“Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır
Herhangi birinize ölüm gelip de Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğim rızıktan infak edin
Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi ertelemez Allah yaptıklarınızdan haberdardır” 63 Münafikun: (9–11)
İnsan tabiatında mal ve çocuklara karşı sevgi mevcuttur İslam dini her konuda olduğu gibi sevgide de ifrat ve tefritten kaçınılıp orta bir yol tutulmasını emretmiştir İnsanı, haram kazanca sevk edecek, ibadetlerini yerine getirmeye mani olacak bir sevgi yasak edilmiştir
Yukarda ayet-i kerimede geçen “Allah’ın zikrinden” maksat; beş vakit namaz, Allah’ı zikretmek ve Kuran-ı Kerim olarak izah edilmektedir Buna göre mallar ve çocuklar, beş vakit namazımızı güzelce eda etmemize, Allah’ı zikretmemize ve İslam’ı yaşamamıza engel olmamalıdır Hayatımızın her safhasında İslam hâkim olmalı, her şeyimizi İslamî ölçülere göre yerine getirmeliyiz Mal, İslam’ı daha güzel yaşayıp cenneti kazanmamıza vesile olmalıdır Şahsi ve ailevi ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullandığımız mallarımızın bir kısmını da zekât ve infak olarak Allah yolunda harcamalıyız
Helalinden ve İslami ölçülere göre kazanılmayan servetler insanın sırtında bir yüktür Ayrıca helalden kazanılsa dahi zekâtı verilmeyen, haram yollara harcanan veya israf edilen servetler, insanın cehenneme gitmesine sebeptir Bu konuda Allah (cc) şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlara hemen acıklı bir azap müjdele!
(Bu paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gün (onlara denilir ki): İşte bu kendiniz için biriktirdiğiniz servettir Artık yığmakta olduğunuz şeylerin azabını tadın” 9 Tevbe: (34–35)
Yahudi hahamları ile Hıristiyan rahipleri Mukaddes kitaplarındaki ayetleri dünya menfaati, yani aldıkları rüşvet karşılığında ya değiştiriyorlar veya hükmünü menfaatleri doğrultusunda yorumluyorlardı İşte yukarıdaki ayet-i kerimelerde onların bu çirkin işlerine işaret edilmektedir Ayrıca altın ve gümüşü veya nakit parayı yada malı biriktirip de zekâtını vermeyenlerin ahirette şiddetli azap ile ceza göreceklerini de haber vermektedir
Zekâtlarını vermeyenler veya hayır ve hasenatta bulunmayanlar ölüm gelip çattığında pişman olacaklar Fakat bu pişmanlığın faydası yok Bu konuda Allah (cc) şöyle buyurur:
“Herhangi birinize ölüm gelip de Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! Demesinden önce, size verdiğim rızıktan infak edin
Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi ertelemez Allah yaptıklarınızdan haberdardır” 63 Münafikun: (10–11)
Hanım ve çocuklar, bir Müslüman’ın günaha girmesine sebep oluyorsa, onlar kendisi için düşman sayılır Onların İslam’a uymayan arzu ve isteklerini reddetmesi gerekir Bu konuda Allah (cc) şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır Onlardan sakının Affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, biliniz ki Allah çok bağışlayan, çok merhametlidir
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır Büyük mükâfat ise Allah’ın yanındadır
O halde gücünüz yettiği kadar Allah’tan korkun Dinleyin, itaat edin, kendi
İyiliğinize olarak infak edin Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir” 64 Teğabûn14–16)
Rivayet edildiğine göre, Mekke-i Mükerreme’den hicret arzusunda bulunan bazı müslümanların eş ve çocukları, kendilerinin perişan duruma düşeceklerini öne sürerek babalarını hicretten alıkoymak istediler Eş ve çocuklarına acıyıp bir müddet hicretten geri kalan bu Müslümanlar, kendilerinden önce hicret edenlerin kazandıkları yüksek mertebeleri öğrenince, eşlerini ve çocuklarını cezalandırmak istediler Hatasını anlayıp pişman olanların affedilmesinin daha uygun olacağını Allah (cc) haber verdi
Bu ayet-i kerimelerden anlaşılıyor ki Allah’ın bir hükmünün yerine getirilmesine mani olmaya çalışmak, hangi sebeple olursa olsun, Allah’a (cc), Resûlüllah’a (SAV) ve Müslümanlara düşmanlıktır Bunu yapanlar kim olursa olsun onları düşman bilip arzu ve isteklerine uymamak gerekir
Dünya hayatının süsü olan servet ve çocuklara takılıp kalınmamalı, sevgileri gönülleri işgal etmemelidir Dikkatler ahirete, sonsuz hayata çevrilmeli cenneti kazanmak için salih amellere koşmalı Bu konuda Allah (cc) şöyle buyurur:
“Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür Ölümsüz olan salih ameller ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit etmeye daha layıktır” (18 Kehf: 46)

İmtihan maksadıyla dünya nimetleri ve dünya güzelliği insana sevdirilmiştir Bunlar geçicidir Daha güzel ve devamlı olan cennet nimetlerine dikkatimiz çekilmekte ve onlara yönelmemiz bizden istenmektedir Bu konuda Allah (cc) şöyle buyurur:
“Kadınlardan, oğullardan, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşten, salma atlardan, sağmal hayvanlardan ve ekinlerden gelen zevklere düşkünlük ve bağlılık insanlar için bezenip süslendi Bunlar, dünya hayatının metâidir Nihayet varılacak güzel yer, Allah’ın huzurudur
(Resulüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takva sahipleri için Rableri yanında içinden ırmaklar akan ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah’ın rızası vardır Allah kullarını hakkıyla görücüdür
3 Al-i İmran: (14–15)
 
alinti

Esselamu Aleykum ve Rahmetullah..Dünya nimetleri imtihandan başka bir şey değil.İnşaAllah bu nimetler bizleri Allaha kul olmaktan alı koymasın..Mevlam bizlerin yardımcısı olsun inşaAllah..

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Insanın nefsi mala duymaz.  Ancak o nefs terbiye edilebilir.Mal ve evlat bizleri Allah ın zikrinden alıkoymamalıdır. Rabbim paylaşım için razı olsun.

Ve aleykumuselam ve rahmetullah.amin amin amin ecmain insallah.
Dunya susleri,zevkleri,guzellikleri imtihanimiz icin hazirlanmis vesileler.insallah bunlarda takilip kalmayiz.Rabbim dunyay olan duskunlugumuzu izale eylesin.Allah razi olsun paylasim icin

#Esselamu aleykum..Tabii ki evlatlarına yeteri kadar sevgi verilemlidir..Ama bu Allah a.c. yi zikretmeyecek kadar ileri seviyede olmamalı..Aynı şekilde mallarda da aynı şey geçerli..Tabii ki malın önemi var..Ama bu dünya hayatına dalıp da öbür dünyayı ve Allah a.c. yi zikretmeyecek kadar olmamalı..Rabbim razı olsun..#

Aleykumselam.Dunya sevgisi insani hem allah yolundan hemde kendi yolundan eder.Ve rabbimin rahmetini kaybettirir.Rabbim bizleri dunyasini ahireti icin harcayan ve onun rahmetine kavusan kullardan eylesin inşallah....