> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Kardeşlik
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kardeşlik  (Okunma Sayısı 881 defa)
16 Eylül 2010, 09:08:05
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 16 Eylül 2010, 09:08:05 »



 
Kardeşlik


    İnsanları dağınık ve birbirine karşı merhametsiz yaşamaya zorlayacak herhangi makul bir sebep yoktur. Bilakis doğru mantık kaideleri ve sağlam bir duygu, insanları birbirine bağlamış, kenetlemiş, muhabbet içerisinde ve dünyaya sulhu yaymış bir vaziyette yaşamalarını gerekli kılar.
    Allah (c.c.) tüm insanlığın neseb ve cinslerini bir anne ve babaya bağlamış ki bu bağ sayesinde, biri diğeriyle perpinleşip sağlamlaşan rabıta halkaları meydana gelsin.
    "Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Hem de sizi soylara ve kabilelere ayırdık ki birbirinizi tanıyasınız. Biliniz ki Allah katında en iyiniz takvası en ziyade olanınızdır. Şüphesiz ki Allah herşeyi bilen ve herşeyden haberdardır."(431)
    Nefret etme değil, tanışma insanlık arası bağların esasıdır. Bazen de tanışmayı engelleyen sebepler meydana gelip hayatın normal akışını engeller. İnsanların yaşama mücadelesinde çeşitli meslekleri ile hakk'ı anlayış, kabiliyet ve hayrın sınırlarını belirleme ihtilafları, insanlar arasındaki çekişmeyi doğurur. Ancak bu kötü durumlar, insanlığın yaradılış gayesinde saklı bulunan hikmetlerin unutulmasına ve hayırsız çalışmalarla yeryüzünün tahribine sebebiyet vermemelidir.
    İnsanlığın tanışıp aralarındaki engelleri kaldırmaya yarayacak tüm bağlan pekiştirmek, yoldaki tüm fırsatlardan yararlanmak lazım. İslam, sadece az veya çok olan bir toplumu birleştirmekten ibaret değildir. O, insanların birbirleri ve Rableri arasındaki rabıtaları sağlayacak tüm bağlar demektir. Bundan dolayıdır ki, müslümanlar ve İslam davetçileri, Allah'ın (c.c.) kalblerini kendisiyle nurlandırdığı, mes'elelerini topladığı akidenin azametini bilip kendilerine yakışır biçimde onun etrafında tanışıp toplanmalıdırlar. Bu tanışma, insanlar arasında çözülen yakınlığı tekrar bağlayıp, Hz. Adem'e (a.s.) kadar varan aynı babadan gelme ruhunu ki islam'da toplanan tüm semavi dinlerin esaslarından meydana gelmiştir. İşte böylelikle gerçek din, sağlam temelli kardeşliğin esası olacaktır.
    Bu kardeşlik, aynı dine mensub şarklı ve garplı insanları toplayacak, yer ve zaman ayrılığına rağmen sağlam temele dayalı ve hiçbir menfi te'sir görmeyecek bir birlik meydana getirecektir. İşte bu kardeşlik, canlı bir imanın ruhu.mü'minin mü'min kardeşine beslediği ince duyguların özüdür... Mü'min bu iman ile mü'minlerle birlikte ve onlar için yaşar. Öyle ki onlar aynı ağacın dallan ve birçok gövdeye yayılan bir ruh timsali olacaklardır...
    Aşırı bir hodbinlik insan için bir âfet, faziletleri için bir musibettir. Bu âfet, bir insana musallat olduğunda, hayırları azalır. Kötülükleri de alabildiğine artar, kendi menfaatından başka bir şey düşünmeyecek kadar dar bir duruma düşer. Sevinç ve üzülmede kendi menfaat veya zararı nisbetinde payı olur. O dünya nimetleri ve yığınlarca insana kendi menfeatince arzularını gerçekleştirdiği ve zararlarını bertaraf ettiği müddetçe tanır.
    İslam, böyle gaddar bir hodbinlikle, kendi adilane kardeşliği vasıtasıyla savaşmış, hayatın sadece insanın kendisine ait olmadığı ve sadece kendisi ile düzelmeyeceğini de bildirmiştir. O, kendisi gibi diğer insanların varlığını da kabul etmeli, onlar üzerinde kendi hakkının bulunduğunu iddia ettiği gibi onların da kendi üzerinde haklarının bulunduğunu kabul etmelidir... İşte böyle bir şuur, insandan basit hodbinliği atar. Kendini düşündüğü gibi başkalarını da düşünür. O, ne fazlalık taleb eder, ne de sadece kendi görüşünü beğenme hastalığına düşer.
    Müslüman kardeşinin senin üzerindeki haklarından biri de karşılaştığı zararlara üzülüp gidermeye çalışmandır. Ona bir eziyet dokunursa, şayet şefkat duyguların ölmemişse, nemelazım durumuna düşmediysen elem ve üzüntülerini paylaşırsın. Şayet şefkatsiz biri durumunda ise bu durum seni ilgilendirmez. Çünkü sana göre bu seninle alakası olmayan bir durumdur. Aslında bu alçakça bir harekettir. Böyle birinin üzüntüleriyle elemlendiren kardeşlik duygulan ölmüştür. Böyle bir durumu Resulullah'ı (s.a.v.) şu hadisleri tasvir eder:
    "Müslümanların, muhabbetteki durumları tek bir cesed gibidir. Vücudda bir organ rahatsız olursa, vücudun diğer bütün organları da uykusuzluk ve kederle elemlenir."(432)
    Gerçek bir elemlenme, seni kardeşlerinin sıkıntılarını gidermeye sevkettiren elemdir. Bu sıkıntıları gidermeden, karanlığını bastırmadan sana rahat gelmez. Sen bu durumda başarıya ulaşırsan vicdanın da, yüzün de parlar. Resul-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurur:
    "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona ne zulmeder ne de zulme teslim eder. Kim müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah'da (c.c.) onun ihtiyaçlarını giderir. Kim kardeşinin bir sıkıntısını giderirse Allah'da (c.c.) kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın kusurunu örterse, Allah'da (c.c.) kıyamet gününde onun kusurunu örter. "(433)
    Gerçek bir kardeşliğin belirtilerinden biri de sana gelen faydaya sevindiğin gibi, kardeşine de faydanın gitmesini arzulaman ve sevinmendir. Bunu gerçekleştirmeye çalışırsan Allah'a (c.c.) en makul bir ibadet ve büyük sevabla yaklaşmış olursun.
İbn Abbas'tan rivayet edildi ki: "Kendisi Mescid-i Nebi'de i'tikafta bulunuyorken ona bir adam gelip selam verdi ve oturdu. İbn Abbas: "Ey falan! Seni üzüntülü olarak görüyorum, dedi. Evet doğrudur. Ey peygamberin amcası oğlu... Falanın bende hakkı var, fakat bu kabir sahibinin hakkı için onu yerine getiremiyorum, dedi. İbn Abbas: istediğin takdirde bu mes'elende konuşabilirim. - Uygun bulduğun takdirde konuş.
Adam diyor ki :İbn Abbas ayakkabılarını giyip mescidden çıktı. -Sen i'tikafta olduğunu unuttun mu? - Hayır (gözyaşları içinde) fakat durum şöyledir, kısa bir zamandır, aramızdan giden şu kabrin sahibinden şöyle duymuşumdur:
    "Kim, bir kardeşinin ihtiyacını gidermeye çalışır onda muvaffak olursa onun için on yıllık itikaftan daha hayırlıdır. Kim de Allah için bir gün itikafa girerse Allah onunla cehennem arasında her biri doğu ile batı arasındaki mesafeden daha geniş üç hendek kor."(434) Diğer bir rivayetde de "Her bir hendek doğu ile batı arasındaki mesafeden daha geniştir," denilmiştir.
    Bu hadis bize, İslam'ın kardeşliğin güzel bağlarını nasıl takviye ettiğini ve cemiyetin bünyesindeki temelleri sağlamlaştırmak için muhtaç olduğu hizmetler ne kadar takdir ettiğini gösterir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kardeşlik
« Posted on: 25 Nisan 2024, 20:54:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kardeşlik rüya tabiri,Kardeşlik mekke canlı, Kardeşlik kabe canlı yayın, Kardeşlik Üç boyutlu kuran oku Kardeşlik kuran ı kerim, Kardeşlik peygamber kıssaları,Kardeşlik ilitam ders soruları, Kardeşlikönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes