๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 21 Haziran 2010, 12:27:20



Konu Başlığı: Keşke daha çok insan gecesini gündüzüne katarak Allahı anlatsa
Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Haziran 2010, 12:27:20
'Keşke daha çok insan gecesini gündüzüne katarak Allah’ı anlatsa!'



Dr Nursel Coşkunsel, 1976’da Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olur ve göğüs hastalıkları üzerine uzmanlığını aynı okulda yaparHayatı hep iman ve islam ruhunu yaşama ve yaşatmakla geçer
Yaradanına kul olma gayesi ile bu dünyaya gönderilen insanoğlunun en önemli meselesi son nefesini iman üzere verebilmek olmalıdır Çünkü alemleri var eden sonsuz kudrete imanın ışığı olmadıktan sonra burada yapılan hiçbir iyiliğin, güzelliğin ebedi alemde yansıması olmayacaktırMü’min, kendi aklında ve kalbinde Cenabı Allah’ın öğrettiği iman hakikatlerini yerleştirdikten sonra çevresinden ve gittikçe genişleyerek bütün insanlıktan sorumludur İşte bu sorumluluk duygusu, kişiye iman etmeden öldüğünü duyduğu her kes için kendini hesaba çektirir O kişi firavun tabiatlı olsa bile…
Dr Nursel Coşkunsel, bu tip normalin çok ötesinde yaşayan, iman hakikatlerini anlatmayı ekmek, su gibi hayati bir ihtiyaç olarak gören, kendi varlığından geçmiş bir hakikat eri O bunu hem bir vazife gibi yapıyor, hem de Allah’a iman etmeden bu dünyadan göçen bir kişinin Rabbin sonsuz rahmetini kaybetme riski onu bu yola sevk ediyor ‘Allah’tan en çok korkanlar alimlerdir’ sırrınca, ‘bilmediği her şeyi öğrenip bilmeyen herkese anlatma’ uğruna gecesini gündüzüne katıyor Her zamanki gibi bir yerden bir yere koşma telaşıyla dolu bir günde iki sohbet toplantısı arasında konuşabildik Dr Coşkunsel ile Dizinde ortaya çıkan ağrı hayatını biraz yavaşlatmış olsa da durduramamış onu Ev hanımlarından öğrencilere, genç kızlara, çocuklara varıncaya kadar Diyarbakır’ın her yerinde iman sohbetleri yapan Coşkunsel, “Hizmet, huzurullahta yaşamaktır Bir insan Allah’ın huzurundaysa muhakkak hizmet eder Allah’a imanı olan ister ki, herkes Allah desin Sen Allah diyorsan başka birisinin Allah dememesi çok ağır gelir Ölürcesine bir tesir uyandırır Başkaları için yaşama gayeniz olur En az kendi imanınızı kurtarmak kadar başkalarının imanını kurtarmak da sizin için önemli olur Firavunun secdede ölmesi hadisesini binlerce kez o anı yaşarcasına hissetmişimdir Biraz daha önce iman etseydi belki çok daha farklı olacaktı İman etmeden öldüğünü duyduğum bir çok kişi için kendimi sigaya çekmişimdir” diyor
Bingöl’den Diyarbakır’a göçmüş 7 çocuklu bir ailenin okumaya en meraklı, bu konuda sonuna kadar diretip isteğini yaptırmayı bilen, inatçı, akıllı kızı olan Nursel hanım (54), ilkokuldan sonra kendisini okula göndermeme kararı alan babasına bu uğurda evden kaçmayı göze aldığını söyleyecek kadar gözü kara biridir Ailede ilkokuldan sonra okula devam eden tek çocuktur Üniversiteyi de ailesinin başka şehre göndermemesi yüzünden Diyarbakır’da bitirir 1976’da mezun olduğu Dicle Üniversitesi’nde Göğüs hastalıkları alanında uzmanlığını da yaparNursel hanımın üniversite yılları hayatında önemli kararlar aldığı ve kendi yolunu çizdiği bir dönemdir Örneğin, 1 sınıfın son döneminde başını örtmeye karar vermesi bir dönüm noktasıdır Ailesinden yeterli bir dini eğitim almadığı halde daha çok tefekkür ederek vardığı bir karardır bu Tamamen Allah’ın ihsanı, ikramıdır ona göre

Dicle Tıp’ın ilk başörtülü öğrencisi idi
İlkokuldan beri namaz kıldığını ve sürekli okuduğunu belirten Nursel hanım, hayatının bu yönünü şöyle anlatıyor: “Ailemde çok dini bir hayat yaşanmazdı Geleneksel bir İslamiyet vardı Dini kitap okuma şansım çok yoktu Namaz kılıp kılmadığımızı fark etmezlerdi Mesela, çocukken sabah namazına kalktığımda ‘sen daha küçüksün büyükler kalkmazken sen neden kalkıyorsun’ deyip içimdeki heyecanı söndürmeye çalışırlardıAllah’ın ikramı, içimden gelen coşkuyla namazımı kılmaya çalıştım Mahalle hocasından Kur’an öğrenmeye bile kendi ısrarımla ağlayarak gittimNamazı da babamı sorularımla zorlayarak öğrendim Sonradan, kıldığım namazlar sahih miydi diye düşünüp kaza namazları kıldım Bu manada hayatımda hep bir mücahede vardı Rabbim bıraktırtmadı bu gayreti Hiç bir zaman da ümitsiz olmadım Allah’ın ihsan ettiği içimden gelen o manevi enerji asıldır zaten Kişinin iç dünyasında o mücahedeyi asla bırakmaması, değişen hayat şartları içinde dışardan gelen şiddetli kasırgalara rağmen asla inancını yitirmemesidir Bir gün namazdan sonra ‘Ben çok büyük bir yalancıyım, Allah’ım, senin huzurunda örtünüyorum ama sonra açıyorum Aslında her zaman senin huzurundayım Sen her zaman varsın, beni her yerde görüyorsun ama ben başımı açarken yalan söylüyorum’ diye düşündüm ve çok utandım kendimden Örtünün nasıl olması gerektiğini bilmiyordum O dönemde zaten başörtüsü de yoktuAnnemin tek siyah eşarbı ve boynuna bağladığı fuları vardı O fuları alıp başımı örttüm Bir ceket ve çorap da giyip fakülteye gittim”
Nursel hanım, sadece üniversitede değil koca şehirde bile yalnız gibidir çünkü başını tam olarak örten, uzun etek giyen kadın sayısı çok azdır o devirde Okula gittiği ilk günden okuldaki karşıt görüşlü öğrencilerden tehditler gelmeye başlar
Başını örtmeye karar verdiğinde bunları hiç düşünmemiştir oysa Okula alınmasa bile tahsilini bir şekilde yürütme kararlılığı içindedirOkumaktan da örtünmekten de taviz vermeyecektir Tehditlerden zerre kadar korku girmez kalbine Okula alınmama gibi bir zorlama ile karşılaşmayan Nursel hanım, çalışkan bir öğrenci olduğu için çok sevilmektedir Karşı çıkan hocalarını da bir şekilde diyalog kurarak ikna eder Üniversiteyi başörtülü tek öğrenci olarak bitirir Amacı üniversitede kalıp akademik kariyer yapmaktır Bunun için göğüs hastalıkları ihtisasından sonra patoloji eğitimi de alır Lisan imtihanını kazanır Doçentlik için başvurusunu yapar Bu arada 80 ihtilali olmuş, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kurulmuştur Dosyası YÖK’ten döner Bütün hocalarının desteklerine, iki olumlu jüri raporuna rağmen yardımcı doçent olarak ataması yapılmaz Devlet hastanesinde mesleğine devam eder
Tıp eğitimi alırken, dini ilimleri de öğrenmeye çalışan Nursel hanım, etrafında yol gösterecek kimse olmadığı için kendi başına gayret etmektedir “Kendimi İslam sosyalisti olarak idrak ediyordum Sosyal adalet ve eşitlikten yanayım derdim hatta feministçe fikirlerim de vardı Her şeyi aklen yorumlardım Ama yine de yaşadığım ortamın havasından kutulamazdım” diyen Nursel hanım, Risale-i Nur eserlerini tanıdıktan sonra önüne çok farklı, büyük bir dünya açıldığını söylüyor Dindar insanlara hitap eden güncel bir yayın arayışında iken Yeni Asya gazetesi ile tanışan Nursel hanım, yazıların arasında geçen Risale-i Nurlardan alınma bölümlerden çok etkilenir ve tanıdığı herkese bu kitapları nerede bulabileceğini sormaya başlar Risaleleri yazarak çoğaltan bir aile ona Gençlik Rehberi’ni hediye eder Daha sonra da arkadaşları vasıtası ile diğer eserleri temin eder O yıllarda, bu eserleri okuyanlara karşı aşırı bir korku yayıldığı için 2 yıl boyunca ailesinden gizli okur Risaleleri

‘Keşke okudukları kitapları gençlere de anlatsalardı’
Babasının bu eserlerden haberdar olduğunu yıllar sonra öğrenen Nursel hanım şöyle konuşuyor: “Biz çocukken babam Üstad Bediüzzaman’ın talebelerinin sohbetlerine katılmış ama bize hiç anlatmadı O zaman Risaleler kitaplaşmamış Duvarda asılı duran bir Kur’an kabının içinde 15Söz’ü buldum Daha önce bulmadığım için kahroldum Çünkü görsem muhakkak peşine düşer, üniversiteden daha önceki yıllarda tanırdımDemek ki kader planında böyleydi Babam elindeki bütün kitapları korkudan yakmış, onu unutmuştu Diyarbakır’da 1960 öncesinde ciddi iman hizmetleri olmuş ama biz o dönemden habersiz büyüdük Çünkü gizli okumuşlar ve gençlere anlatmamışlar Bence hata yapmışlar KorkmuşlarBu bana büyük ders oldu Hayatımda korku kelimesini hiç bir zaman gündemime almadım Onlar korkmasalar bir çok genç yetişecekti o devirde”
Risale-i nur okuyan kadın grupları ile de tanışan Nursel hanım, zaman içinde okuduklarını anlatmaya başlar Zorlu tıp tahsilinin yanında ailesinin karşı duruşu da vardır ancak bütün şartlarını zorlayarak geceleri okumaya gündüzleri koşturmaya başlar Öyle ki, ‘göz kapaklarımı açık tutacak bir yöntem bulsam da hiç uyumasam’ dediği zamanlar olur Bilmediği her şeyi öğrenme çabası içindedir Kur’an’ı ve diğer temel kaynakları aslından okuyup doğru bilgilenmek için Arapça öğrenip tıptan sonra ilahiyat fakültesinde de okumayı ister Hala bu isteğinin devam ettiğini ifade eden Nursel hanım “O zamanlar ‘bana hakiki İslamiyeti öğrenmeyi nasip et Allah’ım’ diye dua ediyordum Risaleler bu ihtiyacımı tam karşıladı İlahiyat olmasa bile Arapça okuma iştiyakı duyuyorum Yıllar içinde eksiğimi tamamlamaya çalıştım ama içimde hala bir tatminsizlik var Risale-i nur külliyatı karşıma deryalar gibi açıldı Okumaya anlamaya ömürler yetmez Ben okuyamadım anlayamadım böyle ölüp gideceğim diye düşünüyorum” diye konuşuyor

Rüyalarında bile Allah’a imanı anlatmış
Hayatını iman ve Kur’an hakikatlerini öğrenmeye ve anlatmaya vakfetmişken okul biter bitmez meslektaşı olan eşi Mehmet Coşkunsel ile evlenirler Bu kararda da hizmet düşüncesi vardır çünkü ailesi sürekli dışarıda olmasına karşı çıkmaktadır Eşi de aynı ideallere sahip olduğu için, birbirlerine destek olurlar Evliliklerinin ilk yılında Said Nuri dünyaya gelir Hizmet düşüncesi her şeyin önünde olduğu için başka çocuk düşünemediklerini ifade eden Nursel hanım, “Hizmeti hedeflemiş bir insanın aile hayatıyla çok fazla uğraşması mümkün değil Tek çocukla bile eksikler oluyor En basitinden çocuğun gideceği okul sorun oluyor ve hayatını ona göre düzenlemen gerekiyor Çocuk Allah’ın emaneti ve üzerimizde hakkı var Mesleki çalışmalar, hizmet ve çocuk derken hepsini ideal manada götürmek için şartlar zorlanıyor Bir tanesini en iyi şekilde yetiştirelim istedik” diyor
Sürekli çevresindekilere iman hakikatlerini nasıl anlatacağını düşünen, Nursel hanım, insanlarla rüyalarında konuşur bir dönem Hastanedeki küçük odasında bile fırsat buldukça arkadaş grupları ile kitap okurlar Doktorluk yaptığı dönemde ‘Allah’ım ne olur zamanım genişlesinSabah uyandığımda evi pırıl pırıl bulayım da ev işleriyle uğraşmayayım’ diye dua eden Nursel hanıma emekli olduktan sonra da zaman yetmezEskiden yürürken bile kitap okuyormuş ama bugün dizlerinden rahatsız olduğu için bu yöntemi bırakmış “Keşke daha çok insan gecesini gündüzüne katarak iman hizmeti yapsa Bu benim sürekli duam Mevcut kardeşler biraz daha feda etseler kendilerini, biraz daha hizmet etseler Zaten klasik bir hayat yaşanıyor Öyle de gidiyor ömür böyle de”

Satanistler için ağladım ve onlara dua ettim
Asrı saadette İslam’ı kabullenen biri her şeyini İslam için veriyor, kendisi minimal ölçülerle hayatına devam ediyordu Günümüzde ise biz her şeyimizi tamamladıktan sonra artanını hizmete verme tavrı içindeyiz Dünya hayatımız tam olsun, artan vaktimiz, paramız olursa bunu da hizmete veririz diye düşünüyoruz Bu temel yanlış devam ettikçe her kesime ulaşmada yetersiz kalıyoruz Hayatım hep anlatma çabasıyla geçti Otobüs yolculuğunda yanımdaki hanım ile muhakkak diyalog kurmuş anlatmışımdır Kitap vermişimdir Bu benim hayatımın değişmez hakikati Her insan ile tanışıp sözü Allah’a imana getirmeye çalışıyorum Dünyadaki tüm insanların tevhid inancına ihtiyacı var İnsanın önce ihtiyacı olduğunu fark etmesi lazım Şeytana tapanlara hiç kızmadım ben sadece onların varlığını duyunca çok ağladım Allah’ım ulaşabilsem de anlatsam belki hemen dönecek, diye dua ettim

Doğu ve Güneydoğu’daki sorunların ilacı ilim
Bölgemizde yaşayan insanların en büyük ortak noktası inançlarıdır Biz bunları bizzat yaşadık Birbirine düşmanlık eden insanlara kardeş olduğumuzu hatırlatıyor, iman hakikatlerini anlatıyoruz Dinimiz ayrım yapmaksızın bütün insanları kucaklamayı emrediyor Bunu duyan insan değişiyor İlim ve eğitim bu bölgenin ilacı diyebiliriz Vurarak, kırarak, dışlayarak, tasnif ederek bir şey yapılamaz Maddi tedbirle başarı olsa bile onun alt yapısı manevidir Dışarıdan sanıldığı gibi güvenlik problemi yok burada



Şemsinur Özdemir


Konu Başlığı: Ynt: Keşke daha çok insan gecesini gündüzüne katarak Allahı anlatsa
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 11 Ağustos 2016, 20:41:08
Esselamu aleykum
İnsan gençliğinin farkında olmalı ve Kuran ile geçirmeli gençliğini....Rabbim gençliğini Islam ile geçirmeyi nasip etsin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Keşke daha çok insan gecesini gündüzüne katarak Allahı anlatsa
Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Ağustos 2016, 21:22:11
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Rabbim bizleri doğru yolda azim ve gayret ile yürüyen kullarından eylesin . Rabbim paylaşım için razı olsun.