> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Kurtuluş İslam da
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kurtuluş İslam da  (Okunma Sayısı 799 defa)
05 Aralık 2010, 11:43:35
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 05 Aralık 2010, 11:43:35 »



KURTULUŞ İSLÂM'DA


Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Aziz ve sevgili Ak-Televizyon izleyenleri ve Ak-Radyo dinleyicileri! Allah'ın selâmı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun...

Tabii Ak-Televizyon derken içim buruk olarak diyorum. Gàlibâ, istediğimiz canlılıkta, kuvvette, genişlikte yayın yapamıyor, bant yayınına inhisar ediyor diye duyuyorum. İnşaallah mâlî sorunlar, diğer sorunlar hallolur, elbirliği ile güzel eserler ortaya konur. Milletimize güzel hizmetler yapmak hususunda herkes elinden geleni ortaya koyar, himmetini eksik etmez inşaallah...

a. Peygamber Efendimiz'in Şefaati


Bugün sohbetime alacağım hadis-i şeriflerden birincisi, Rahmetullàhi Aleyh, Cennetmekân Gümüşhânevî Ahmed Ziyâeddîn Hocamız'ın Râmûzül-Ehàdîs kitabının 509 sayfasından. Abdullah ibn-i Amr ibnil-As RA'dan Taberânî rivayet eylemiş. Peygamber SAS Efendimiz buyurmuşlar ki:

RE. 509/2 (Yedhulü min ehli hâzihil-kıbleh, ennâre men lâ yuhsî adedehüm illallàh, limâ asavillâhe vecterû alâ ma'sıyetihî, ve hàlefû tàatehû. Feyü'zenü lî fiş-şefâah, feüsniye alellàhi sâciden kemâ üsniye aleyhi kàimen feyükàl: İrfa' re'sek, sel tu'tah, veşfa' tüşeffa'.) Sadaka rasûlüllah, fî mâ kàl, ev kemâ kàl.

Çeşitli okuyuşlarımın sebepleri burada harekeler var, o harekelerin izahını yapacağım. Ben neden değişik okuduğumu söyleyeceğim.

Bu hadis-i şerifte bu ümmetten, yâni ümmet-i Muhammed ki, Allah'ın en sevdiği peygamberinin, habîbullahın, en büyük makàmın sahibi o ahir zaman peygamberi Muhammed-i Mustafâ'nın ümmeti ki, ümmet-i merhûmedir. Allah'ın rahmetine nâil olmuş bir ümmettir. Sevilmiş, medhedilmiş, Tevrat'ta, incil'de, eski mukaddes kitaplarda medh ü senâsı yapılmış bir ümmettir.

(Yedhulü min ehli hâzihil-kıbleh, ennâr) Maalesef bu ümmetten, bu kıblenin ehli olan, bu kâbe-i Müşerrefe'ye teveccüh edip namaz kılan kişilerden oluşan ümmetin bazı fertleri cehenneme girer."

Bu kıble, Mekke kıblesi, Kâbe kıblesi kimlerin kıblesidir?.. Müslümanların, Peygamber Efendimiz'e bağlı olan insanların kıblesidir. Bu kıblenin ahalisi, ehli arasından bazı kimseler cehenneme girer ki, (men lâ yuhsî adedehüm illallàh) miktarlarını Allah'tan başkası bilmez."

Bir sürü insan, bu ümmetten olduğu halde, o Peygamberin ümmeti olduğu halde. Kur'an ehli, kıble ehli olan bu güzel ümmet-i merhumenin bir mensubu olmasına rağmen, cehenneme girer. Ne sebeple?.. (Limâ asavillâh) Allah'a asi oldukları için; (vecterû alâ ma'sıyetihî) Allah'a isyan etmeye cür'etkârlıklarından, kalkıştıklarından dolayı; (ve hàlefû tàatehû) Allah'a ibadet ve tâate muhalefet ettiklerinden, aykırı hareket ettiklerinden dolayı... Yâni tâat etmeyip tâatin gayri iş yapmalarından cehenneme girerler.

Bu kıble ehli olan ümmetten, adetlerini Allah'ın bildiği kimseler, o kadar sayıda insanlar, Allah'a asi olduklarından, günahlara kalkıştıklarından, giriştiklerinden (ne cür'etle, ne cesaretle girişiyorlarsa) ve Allah'ın tâatine muhalefet ettiklerinden, Allah'a itaat etmeğe, ibadet etmeğe dik çıktıklarından, karşı geldiklerinden, aykırı gittiklerinden dolayı cehenneme girerler.

(Feyü'zenü lî fiş-şefâah) "Şefaat etme hususunda bana izin verilir." İzni veren kim?.. Allah... Peygamber Efendimiz şefîül-ümmedir, sıfatlarından bir tanesi ümmetin şeffaatçisidir. Şefi', çok fazla miktarda şefaat eden demek; şâfi' kelimesinin mübalağası.

Peygamber Efendimiz şefi'dir ve müşeffa'dır. Yâni şefaat ettiği zaman, şefaatine itibar olunan bir şefaatçidir. Sözü dinlenmeyen, kulak asılmayan, teveccüh edilmeyen bir şefaatçi değildir. Şefaati makbul olan, kendisine şefaat müsaadesi lütfedilen peygamberdir.

"Şefaat etme konusunda bana izin verilir. (Feüsniye alellàh) Ben Allah'a hamd ü senâlar ederim."

Biliyorsunuz Allah-u Teàlâ Hazretleri'ne dualarımızda, münacaatımızda, namazımızda, her türlü işte Allah'ın adıyla başlamak, Allah'a hamd ü senâlar etmek İslâm âdâbındandır ve Allah sever. Allah'ın en sevdiği kullar hammâd kullardır, Allah'ı çok hamdeden kullardır.

Şimdi bana telefon açıyorlar, mektup yazıyorlar, faks çekiyorlar: "Çocuğumuz oldu adı ne olsun?" filân diye soruyorlar. Ben de düşünüyorum, hangi isimleri vereyim diye. bir de daha önce verdiğimiz isimlerden farklı olsun istiyorum. Bu Hammâd ismi de çok güzel bir isimdir.

Hammâd ne demek?.. Allah'a çok hamd eden demek.

Peygamber Efendimiz Allah'a çok hamd ü senâlar edecek. Onun yüce sıfatlarını, esmâ-ü hüsnâsını anarak, o güzel edebiyle, o sevimli haliyle, edepli haliyle medh ü senâlar edecek. (Sâciden) Cenâb-ı Hakk'a secde etmiş bir vaziyette, (kemâ üsniye aleyhi kàimen) ayakta ona medh ü senâlar, hamd ü senâlar ettiğim gibi.

Demek ki bir miktar öyle secde ederek, bir miktar ayağa kalkarak, hamd ü senâlar ederek, esmâ-ü hüsnâyı anarak dua eder. Hani:

(Ve lillâhil-esmâül-hüsnâ fed'ùhü bihâ) "Allah'ın esmâü hüsnâsı vardır, ona onlarla dua edin!" diye Kur'an-ı Kerim'de de bildiriliyor. Tabii Allah kendi güzel sıfatlarının idrakini, bilinmesini, onların söylenmesini seviyor. Kulunun böyle hareketinden razı oluyor, hoşnud oluyor. Bunu da zâten çok iyi bilen ve bize öğreten Peygamber Efendimiz.

Secde halinde hamd ü senâlar eder. Kulun Allah'a en yakın olduğu hal secde halidir. Ondan sonra ayakta hamd ü senâlar eder.

(Feyükàlü) "Ondan sonra, bana denilir ki..." kim diyecek?. Tabii Cenâb-ı Hak... Secde etti, ayağa kalktı, hamd ü senâlar etti. O zaman kendisine denilecek ki: (İrfa' re'seke) "Başını kaldır! (Sel tu'tahû) Sen iste, istediğin sana verilecek!" Yâni, "Ben istediğini sana ihsan edeceğim, sana vereceğim! Dile benden ne dilersen; dilediğini vereceğim! Başını kaldır ey Rasûlüm!" diye Allah-u Teàlâ Hazretleri istediğinin verileceğini müjdeleyecek.

(İşfa') Burda eşfa' gibi hareke konmuş. İnşaallah bu Râmûz'u, harekelerini güzelce düzenleyerek yeniden basmak nasib olur. Öyle bir arzumuz var. Allah ömür verir, kudret verir, imkân verirse, yaparız, düzeltiriz.

(İşfa' tüşeffa') "Sen kimlere şefaat etmek istiyorsan söyle; şefaatin kabul olunacaktır, şefaatine itibar olunacaktır. Yâni şefaat ettiklerini affedeceğim ey rasûlüm!" denilir bana diyor Peygamber Efendimiz. İstikbale ait, kıyamette olacak, mahşer yerinde, mahkeme-i kübrâda olacak bir hadiseyi önceden haber veriyor.

Tabii baş tarafı dehşetli, korkutucu, üzücü olarak başladı. Yâni bu ümmetten bazı insanlar maalesef, Allah'a isyan ettikleri için, âsî oldukları için, günahlara daldıkları için, Allah'a ibadet ve tâati yapmayıp, bu duruma muhalif hallerle yaşadıkları, işler yaptıkları için cehenneme gidecekler.

Çünkü Allah'ın adalet-i ilâhiyyesi vardır. Adaletinin iktizâsı iyi işler yapan kulları mükâfâtlandırır, kötü işler yapanları cezalandırır. Bu dünya imtihan dünyasıdır. Herkesin bunu bilmesi lâzım; ayağını denk alması lâzım, günahlardan sakınması lâzım!..

Günahların hepsi zâten pis, çirkin şeyler, âdâba aykırı şeyler, topluma zararlı şeyler... Kişinin sağlığına zararlı, aileye zararlı, her şeye zararlı olduğundan, Allah yasaklamış.

(Kul innallàhe lâ ye'müru bil-fahşâ') "Allah kötü şeyleri kullarına emretmez, şanından değildir." Neyi emretmişse, emrettiği şeylerin hepsi güzeldir, iyidir, faydalıdır. Neylerse güzel eyler, işledikleri güzeldir; ne emretmişse, o da güzeldir.

Bazıları bunu idrak edemiyorlar. Bazıları İslâm'ın güzelliğini anlayamıyorlar. Allah'ın emirlerinin hikmetlerini, toplumu kurtarıcı reçeteler olduğunu, ne kadar güzel ilâçlar olduğunu, ne kadar müessir, tesirli, hemen şifa verecek ilaç olduğunu anlayamıyorlar.

Türkiye kurtulsun!.. İç borçlar şu kadar trilyona ulaşmış, dış borçlar şu kadara çıkmış, şöyle kötü, böyle kötü... Kurtulur mu bu ülke?.. Kurtulur. Bu ümmet kurtulur mu?.. Kurtulur.

Nasıl kurtulur?. Dürüst, dindar, Allah'tan korkan, namuslu, çalmayan, çırpmayan, rüşvet yemeyen, hakkı işleyen, hakkı söyleyen insanlar söz sahibi olursa, kurtulur. Geri ülke de olsa, fakir ülke de olsa, onlar söz sahibi oldu mu ilerler.

Osmanlı Devleti bir küçücük uçbeyliği iken, "Hadi bakalım, siz şu yaylalarda hayvanlarınızı otlatın!" diye bir kabile olarak, bir aşiret olarak gelmişken Anadolu'nun Söğüt, Domaniç yaylalarına; Kütahya, Tavşanlı taraflarına; İnegöl'ün güneyindeki dağlara...

Sonra Cenâb-ı Hak dindarlıkları, ihlâsları, samîmiyetleri dolayısıyla mükâfâtlandırdı, mükâfâtlandırdı, dünyanın en uzun ömürlü, en geniş ülkelere yayılmış büyük devletlerinden birisi oldu ve adaletle hükmetti. O yıkıldıktan sonra, onun ülkelerinde onun temin ettiği huzur, sükûn, tatlılık, geçim hâlâ sağlanamıyor.

Onun gitmesine çalışanların hiçbirisi kâr etmedi, hepsi zarar etti. Gittiği yerlerde de huzursuzluk dâimâ devam ediyor. hem Ortadoğu'da, hem Balkanlar'da, hem Kafkasya'da... Onlar nereye gittiyse huzur götürmüşler.

Bunun kıymetini bilenler var, bilmeyenler var, düşmanlar var, aksini söyleyenler var... Hattâ o mübarek şehidlerin, gàzilerin evlâtlarından dedelerinin kıymetini bilmeyen, başkalarının iftiralarına aldanıp da dedelerine söğüp sayan, onları kötü görenler var...

Basîreti kapalı olduktan sonra bir insanın, anlatamazsınız. Meselâ, dünya yuvarlak dediğiniz zaman, cahil bir insan, "Yuvarlak olsa, dönüyor olsa ben de şöyle olurum, böyle olurum..." diye dünyanın yuvarlaklığını anlayamaz, düz sanır. İslâm onlara gerçekleri anlatıncaya kadar, Avrupalılar uzun zaman dünyayı tepsi gibi sanmışlar.

Bunları bilmeyenler İslâm'ı çağdışı sanıyor, kötü sanıyor, İslâm'ın ahkâmının, Kur'an'ın ahkâmının güzelliğini anla...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kurtuluş İslam da
« Posted on: 19 Nisan 2024, 17:25:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kurtuluş İslam da rüya tabiri,Kurtuluş İslam da mekke canlı, Kurtuluş İslam da kabe canlı yayın, Kurtuluş İslam da Üç boyutlu kuran oku Kurtuluş İslam da kuran ı kerim, Kurtuluş İslam da peygamber kıssaları,Kurtuluş İslam da ilitam ders soruları, Kurtuluş İslam da önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes