๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Temmuz 2010, 15:57:57



Konu Başlığı: Maruz kaldığınız olayları doğru yorumladığınızdan emin misiniz
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Temmuz 2010, 15:57:57
Maruz kaldığınız olayları doğru yorumladığınızdan emin misiniz?



Bazı maneviyat büyüklerinin şu sözüne bir göz atın lütfen:-İnsan mutluluğu da mutsuzluğu da kendi kafasında aramalı, kendi düşünce yapısında görmelidir!

Evet mutluluk da mutsuzluk da bir bakıma insanın düşünce yapısında, olayları yorumlama anlayışındadır Nitekim bir olayı hem mutluluk vesilesi olarak yorumlayabilirsiniz hem de bunalım sebebi haline getirebilirsiniz

Diyelim ki herkes gibi sizin de içinde bulunduğunuz sıkıntı, üzüntü ve zorluklarınız vardır Bunu doğru olarak yorumlayabilirseniz bir çıkış yolu bulabilirsiniz En azından bunların geçici imtihan olduğunu düşünüp; bu da geçer yahu! diyerek sabreder, rahatlayabilirsiniz Yahut da sıkıntıyı büyüttükçe büyütür, bir bunalım sebebi haline getirebilirsiniz de İkisi de sizin düşünce tarzınızla, hayata İslam kültürüyle bakıp bakmayışınızla ilgidir

Bu konuda sıkça verdiğim bir misali bir daha arz etmeme izin verin lütfen

Ekonomik sıkıntılarından dolayı aşırı üzüldüğünü söyledikleri bir tanıdığıma uğramıştım Birazcık sohbetten sonra dedim ki:

- Sen bu geçici sıkıntıyı bu kadar büyütme, çaresi olan şeyleri büyütmek yanlıştır Bir gün gelir bu darlıklar geçer, sen yine eski günlerine ulaşabilirsin Zaten senin büyüttüğün kadar da darlık içinde değilsin Senin sıkıntı diye yorumladığın durumun, birçok ailenin normal olarak devam ettiği günlük hayatıdır Kırsal kesimde senin yokluk saydığın bu hayatı ömür boyu mutlu şekilde sürdürenler vardır

Baktım ki kendi düşüncesine kilitlenmiş Zihni kendinden de aşağıda yaşayanlara bakmaya, Allah bugünlerimizi aratmasın, demeye hiç hazır değil

Üzülerek ayrıldım Aradan epey bir müddet geçtikten sonra yakınlarının ısrarları üzerine bir daha uğradım Bu defa daha dalgın haldeVardığımdan haberi bile olmadı Selam verdikten sonra başını kaldırıp beni seçebildi Dedim ki:

-Birader, bu ekonomik sıkıntıyı bu kadar büyütme, bunlar gelip geçici imtihanlardır Allah (cc) kullarını bazen böyle gelip geçici sıkıntılarla imtihan eder

Bu defa yukarı kaldırdığı elini hava boşluğunda sallayarak söylenmeye başladı:

-Senin dediğin o ekonomik sıkıntıya şimdi çoktaaan razı oldum! Keşke meselem ekonomik sıkıntıdan ibaret olarak kalsaydı, evimi avluya çıkarıp bahçeye çadır kurardım, yol kenarına da bir mendil serip gelip geçenlerin verecekleri yardımla yaşar, yine çoluk çocuğumun başında mutlu olurdum Ne yazık ki şimdi durum aynı değil Beterin de beteri varmış meğer Bu aşırı üzüntülerden sonra hissettiğim rahatsızlıktan dolayı gittiğim doktor, enine boyuna muayene ettikten sora son sözünü söyledi:

-Sen evine git ve bekle Allah bir sebep halk ederse kurtulursun, yoksa bizim yapacak bir şeyimiz yoktur artık! dedi Keşke senin ikaz ettiğin günlerde doğru düşünseydim de çaresi olan ekonomik sıkıntıyı çaresiz bir dert gibi büyütmeseydim; biraz da kendimden aşağıda yaşayanlara bakmasını bilseydim Bu da geçer yahu! diyebilseydim

Ne dersiniz? Sıkıntılarımızı doğru yorumlayıp sabırla, İslam kültürüyle karşıladığımızdan emin miyiz? Kendimizden aşağıda yaşayanların varlığını da düşünerek, Allah bugünlerimizi aratmasın, diyebiliyor muyuz? Yoksa kafamızda büyüttükçe büyütüyor, yorumlamasını bilemez hale mi geliyoruz?

Size iki sıkıntı yorumlama örneği:

Efendimiz (sas) Hazretleri, bir sabah Aişe validemizden: 'Evde kahvaltılık bir şey yok' cevabı alınca: 'Öyle ise ben de bugün oruca niyet ediyorum' karşılığını vermiş, bir üzülme işareti dahi göstermemiştir Aynı durum bir sabah Mevlânâ'nın evinde de görülmüş, hanımı 'Kahvaltılık bir şey yok evde' deyince, 'Ne mutlu bana, bugün evimiz Peygamber evine benzedi' diyerek sema yapmaya başlamış, sıkıntısını böyle mutluluk vesilesi olarak yorumlamıştır

Duamız: Rabb'imiz bizleri zorlanacağımız musibetlerden muhafaza eylesin, karşılaştığımız olaylara da İslam kültürüyle bakmayı nasip eylesin

AHMED ŞAHİN