๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Temmuz 2010, 14:11:39



Konu Başlığı: Kurana sarılmazsan eğer yese düşersin
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Temmuz 2010, 14:11:39
"Kurana sarılmazsan eğer yese düşersin"


"İmkânsız" mı dedin?
Olur mu dostum, hiç yakışır mı sana?
Neden ALLAH yokmuş gibi konuşuyorsun? Bilmiyor musun; ALLAH yokmuş gibi konuşmak günahtır
ALLAH var ALLAH'a iman var İman varsa imkân var ALLAH'ın olduğu yerde "imkânsız" demek olur mu?
Yoksa sen yaptığın işe besmelesiz mi girişiyorsun?
Bismillah demek, "Ben bu işi ALLAH sayesinde yapıyorum" demektir Yine "Ben bu işe ALLAH'ı dahil ediyorum" demektir Ve "ALLAH'tan yardım istiyorum" demektir Dahası, "Ben bu işi ALLAH'a ısmarlıyorum" demektir
İmkân dediğin nedir ki dostum?
Eğer imkânı olanlar daha çok infak etseydi, ALLAH yoluna en çok verenler en varlıklılar olurdu Bak etrafına, bunun hiç de böyle olmadığını görürsün Kaldı ki, insan olmak bir imkândır Akıl paha biçilmez bir imkândır Sıhhat bir imkândır
Dahası, ALLAH sonsuz imkândır Kur'an imkândır Peygamber imkândır İman imkândır Namaz imkândır Oruç imkândır Bütün bu imkânlardan ne kadar yararlandın? Mesela, ALLAH'ı imkân olarak gördün mü?
Çocuklarının geleceğini düşünürken, ailenin geleceğini düşünürken, yaşadığın toprakların geleceğini düşünürken, ait olduğun medeniyetin geleceğini düşünürken? Evet bütün bunları düşünürken, ALLAH'ı da hesaba dahil ettin mi?
Sevr'in eteğinde dolaşma dostum Eğer Mekke'nin hakkını verdin ve imkânların tümünü tükettinse, yeni imkânlar üretmek için Medine'nin yollarına düş Düşmanların kalabalık olabilir Korkma! Dostun büyük, en büyüktür Fakat En Büyük Dost'un yardımı, kulun gücünün bittiği yerde gelir O yer, Sevr'in zirvesidir
Sevr'in eteğinde oturma Haydi, davran ve tırman Yükseğe, daha yükseğe, en yükseğe
Ne var Sevr'in tepesinde?
ALLAH'ın vaat ettiği yardım var
Niçin oradadır ALLAH'ın vaat ettiği yardım?
Orası kulun gücünün bittiği yerdir de ondan İlahi yardım, kulun "Ben bittim ya Rab!" dediği yerde yetişir Sünnetullah bu, ALLAH'ın geleneği bu, değişmez âdeti bu Akıllılık, ALLAH'ın sünneti bana uysun diye beklemek değildir Akıllılık, ALLAH'ın sünnetine uymaktır O'nun eşsiz çalışma tekniğini çözmektir Bu tekniğin sırrına erip, gereğini yapmaktır
Peki, nasıl olacak bu iş?
Kolay dostum, çok kolay Şu formülü unutma: Öncekiler neyle felaha erdilerse, sonrakiler de aynı şeyle felaha erecekler Çağ değişir, zaman değişir, mekân değişir, imkân değişir, alet değişir Fakat ?âdet' değişmez, temel zaafları ve meziyetleriyle insan değişmez
İnsan tutmalı dostum, insanı tutmalı Hiç olmazsa, takım tutanlar kadar heyecan ve aşkla Hiç olmazsa, zar atanlar kadar umutla ve şevkle Hiç olmazsa, boğazına kadar günaha batanlar kadar cesaret ve cüretle
İnsanı tutmalı ve onu onarmalı İmha olmuş insanı inşa etmeli Bunun için de yüreğine açılan kapıyı bulup tıklatmalı Açılmıyor diye ayrılmamalı Günlerce, haftalarca, hatta aylarca beklemeli Ha açıldı ha açılacak diye Kâbe'nin kapısında bekler gibi beklemeli Açılırsa eğer, Kâbe'ye girer gibi girmeli; heyecan zirvede, aşk dorukta?
Kalbe, kalplere giden yolun harita ve pusulası yerine vahyi almalı, Kur'an'ı almalı Satırdaki âyetlerle sadırdakileri, tohumla toprağı, etle tırnağı, anayla evladı, bülbülle gülü buluşturur gibi buluşturmalı İş budur, eylem budur, yol budur Tıpkı Kur'an şairi Akif'in dediği gibi:
ALLAH'a dayan saye sarıl hikmete râm ol
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol
ALLAH'a dayan gâyene tevfikini versin
Kur'an'a sarılmazsan eğer yese düşersin


ALINTI