEL TEDBİR


Allah’u teâla şöyle buyurmuştur:

“Şu kendilerini temize çıkaranları görmedin mi?! Hayır, ancak Allah dilediğini temize çıkarır. Onlara kıl kadar zulmedilmez.” (Nisa: 49)

Şöyle de buyurmuştur:

“...Artık kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O (Allah), takvalı olanınızı bilir.” (Necm: 32)


Bu ayetlere binaen hiç bir kimse kendini takvalı veya veli veyahut evliya tayin edemez. Ayrıca, diğer insanları takvalı veya veli veyahut ta evliya olarak tayin edemez. Ancak, Allah onu bilir, dünyada hiçbir kimse böyle bir şey iddia edemez.

Nitekim; Resulüllah (S.A.V.) bir adam başka adamı överken işitince ona şöyle demiştir: “Vay sana, senin arkadaşının boynunu kestin. Eğer biriniz arkadaşını övecekse şöyle desin: onu şöyle böyle zannederim. Allah dışında hiç kimseyi temize çıkarmasın.” (Buhari ve Muslim)

Yine de şöyle buyurmuştur: “Övenlerin ve övünenlerin yüzlerine toprak atın” (Muslim)

Bundan dolayı, hiçbir kimse veli veya evliya tayin edilemez. Filan veya filan veli idi demek yanlıştır. Nitekim veli mümin olan takvalı kimsedir. Allah’u teâla şöyle buyurmuştur:

“İyi bil ki Allah’ın velilerine korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Onlar ki iman ettiler ve takvalı oldular. Dünyada ve ahirette onlara müjdeler olsun! Allah’ın verdiği sözler değişmez. İşte bu büyük kurtuluştur.” (Yunus: 62,63,64)

Birçok hadiste dünyada müjde güzel veya sahih rüya ve ahirette müjde ise cennettir, diye beyan edilmiştir (İbni Hanbel ve İbni Cerir)

Buna göre veliler mucize veya olağanüstü işler yapmazlar. Sırf onlar takvalı mümin olup güzel ve sahih rüya görürler. Veya kendileri için görülür.(Hadislerde geçmektedir) Buna rağmen, insan aldanıp övünürse caiz değildir. Öyle durumda olurlarsa Allah’a çok şükür etsin ve kendisinin iyi olduğunu zannetsin ve kesin kendi takvasına güvenmesin. Çünkü, Allah’u teâla yukarıda gösterdiğimiz ayetlerde bunu nehy ediyor. Ayrıca, diğerlerin imanlarını ve takvalarını görürse güzel rüya gördüklerini duyarsa veya onlar için güzel rüya görürse yine de onların kesin veli olduklarını söylemesin. Sadece, “zannederim onlar iyiler veya takvalılar veya velidirler” desin. Yoksa, yüzlerine toprak atılır. Böylece, cezalandırılırlar. Ayrıca, takvalılıkları veya velilikleri zedelenir ve eksilir. Yavaş yavaş o güzel rüyaları göremez olurlar. Çünkü, yüzlerine toprak atılarak cezalandırılır ve Allah’ın “kendilerinizi temize çıkarmayın” nehyine muhalefet etmiş olurlar.

Üstelik, insan ne kadar güzel amel yapsa da bu ameller ne kadar kabul edileceği bilinmez. Çünkü, samimi ve sadık niyeti yalnız Allah bilir. Hatta, insan kendi niyetinin ne kadar samimi ve sadık olduğunu bilmez.

“Rabbiniz içlerinizdekini daha iyi bilir. (İsra:25)

Buna göre, hiçbir kimse başka kimseye kesin olarak güvenmesin. Birbirlerine hüsnü zanla (güzel zanla) güvensinler. Hiçbir kimse kendi takvasından kesin olarak emin olmasın. Ölüme kadar korkarak salih amel işlemeye çalışsın. Müslümanlar birbirlerine, diğer insanlara ve kendi nefislerine karşı en sağlam tedbir almış olurlar ve dikkatli olurlar. Herkesi şeri delillerle ölçecekler. Aynı zamanda yüzde yüz netice vermeyecekler. Bir ihtimal bırakırlar. Nitekim insanlar çok değişkendir.


ALINTI