> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Kefenini Çantasında Taşıyan Adam
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kefenini Çantasında Taşıyan Adam  (Okunma Sayısı 832 defa)
30 Ağustos 2010, 10:35:39
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 30 Ağustos 2010, 10:35:39 »





Kefenini Çantasında Taşıyan Adam

Bir çantası vardı…

Bir de davası…

Bir de anası…

Rüyasında gördüğü nurani bir zatın “Niye ağlıyorsun?” sorusuna oğlu küçük Bekir Berk’i göstererek “Bunun İslam fedaisi olmasını istiyorum.” diye cevap veren asil bir ana…

Bir gün Ayasofya’yı tahta perdelerle kapatılmış görünce ağlayan ve oğlunun “Ağlama onu ben açacağım” diye söz verdiği, gönlü mabetlere bağlı bir ana.

Demir parmaklarının arkasına düştüğünde;

“Sevgili oğlum Bekir!

Gözlerinden öper, Allah’tan uzun ömürler dilerim.

Namaz kılarken götürmüşler, diye duyunca bilsen ne kadar sevindim. Zira ben seni bu ruhla büyütmüştüm.” diyen yüce ruhlu bir ana.

Bir çantası vardı…

Bir anası…

Bir de davası …

Dolanırdı Anadolu yollarını bir mecnun gibi.

Gecenin en karanlığında çakan bir şimşek gibi parlardı umutsuzluğun çöktüğü mahkeme meydanlarında.

Kurtların ulumasından başka seslerin duyulmadığı karlı dağlarda kükremeyi severdi.

O kükrediğinde bütün kurtlar susar onu dinlerdi. Sonra bir bir sıvışıp giderlerdi.

Karlı dağları velveleye verirdi sesi.

Elinde çantası düşerdi yollara…

Sırtında cübbesi, çantasında kefeni girerdi salonlara…

Onu görünce gözleri parlardı mazlumların.

Suları çekilmeye yüz tutmuş umut pınarları yeniden coşardı.

Bir gün demir parmaklıkların arkasındaki bir avuç kahramanın savunmasını yapmak için Ankara’ya gittiğinde ; “Sen bizi değil, İslam davasını savun.” sözleri beyninde şimşekler çakmasına vesile olur. Sanıkların okudukları için tutuklandığı Nur Risalelerini baştan sona okur.

Işığın göründüğü ufka doğru bir yolculuk başlar.

Yazarının resmine vurulur.

“Ben böyle bir resim görmedim. Öyle şehâmetli, öyle cesaretli, öyle boyun eğmeyen bir resim ki ben o resme vuruldum” der.

Ziyaretine gider.

Altına koydukları iskemleyi iterek Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin önünde diz çöker oturur.

“Kardeşim biz istihdam olunuyoruz”

Bu sözlerde; temiz yürekli bir Anadolu insanın yürek atışını duyar.

Artık o bir avukat değil, mazlumların sesi soluğudur.

Çemberlitaş’ta bir yazıhane…

1965′li yıllar…

Aynı anda süren 250 ayrı dava…

Mütevazı yazıhanenin duvarında bir harita…

Haritanın üzerinde rengarenk raptiyeler…

Kırmızılar yeni açılan davalar…

Sarılar süren davalar….

Yeşiller beratla bitenler…

Türkiye haritasına batırılmış raptiyelerin hemen hepsi o günlerde kırmızı ve sarıydı;

Anadolu’nun kalbine saplanmış oklar gibi…

Artık o hep yollardadır. Uykusuz geçen geceler, peynir ekmekle geçiştirilen öğünler, birkaç kişiden güçlükle tedarik edilen paralarla o günlerde en ucuz otobüs firması olan Gazanfer Bilge’ den alınan biletler.

Milletin manevi akülerinin boşaltıldığı yıllar.

Düz bir çizgi çizenlerin bile elif yazdın diye tutuklandığı, kışla baharın en amansız meydan muharebelerinin yaşandığı yıllar.

Artık o tam bir Anadolu alperenidir.

1965′in yol koşulları…Üstünde keçilerin bağlı bulunduğu otobüslerde sabaha kadar meleme sesiyle yapılan yolculuklar…

Otobüs koltuklarında diz üstünde daktilo ile yazılan müdafaalar…

Ne yolları kapayan çığlar ne arabaların tekerlerine sarılıp bırakmayan çamurlar ne coşkun akan ırmaklar ne de geçit vermeyen dağlar durdurabildi onu.

Dağlar ne kadar yüksek olursa olsun üzerinden geçen bir yol vardır, derler ya işte o zirvelerin üzerinden geçen rüzgar kokulu yolcusuydu.

Delik ayakkabılar, ıslak çoraplar, ohlanarak ısıtılan ayaklarla aşardı dağları…

Onun bir çantası vardı…

Bir davası…

Bir de anası…

Annesi “Oğlum ne zaman döneceksin?” diye sorduğunda, annesine;

“Sahabelere anneleri; ‘Oğlum dönüşün ne zaman’ diye sorduklarında;’Anneciğim! İnşaallah Ahiret’te hep birlikte olacağız’ diye cevap verirlermiş.”derdi.

“Bir vazife var, öyleyse hemen şimdi derhal” diyen adamdır o.

Dur durak nedir bilmez..

Sanıkların kim olduğunu bile bilmez.

Düşer yollara.

O koşar, yollar övünür.

Bir gün Amasya’da bir orta okul talebesi olan Halit Yolcu’yu savunmaya gider.

Halit yoksul bir ailenin çocuğudur. Anne-babası korkularından ve yoksulluklarından çocuklarını ziyaret bile edememişlerdir.

Duruşma salonuna getirildiğinde Halit’in perişan hali karşısında Bekir Berk’in gözleri dolar.

Halit’in üzerinde kısa bir pantolon, ayaklarında lastik ayakkabılar vardır.

Günlerdir su yüzü görmediği her halinden bellidir.

Pek perişandır.

Duruşma beratla biter.

Halit’e ayakkabı ve elbise alır ve köyüne kadar götürür. Annesi karşısında görünce oğluna öyle bir sarılır ki o an görülmeğe değerdir.

Bekir Berk’in bütün yorgunluğu gitmiştir. Küçük Halit’e;

“Sen mutlaka okuyup büyük adam olmalısın” der.

Halit okur ve öğretmen olur.

Onun bir çantası vardır…

Bir davası…

Bir de yanından ayırmadığı ilaç torbası…

Daha evvel geçirdiği akciğer rahatsızlığı dolaysıyla kendisine yolculuğu yasak eden doktoruna;

“Doktor Bey! Yatakta ölmektense müminlerin yardımına koşarken ölmeyi tercih ederim.”der.

Kan kusarak düşer Anadolu yollarına.

Umutsuzluk nedir hiç bilmez…

Umutsuzluğun bir gece gibi çöktüğü o en kötü günlerde bir umut feneri gibi parlar.

O alnından öpülen insandır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kefenini Çantasında Taşıyan Adam
« Posted on: 08 Mayıs 2024, 18:02:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kefenini Çantasında Taşıyan Adam rüya tabiri,Kefenini Çantasında Taşıyan Adam mekke canlı, Kefenini Çantasında Taşıyan Adam kabe canlı yayın, Kefenini Çantasında Taşıyan Adam Üç boyutlu kuran oku Kefenini Çantasında Taşıyan Adam kuran ı kerim, Kefenini Çantasında Taşıyan Adam peygamber kıssaları,Kefenini Çantasında Taşıyan Adam ilitam ders soruları, Kefenini Çantasında Taşıyan Adamönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes