๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Temmuz 2010, 16:30:11



Konu Başlığı: Kalp Coğrafyamızın Kurtulması İçin
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Temmuz 2010, 16:30:11
Kalp Coğrafyamızın Kurtulması İçin
Bu coğrafya bizim kalp coğrafyamız
Yani kalbimiz bu coğrafyanın ruhaniyeti ile beslenmiş
Mekke, Medine ile, Kudüs ile, İstanbul – Konya ile, Bağdat – Kerbela – Meşhed ile Kahire - Endülüs ile Buhara – Semerkand ile Üsküp – Kırcali - Bosna ile
Kalbimiz dediğimizde bütün bunlar hem bir ince sızıdır hem bir gurur abidesi
Bugün parça parça olmuş bu kalp coğrafyası
Hani, kalp dünyamızda, sömürgeci güçlerin cetvelle oluşturduğu sun'i sınırlar aşılabilse yanmayacağım Bazan sınırlardan öte parçalanmışlıklarla boğuşuyoruz
Onun için kalp coğrafyasının parçalanmasından söz ediyorum
Orada, Peygamber aleyhisselam'ın, orada Kur'an'ın sımsıcak iklimi olmalıydı
"Kardeşsiniz" demiş ve kalpleri buluşturmuştu yüce Yaratan
"Parçalanmayın, yoksa rüzgarınız gider" diye uyarmıştı
Kavmiyyet diye savrulmayın

Ebu Cehil Araptı Selmanı Farisi İranlı idi
Peygamber aleyhisselam yanında hangisi güzeldi?
Kara derili Bilal-i Habeşi'yi bin Ebu Cehil'e değişir miydi Allah'ın elçisi?
Üstünlük orada değil, diye uyarmıştı Yaratan
Üstünlük gerçek insan olmakta, o da Yaratan'a yakınlıkta, diye uyarmıştı
Hadi, bakalım kalplerimize
Ne var orada?
Öncelikler nerede?
Bu kalp durumu ile Rasulullah'ın elinden tutabilir miyiz?
Bu kalp halini, Yaratan'ın huzuruna çıkarabilir miyiz?
Bana kızanlar var
Türkçülük adına kızanlar, Kürtçülük adına kızanlar İki taraftan da ağza alınmayacak ihanet suçlamaları geliyor
Gelsin, dert değil Ama bu öfkelerin bir anlamı yok Bir dert çözmüyor bu öfkeler Bütün bu kalp coğrafyamızın mazlumiyetini ortadan kaldırmıyor
Çözüm olarak "İslam kardeşliği"nden söz ettiğimde bana "hayalci" diyenler var Desinler Dönüp dolaşıp geleceğimiz yer orası bana göreBaşka çıkış yok
Haydi, Türkçülük veya Kürtçülük yaptık, nereye varacağız?
Arapçılık ya da Arnavutçuluk yapanlar nereye vardılar?
Osmanlı'yı çökerttik nereye vardık?

O zamandan beri kalp coğrafyamız talan edilmiyor mu?
Devlet diye kurduklarımızı birbirimize karşı savunmak için Amerika'yı çağırmıyor muyuz?
Amerikan ordusu bu coğrafyanın harim-i ismetinde postallarıyla dolaşmıyor mu?
Amerikalı komutan Abizaid "Daha 50 yıl bu topraklardayız" demiş
Neden?
"Çünkü petrolü kontrol altında tutmamız lazım!" Git deyin bakalım gidecekler mi? Nerede bağımsızlık? Nerede devlet olma onuru?
Hani Osmanlı'yı kovup devlet olmuştuk!
Şimdi sıra Türkiye'ye diz çöktürüp devlet olmakta öyle mi?
Sonra İran'a
Irak'ın işi çoktan bitti Çılgınlar yönetimini besleyip büyütenler sonra başını yediler geriye 600 bin mi, bir milyon mu insanın hayatına mal olan bir enkaz kaldı
Bu coğrafyada İsrail'den büyük devlet kalmasın!
Ya da bu coğrafya Armagedon'a, yani kıyamet senaryosuna hazır hale gelsin
Türklerle Kürtler, ya da Araplar ve Farisiler, Şiiler ya da Sünniler yarın hiç Livaülhamd altına sığınma arayışı içinde olmaksızın vuruşsunlar
Bugün hangi mezhebin camii bombalandı?
Bugün hangi İslam büyüğünün türbesi havaya uçuruldu?

Kerbela'da Hazreti Hüseyin'in başı kesilirken yakınlarından biri canilere sesleniyor:
-Nasıl kıyıyorsunuz Allah Rasulü'nün "Reyhanım" diye sevdiği torununa Yarın onunla hiç buluşmayacak mısınız?
Cinnet başka bir şey Gözü dönmüş caniler hiçbir şeyi duymuyorlar
Bugün Irak'ta bir camiyi, bir türbeyi havaya uçururken nasıl bir Kerbela cinneti yaşanır?
Türkler ve Kürtler, Araplar ve Farslar Sünniler ve Şiiler
Kalplere yönelme zamanıdır Kalp coğrafyamız üzerinde bir kere daha düşünme zamanıdır
Hakikat şu ki: İslam bir rahmet dinidir
Hakikat şu ki: Hazreti Muhammed bir rahmet peygamberidir
Hakikat şu ki: Dünyanın İslam'ın rahmet iklimine ve Hazreti Muhammed'in rahmet çağrısına ihtiyacı var
Ve açık hakikat şu ki: Rahmet iklimine ve Peygamber çağrısına önce İslam dünyasının ve Müslümanların ihtiyacı var
Biz bu çağrıyı duymazsak kime duyurabiliriz, biz rahmet iklimini yaşayamıyorsak, kimden böyle bir hayatı isteyebiliriz?
Allah Rasulü "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız" buyuruyor Sonra "Selam"ı öğütlüyor sevgileri çoğaltma vasıtası olarak

Selam İslam demek Selam barış ve güven demek
Birbirine güven taşıyan insan demek Müslüman
Öyleyse bu coğrafyada bir selam seferberliğine, bir İslam seferberliğine ve Müslümanlığımızın içini İslam'la yeniden inşa seferberliğine ihtiyaç var
Kalplerin kanamaması için ve bu coğrafyanın kan kaybından bir kere daha yere kapaklanmaması için

 


ALINTI