> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Kendimizi bulabilmek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kendimizi bulabilmek  (Okunma Sayısı 748 defa)
29 Mayıs 2010, 16:51:02
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 29 Mayıs 2010, 16:51:02 »



Kendimizi Bulabilmek

Herşeyi hazır bulduk yanıbaşımızda. Bir bedel ödemedik ki!. Hayatımız vardı. Yaşadığımız, gördüğümüz, hissettiğimiz bir tabiat vardı paylaştığımız.

Topraktan besleniyorduk zira biz topraktan yaratılmıştık. İçtiğimiz su, yediğimiz meyve, aldığımız soluk, bize ses olacak, arkdaşlık yapacak eş vardı zaten.

Bir eksik bulamıyorduk, herşey tamdı, kâmildi. Yaratan kendisini yarattığı eserlerde gizlemişti. Çiçeğe, böceğe, göğe, yere bakınca kendisi sezilebilirdi. Önce insan kendisinde bulmalıydı Yaratanı. Belki bunun için ilk vahiy insanın yaratılışına, kendisini iyi okumasına dikkat çekiyordu.

Dünyaya göz açtığınızda ihtiyacınız olan sütü annelerinizin göğsüne yükleyen biri vardı nasıl olsa.

Nefes almak için bir güçlüğünüz yoktu, zira ciğerleriniz almanız gereken miktardaki iç hacimle donatılmıştı zaten. Gereken sevgiyi gösteren anne baba hazırdı.

Günlerdir bekleniyordun nitekim.

Biçilen bir ömür vardı bize. Öleceğimizi yıllar sonra anlayacaktık. Bizim olmayan bir dünyaya gelmiştik. Çocukluğumuz olacaktı, oyuncaklarımız olacaktı, genç olacaktık, dostlarımız, eşimiz, çocuklarımız, duygularımız ümitlerimiz, hüzünlerimiz olacaktı. Bu zaman aynen akıp giderken tek ihtiyarlayan modeli eskiyen yine biz olacaktık. Nöbet değişimi geçiriyorduk. Her canlı gibi bizim de bir son günümüz vardı.

Tüm ihtiyaçlarımızı gidermişti yüce yaratan. "Bir de şu olsaydı" diyebilecek hiç birşeyimiz yoktu. Kaybolmamamız için aramızdan birilerini seçerek kendimize gelmemizi sağlamıştı. Delil olarak kendilerine kitaplar, sahifeler vermişti. Ancak kaybolmak, kendini kaybetmek içimizde var olan bir dürtü olduğundan gitgide kaybediyorduk kendimizi. Kim olduğumuzu nereden gelip nereye gittiğimizi.

Tarihten bize akseden nice olaylar varken, ne oluyorsa oluyor ve biz kayboluyorduk. Biz Allah'a aitken bu aidiyetimizi sadece ölürken hatırlıyor, "BİZ ALLAH'A AİDİZ ve yine ALLAH'A DÖNÜCÜLERİZ" ayetinin birinci bölümü yani dünyadayken de, yaşarken de O'na ait olduğumuzu nedense unutuyorduk. "SAKIN ALLAH'I UNUTANLAR GİBİ OLMAYIN" ikazını bilmemize rağmen.

Birşeyleri kaybettiğimizin farkına, arama ihtiyacı hissettiğimiz de varıyoruz. Çok şeyimizi kaybettik bu hayat yolunda. Yaratanı unuttuk, gönderdiği elçileri, kitapları unuttuk. Bununla beraber tüm değerlerimizi kaybettik. Arımızı kaybettik, çocuklarımızı, ahlâkımızı, kişiliğimizi, Mekke'mizi, yolumuzu, mihrabımızı, camimizi, cemaatimizi kaybettik. Eğitimimizi, ideallerimizi, dostluklarımızı, umut dolu yüreklerimizi kaybettik. Günahlarda kaybettik her bir değerimizi. Şimdi çizgimizin çok dışındayız. Kaybettiklerimizi bulmak için aramıyoruz. İşin kötüsü kaybettiğimizi unuttuk. Kalplerimiz nasır tutmaya başladı. Gayretlerimizi unuttuk. Göze alamadığımız sadece maddi değerlerimiz var şimdi. Sımsıkı sarılıyoruz dünyamıza ve içindekilerine. Ahıretimizi unutuyorduk. Şair yıllar önce şöyle sesleniyordu:

"Yamadık dünyamızı yırtarak dinimizden,

Dünya da gitti, ukbada gitti elimizden"


Dünyamızı tamir edeceğiz diye ahırete yönelik hangi değerimiz varsa atıyorduk. Namaz bazen ağır geliyor; bazen eşarbımız ağır geliyor atıyor, hac ağır geliyor atıyorduk. Attıkça boşalan iç varlığımız oluyordu. Bizdeki bu boşlukları da bize ait olmayan değerlerle dolduruyorduk. Yani başkalaşıyorduk. Artık biz biz değildik.

Bize kim hatırlatacaktı kimliğimizi, kaybettiklerimizi. Artık elçi gönderilmeyecekti. Kitabımız var ama okuyanımız yoktu. Okuyanlarımız anlamıyorlar, anlayanlar konuşamıyorlardı. Herşey tersine dönmüştü. Kur'an artık bize hitap etmiyordu, çünkü biz başkasıydık. Kendisine sahip çıkanların kitabıydı Kur'an. Biz ayetlerimizi kaybettik, surelerimizi kaybettik, amellerimizi kaybettik. Secdelerimizi seccadelerimizi kaybettik.

Kendimizi bulduğumuz an tüm bu değerlerimize yeniden kavuşacağız. Allah'a yaklaşmadan kendimizi bulamayız. O'na yaklaşmanın yoluda secdeden geçiyor. Zira Allah "secde et ve yaklaş" buyuruyor Alak Suresi son ayette.

Kendimize gelmeliyiz. Kendimizi bulmalıyız nerede kaybettiysek. Sizce nerede kaybettik kendimizi? Geçici dünyanın değersiz değerlerinde değil mi? Ne dersiniz?..

Alıntı

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kendimizi bulabilmek
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:52:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kendimizi bulabilmek rüya tabiri,Kendimizi bulabilmek mekke canlı, Kendimizi bulabilmek kabe canlı yayın, Kendimizi bulabilmek Üç boyutlu kuran oku Kendimizi bulabilmek kuran ı kerim, Kendimizi bulabilmek peygamber kıssaları,Kendimizi bulabilmek ilitam ders soruları, Kendimizi bulabilmekönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes