๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 29 Ağustos 2012, 13:28:57



Konu Başlığı: Laleli Camii nasıl yapıldı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 29 Ağustos 2012, 13:28:57
Laleli Camii nasıl yapıldı

Aksaray’dan Bayezid’e doğru giderken, solda, altı çarşı olan iki minareli bir cami vardır. Bu camiyi, (200)  küsur sene evvel, Padişah Üçüncü Mustafa yaptırmış olduğu halde Lâleli Cami diye söylenir. İçinde namaz kılanların çoğu, Üçüncü Mustafa’nın camiine neden ismine izafe edilen bir ad koymayıp da, “Lâleli” dendiğini belki de bilmezler.
Camiin bu adı almasının sırrı şudur:

Sultan Üçüncü Mustafa’nın camiyi ikmâl ettirdiği günlerde, çevrede yaşayan bir velîden bahsederler; her sözünde, derin hikmetler ve birtakım sırlar bulunduğunu söylerler.
Padişah, göğsünün üzerine taktığı bir lâle ile oturan bu zâtı merak edip, ziyarete gider. Büyük bir Velî olduğundan halkın asla şüphe etmediği bu zât, Padişah’ın birçok suallerini cevaplandırırken, dünyada en büyük nimetin ne olduğunu soran Sultan’a:
– Dünyada en büyük nimet, yiyip içtikten sonra def-i hâcettir, der.
Padişah, bu cevabı beğenmez. Hattâ bir bakıma kaba bir mânâ taşıyan bu nezaketsiz cevaptan sonra, kalkıp gider.
O gece yediği yemeği, içtiği suyu dışarı çıkaramayan Sultan; sabahlara kadar sarayın içinde dört döner.
Güç belâ eriştiği şafak vaktinde, alelacele bir abdest alır; namazını kıldıktan sonra, doğruca Lâleli Baba’nın evine koşar.
Gece sabahlara kadar gözlerine uyku girmediğini, şafağı iple çektiğini, içinde bulunduğu zahmetten kurtulması için dua istediğini yalvarırcasına anlatır.
Lâleli Baba:
– Allah’ın nice nimetlerine sahip bulunduğumuz halde, alışkanlık sebebiyle bunların kıymetini bilmiyoruz. Yiyip içtikten sonra def-i hâcet etmenin ne büyük nimet olduğunu öğrendiniz değil mi? der ve ilâve eder:
– Eğer yaptırdığınız şu camiyi bana bağışlar ve Padişahlığınızı da, bütün selâhiyetleriyle birlikte bana bırakırsanız; kurtulmanız için dua ederim...
Camiyi derhal bağışladığını, bu andan itibaren “Lâleli Camii” olduğunu bildiren Padişah, saltanatını veremeyeceğini ifade etmek isterse de, artık tahammülü tükenmekte olduğu için, nihayet saltanattan da vazgeçtiğini, yeter ki içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtarılması için dua etmesini rica eder.
Lâleli Baba, o zaman şu karşılığı verir:
– Bir saltanat ki, bir def-i hâcete feda ediliyor; doğrusu buna saltanat demeye bin şâhit ister!..
Lâleli baba’nın duasını ancak bu suretle alan Sultan, içinde bulunduğu halden, hemen kurtulur. Yaptırmış olduğu camiyi Lâleli Baba’ya bağışladığı için de, bu cami onun adına izafeten “Lâleli Camii” diye söylenir.

AHMET ŞAHİN