๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Haziran 2010, 15:51:29



Konu Başlığı: Kavuşabilenler terkedebilenlerdir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Haziran 2010, 15:51:29
KAVUŞABİLENLER, TERKEDEBİLENLERDİR




Kavuşabilmekle terkedebilmek doğru orantılıdır

Kavuşabilenler, terkedebilenlerdir

Terketmeyi göze alamayanlar kavuşmanın hazzına eremeyeceklerdir

Âdem, cenneti terketmeden iradeye kavuşamayacaktı Geçici cenneti terketmişse de,
irade onu ebedi cennete kavuşturdu Cennet sıla, dünya gurbetti Ancak o, sılayı gurbette
ve gurbetle bir daha yitirmemecesine yeniden kazandı Özelde Âdem, genelde insan müebbed muhacerete hüküm giymişti Üflenen ruhun lahut aleminden nasut âlemine
hicretinin, canın sudan toprağa hicretinin, spermanın rahme hicretinin, ceninin rahimden dünyaya hicretinin ve insanın dünyadan ahirete hicretinin anlamı buydu

Nuh, evrensel hicretin muhaciriydi Tufan, aynı zamanda bir hicretti; küfrün karanlığından imanın aydınlığına, müşrik toplumun zındanından mü'min toplumun özgür ufuklarına hicret Şirkten tevhide, küfürden imana, isyândan İslâm'a/teslimiyete hicret

İbrahim, çift boyutlu hicretin Kur'ânî örneklerinden biriydi Akleden kalbin, nasıl eserden müessire, soyuttan somuta, fizikten metafiziğe, kabuktan öze, maddeden ruha,
inkardan imana, cehaletten ilme; zandan yakine hicret edebileceğinin en çarpıcı örneğini sergilemişti Hz İbrahim'in derinliğine gerçekleştirdiği bu hicret, oracıkta ürününü vermiş
ve Lut "Ben de Rabbime hicret ediyorum" demişti (29/26)

Bu hicret, yürekte kalmayıp eyleme dönüşmüş, Allah'a kurbanı Allah'a kurbiyyete,
atıldığı ateşi de şirkten beraete ve cennete dönüştürmüştü

Rasulullah, hicretin iki boyutunu kendi hicretinde birleştirdi O, hicretin izzet, devlet
ve beraet demeye geldiğini isbatladı: O, terketmeden kavuşulamayacağını yaşayarak gösterdi

Mekke-Medine hattı, bir semboldü Bu sembol, insanın ve insanlığın uzun yürüyüşünde
aşkın ve aşkın olanın değerine dikkat çekiyordu Verilene dikkat çekilerek elde edilenin
değeri vurgulanıyordu

Bu sembolde, Mekke içkini ve burayı, Medine aşkını ve öteyi sembolize ediyordu
Fetih ise öteyi kazanana buranın da açılacağını, hediye edileceğini ifade ediyordu
Mekke-Medine hattı sadece Medine'ye kavuşmak değil Mekke'nin bedelini de ödemek
anlamına geliyordu Dahası, Hıra günlerinde yürekte gerçekleşenin, hayata dönüşmesiydi hicret

O halde bunun anlamı, içlerinde bir özge hicreti yaşayamayan ve gerçekleştiremeyenler,
yer değiştirebilirler ama asla hicret edemezler demekti

Peygamber'in, "Bu dünyada bir garip yolcu gibi ol" uyarısı, müebbet muhaceretin itirafıydı

Bu anlamda hicret, dünyevileşmenin önündeki en büyük engeldi

Çünkü, muhacir misafirdi

Özbenliğin, çağın, tarihin, çevrenin modern zindanından tahliye bekleyen modern bireyin
beraeti ancak derununda yapacağı derinliğine bir hicretle mümkün olabilecektir



ALINTIDIR