> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Kuranla meşgul olmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuranla meşgul olmak  (Okunma Sayısı 1231 defa)
30 Mayıs 2010, 15:16:54
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 30 Mayıs 2010, 15:16:54 »



Kur'an'la Meşgul Olmak

İnsan sıradan bir varlık değil, zamanları da sıradan varlıkların zamanları gibi değil. İnsan yeryüzünde Allah'ın (c.c.) halifesi (vekili), sonsuzlukların şanlı yolcusu, dünya misâfirhânesinin aziz misâfiri.

Sermâyesi iki: Sağlığı ve zamânı. Bu iki sermâye ile dünyasını da âhiretini de Cennet'e çevirmek zorunda. Şanlı kılavuz buna işâret buyurdu: "İki nimet vardır ki, insanların çoğu kıymetini bilmez de aldanır; Sağlık ve boş vakit"

İnsan, anabeşiklerinden yerbeşiklerine doğru yol alırken, kendi karârını kendi vermek zorunda ama, mülkün gerçek sâhibinin irâdesini, rehberliğini, yardımını, mükâfat ve mücâzâtını ve de sonsuzlukları göz önünde bulundurmak zorunda. Aksi takdirde, çöllere sapan küçük bir dere gibi yok olup gitmek te var işin içinde, can yangınlarına düçâr olmakta.

Sermâyemiz, kartopu gibi eriyen bir sermâyedir. "Hayat, dönüşü olmayan bir yolculuk akıp giden bir sudur." Bir nehirde, aynı suyla iki kere yıkanmak mümkün değildir. Bu katı gerçek bizi "ân bu ândır, dem bu demdir" sırrına götürür. Geçen geçmiş, gelecek te henüz gelmemiştir. Öyleyse kullanılabilir sermâyemiz, sâdece içinde bulunduğumuz ândır. Şu hâlde bütün mesele bu "an"ın, rıza-yı ilhahîye en uygun, yüzümüzü en çok güldürecek bir meşgûliyete harcanmasıdır.

Nedir bu dünya ve âhiretimizi Cennet edecek meşgûliyet?

Bu sorunun cevâbını ararken kapasitemizi göz önünde bulundurmak zorunda olduğumuz gibi, mesleğimizi, içinde bulunduğumuz şartları, yaşımızı, cinsiyetimizi de göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Her zaman, her yerde, herkes için, tek bir meşgûliyet" rızâ-yı ilâhîye en uygun" vasfını hâiz olmayabilir. Zaman da, zemin de, şahsın kâbiliyeti de meşgûliyete münâsib düşmeli. Meşgûliyet, dünya-âhiret âzamî verimi sağlayan bir meşgûliyet olmalı. Söz gelimi, uykuya ayrılması gereken münâsib zaman ibâdete ayrılırsa bu, ertesi gün yorgunluk ve bitkinlik getirecek, dolayısıyla işin hakkı verilemeyecek demektir. Bu da başka aksamaları berâberinde getirecektir. Dersine çalışması gereken talebe, ille de "şu kitaba" uzun zamanlar ayıracak olursa, bu kitap çok faydalı bir kitap olsa bile, bu bir zamanlama hatası olur. Dolayısıyla o meşgûliyetten Allah (c.c.) râzı olmaz. İyi niyet her hâl-ükârda şarttır ama yeterli değildir. İyi niyetle de çok yanlış işlere sürüklenmek mümkündür.

Her iş kendine ayrılan zamanda başlayacak ve bitecektir. Her yaşın bir işi, her işin de bir yaşı vardır. Zamanlama, iyi niyet, usûl ve süreklilik... Bunlar, işin olmazsa olmazıdır.

Bu tesbitler ışığında, zamânımızı gönül rahatlıığıyla harcayabileceğimiz meşgûliyetlerden biri de, hiç şüphesiz Kur'ân ve sünnetle meşgûliyetimizdir.

Burada arzedeceğimiz hususlar şuurlu, sâde bir müslüman göz önünde bulundurularak söylenmiştir. Mesleği gereği Kur'ân ve sünnetle meşgûl olanlar, ihtisas erbâbı, özel durumu olanlar konumuzun dışındadır.

* Müslüman Kur'ân-ı Kerim ile meşgûl olmaya karar verdiyse, herşeyden önce, iyi seçilmiş bir-kaç Kur'ân-ı Kerim meâli, bir kaç tefsir edinmelidir. Bu, lüks değildir, ekmek gibi, su gibi bir ihtiyaçtır.

* Kur'ân-ı Kerim, her münâsib zamanda, abdestli bulunarak, acele etmeksizin, bitirme telâşına kapılmaksızın, ayın durağından ayın durağına, Arapça metninden okunmalı, sonra meâline geçilmelidir.

Okumak anlamak, anlamak ta yaşamak içindir. Anlaşılan bilgi hayâtımızı mutlaka daha mükemmele taşımalıdır. Şifâ vermeyen tıp, başarıya götürmeyen askerlik bilgisinin kime, ne faydası olacaktır. İmam Gazali'nin (İhya'nın Kur'an okuma âdâbı) bölümünde ifâde ettiği gibi, dört satırlık Zilzâl sûresinin ilmini yapan, elli sayfalık Bakara sûresini anlamadan okuyandan daha hayırlı iş yapmış olur, daha fazla sevâp kazanır.

Allah'ın sınırsız ilmine iştinât eden, dünyanın bir numaralı kitabı, bizim ilmimize bir şey ilâve etmiyorsa yaklaşım tarzımızı gözden geçirmek durumundayız demektir.

Meâl de aynı ölçüler içinde, dikkâtle bir kere okunmalıdır. Tabiidir ki, her ayet-i kerime aynı ölçüde dikkatimizi çekmeyecektir. Çok dikkatimizi çeken ayet metin ve meâllerine münâsib işaretler konmalıdır. Çünkü işâretli âyet-i kerimeler, ileriki zamanlarda hem tekrarlanacak, hem de başkalarına duyurulacaktır. Bu, kaçınılmaz olarak, okuyup işaretlediğimiz âyet-i kerîmeleri doğru anlayıp anlamadığımız suâlini doğuracaktır. İşte bu noktada tefsirler devreye girecektir.

Sadece ilgimizi çeken âyet-i kerimelerin tefsirine bakılacaktır. Mutmain oluncaya kadar, yani "demek ki şimdilik anlaşılması gereken bu" deyinceye kadar tefsir okunacaktır. Bu okuma işinden sonra kafamızda suâller bitecek midir? Muhtemeldir ki bitmeyecektir. Bu da bizi işin erbâbına danışmaya götürecektir. "Danışan dağlar aşmış."

* Kur'ân'la meşgûliyetimizde, hiç olmazsa İmam-Hatip Lisesi seviyesinde Arapça bilmemiz, işin tadını ve verimini artıracaktır. Hiç Arapça bilmiyorsak, bir şekilde öğrenme imkânlarını arasak ne kadar güzel olur. Herşeye rağmen meşgûliyet sürecektir.

* Dördüncü safhada, işâretli âyetler metin ve meâl olarak tekrarlanacaktır. Bu yine düşünerek ve anlama gayretiyle berâber bir tekrarlamadır. Beşer sayfa beşer sayfa götürülebilir bu safha. Bu safhada zorlanmaksızın, kendiliğinden, pek çok âyet-i kerîmeyi ezberlemiş olacağız.

* Beşinci safhada, dost ve ahbab toplantılarında veya evimizde, bu işâretli âyetler müzâkere edilecektir. Herkes dikkatini çeker yönü belirtecektir. Bu, başka hadis ve âyetlerin ve de tesbitlerin hatırlanmasına vesîle olacaktır. Böylece bir kafayla çalışıp, birden fazla kafanın mahsûlünü toplamak mümkün olacaktır.

Bu hayırlı meşgûliyet, "göz baktıkça yürek attıkça" devâm edecektir.

Sünnet-i seniyye ile de bu minvâl üzere meşgûl olunacaktır. Sünnet-i seniyye Kur'ân'ın pratiği ve teferruâta indirilmesidir.

Her hayırlı işin kendine göre bir zorluğu olduğu gibi, bunun da olacaktır. Unutmamak gerekir ki, insanlar zorluklarla mücâdele ede ede şahsiyetini bulur.

Faydaları

Böyle bir meşgûliyetin pek çok faydaları olacaktır. Bizim görebildiklerimiz şunlardır:

1- Allah rızâsını kazandırır. Zâten yaratılış gâyemiz de Cenâb-ı Hakk'ı tanımak ve rızâsına erme gayretine girmek değil midir?

2- Sürekli bir şekilde şuûrumuza uyanıklık, vicdânımıza canlılık kazandırır. Neticede imânımız taklidden tahkîka yükselir, ahlâkımız güzelleşir.

3- Hayâtımızı ehem-mühim sıralamasına göre yaşamamıza vesîle olur.

4- Boş zaman bunalımından, meşgûliyetin yüksek hazlarına, kahvelerin zehirli havâsından sıcak âile yuvalarına çeker.

5- Doğruluğundan şüphe edilmeyen bir kitapla iştiğâlin verdiği gönül huzûruna vesîledir. "Ömür sermâyesini yanlış yerlere mi sarfediyoruz?" tedirginliği olmayacaktır yüreğimizde.

6- Kâlbî sükûnetlere vesîledir. Cenâb-ı Hak, Kelâm-ı kadîm'iyle ilgilenenlere, derin mânevî hazlar lutfedecektir.

7- Düşünce ve hayâl genişliği kazandırır. Zaman olur, düşünce ve hayâl olarak Sidretü-l müntehâ'dan ötelere yürürüz. Zaman olur, cinlerle berâber Kur'ân-ı Kerim dinleriz. Zaman olur, galaksiden galaksiye uçup gideriz. Zaman olur yaratma olayanın sırlarında mest-ü hayrân oluruz.

8- Yüce Yaratanımızla başbaşa kalmamızdır. Kafa ve gönlümüzü O'na açmamızdır. Nûr ve huzurla dolmamızdır. Sevgi dolu dünyâlarda kelebekler gibi hafiflememizdir.

9- Ve sonsuzluklar... Sonsuzluklarda, ne yana baksan yığın yığın nimet ve muhteşem bir saltanat görürsün. (16 / İnsan, a. 20)

Kur'ân varolduğu ve müslümanın Kur'an'la irtibâtı sürdüğü müddetçe, yeni bir insan tipinin yeniden ortaya çıkma ihtimâli vardır. "Hz. Ebubekir gibi idâreciler, İmam-ı Âzam gibi ilim adamları, maddeden ötede bir düşünce ile ticâret yapan tüccarlar oldukça İslâm medeniyeti etkili bir şekilde hayâta dönebilir, Allah'ın nûru parlayabilir.

İnsanların hakîkatı yaşayıp, hakîkatı müdâfâ ettikleri kanâatine sâhip olmaları son derece önemlidir. Bu, psikolojik bir gâlibiyettir, direnme gücüdür, Allah'a ve âhirete tutunmaktır. Kur'an'la irtibat varolduğu sürece bu kanâat olacak, bu kanâat oldukça da müslümanca bir dünya varolacaktır.

Son olarak bir husûsû daha belirtmeliyim:

Bütün doğrular Kur'ân'ın malıdır. Öyleyse ölçülerini eline almış bir müslüman, bütün kitaplara ve bütün kültürlere açık olacaktır. Kur'an ve sünnetin dışındaki bütün kitaplara seçmeci bir kafayla yaklaşacak, arılar gibi her çiçekten bal toplayacaktır. Nerde güzel bir tesbit, nerde sıcak bir cümle, yüreklere işleyen bir şiir parçası bulursa sâhip çıkacaktır, kültürünü renklendirecektir. Kur'an'la meşgûl olmak demek, dünyânın bütün doğrularına açık, bütün yanlışlarına kapalı olmak demektir. "Odamızda dünyânın bütün kültür rüzgârları esmeli ama, hiçbiri bizi Kur'an dünyâsından başka atmosferlere savurmamalıdır.

Alıntı

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuranla meşgul olmak
« Posted on: 25 Nisan 2024, 03:37:20 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuranla meşgul olmak rüya tabiri,Kuranla meşgul olmak mekke canlı, Kuranla meşgul olmak kabe canlı yayın, Kuranla meşgul olmak Üç boyutlu kuran oku Kuranla meşgul olmak kuran ı kerim, Kuranla meşgul olmak peygamber kıssaları,Kuranla meşgul olmak ilitam ders soruları, Kuranla meşgul olmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes