Kime teslim olmusuz

Kİme Teslİm OlmuŞuz?

Kelime-i Tevhid “birleme” demektir Allah’ı birlemek İLAH’lığında ve RAB’lığında eşi ortağı yok demektir Kelime-i Tevhid’i islamın giriş kapısı olarak görebiliriz

Kelime-i Tevhid ; tüm dünyaya karşı İSLAM’ı din olarak seçmenin ilanıdır Kelime-i Tevhid’i gönülden söylemeden müslüman olduğumuzu iddia edemeyiz Peygamberimiz bedevilere “iman ettim demeyiniz, İslam oldum deyiniz!, çünkü iman daha kalplerinize girmedi” buyuruyor

Mekke döneminde Kelime-i Tevhid için müslümanlara dehşet işkenceler yapan müşrikler onları davalarından geri çeviremiyordu Kelime-i Tevhid’i Mekke’de gönülden inanarak söyleyenler bütün ilahları , o ilahlara bağlı inançları , o ilahlar adına kurulmuş düzenleri ve kanunları reddediyorlardı Yani bir cümleyle müşriklerin saltanatları yıkılıyordu! Müşrikler çaresizdi… Çünkü kalbine ALLAH korkusunu yerleştirmiş, bir tek O’na iman etmiş bir insanı neyle korkutacaksınız? Ölümle mi? Ölüm ; Kelime-i Tevhid’i yüreğine kazımış bir insan için yok olma değil aksine kurtuluştur…

En büyük sorunumuz “ LA İLAHE” demeden “İLLALLAH “ dememizdir Kalbimizde neye yer vermişsek , neye bağlanmışsak sevgimizi kimin hizmetine sunmuşsak ilahımız odur ve bilmeden o nesneye karşı ibadet ederiz… Olaylara Allah’ın bak dediği yerden bakamayız ve kalbimize yerleştirdiğimiz tağutlar öncüllerimiz olur… Bunun için önce kalbimizdeki diğer tağutları atmalı sonra da kalbimize bir olan ALLAH sevgisini yerleştirmeliyiz Eğer kalbimize iman girmemişse ve hala kalbimize Allah korkusunu sokamamışsak bu kalbimizdeki tağutlara verdiğimiz sevgiden kaynaklanır Tağut; Allah’ın düzeni üzerine düzen koyandır ve her türlü nesne, kişi tağut olabilir Para, mal-mülk, düşünce, kadın… Mustafa İslamoğlu’nun deyimiyle kişi nesneye karşı ümit, sevgi ve korku besliyorsa o nesne o kişinin yavaş yavaş tanrısı olur ve kişi o nesneye ibadet eder Hayat programını kendi tanrısına göre düzenler Çünkü kişi Allah’a vereceği sevgiyi tağuta vermiştir

Otorite tektir, tek olarak kabul edilmelidir İnsan menfaati için tağutlara boyun eğmesi sonucunda İlah’lık ve Rab’lık vasfını kalbindeki tağutlara vermiş olur Bu durumda kişi Kuran’da zümer suresi 56 ayette belirtildiği üzere zarara uğrayanlar olur : “Andolsun ki , sana ve senden öncekilere şöyle vahyedildi ; Eğer Allah’a ortak koşarsan mutlaka amelin boşa gider ve zarara uğrayanlardan olursun” Yine Allah Teala tevbe suresinin 31-32 ayetlerinde “Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu İsa’ı Rab’ler edindilerOysa kendilerine sadece tek ilah olan Allah’a kulluk etmeleri emredilmişti Ondan başka ilah yoktur Allah onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir Onlar Allah’ın nurunu söndürmek isterler Oysa kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır” Bu ayet üzerine Adiyy bin Hatem ( daha önce hristiyandı ) boynunda haç olduğu halde Peygamberimizin yanına gelerek “Ya rasulullah, onlar bu kimseleri Rabler edinmediler ki ama” diye sorunca Peygamberimiz (sav) “Onlar Allah’ın helal kıldığını haram, haram kıldığını da helal kıldıkları zaman onlara itaat etmiyorlar mıydı?” diye sordu Adiyy bin Hatem “evet” deyince Peygamberimiz “işte böylece onlara ibadet ediyorlardı” buyurdu ( Tirmizi )

Hala dünyalıklara meyledecek miyiz? Kalbimizi arındırıp Allah sevgisini koymanın tam zamanı Sen ey şahit ; Ey Allah’ın yeryüzündeki halifesi! Muhammed (as)‘ın ümmeti ümmeti diye seslendiği Müslüman! Kalk ve şahitliğini tazele… Peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin yolunu sen sürdüreceksin… UNUTMA!

ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın