๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 15 Kasım 2010, 15:56:38



Konu Başlığı: Kalbin Bekçisi Olmak
Gönderen: Zehibe üzerinde 15 Kasım 2010, 15:56:38
Kalbin Bekçisi Olmak


Mustafa Eriş


Basra diyarının büyük velilerinden Hasan-ı Basrî hazretlerinin talebesi olan Mâlik bin Dinar kuddise sırruh hazretleri tabiin neslindendir. Basra’da doğup büyümüş ve orada 748 tarihinde vefat etmiştir.

Gençliği zenginlikle geçen bu büyük Allah dostu hocasıyla Şam’a gider. Orada bir gece rüyasında:

“- Ey Mâlik! Mâsivâyı terk et ve bize dön! Yoksa helak olursun” diye bir ses duyar.

Hasan Basrî hazretlerine rüyasını anlatınca, hocasından “Doğrudur” diye cevap alır.

Bunun üzerine Allah’dan başka bütün sevgileri kalbinden çıkarmak üzere cehdeder.

Şam Emevi Camisinin bir odasına yerleşir.

İlmini geliştirmek üzere Cami derslerine katılır.

Namazlarını cemaatle kılar.

Kısa zamanda zühd ve takvasıyla etrafında tanınır.

Ömrünün sonuna kadar gönlünü Allah’a vermiş bir Hak dostu olarak yaşar.

Bir zaman Şam-ı şerifin vali ve kadısı ziyaretine gelir.

Ondan Emevi Camisinin vakıf başkanı olmasını ister.

Bu vazifeyi kabul etmez ve Mısır’a gitmek üzere yola çıkar.

Sahilde bir gemiye biner.

Kişi başı bir dinar olan yol ücretini veremez.

Gemi sahibi, adamlarıyla birlikte Mâlik’e hakaret eder ve onu kaldırıp denize atmayı düşünür.

Genç yaşta kötü örnek olmasın ve başkalarına ibret olsun diyerek onu gemiden atmaya karar verirler.

Tam atacakları sırada denizdeki binlerce balık ağzında birer altın ile su yüzüne çıkıverir.

Adamlar gördüklerine inanamaz, şaşırıp kalırlar.

Yaptıklarının yanlış olduğunu anlarlar.

Mâlik b. Dînar rahmetullahi aleyh kimseye bir şey söylemeden elini uzatır ve balığın birinin ağzından altını alır gemi sahibine verir.

Ücretini ödedikten sonra gemidekilere “Hoşcakalın” diyerek ayrılıp gider.

Bu hadiseden sonra ismi Mâlik bin Dinar olarak anılmaya başlanır.

O, Ebu Yahya künyesiyle de tanınır.

Mâlik b. Dînar rahmetullahi aleyh  bir gün talebeleriyle otururken:

“Ehl-i dünya tadların en güzelini tadamadan göçüp gitti” dedi.

Sordular:

– Yâ Ebâ Yahyâ, nedir en büyük zevk?

Buyurdu:

– Ma’rifet-i ilâhî, yani Hakk’ı tanımak.

O, Hakk’ı tanıma, ma’rifetulah hakkında da şöyle buyururdu:

“Köpeğin önüne altın ve gümüş konsa kıymetini bilmediği için iltifat etmez.

Ama kemik atılınca hemen o tarafa koşar.

Hakk’tan gafil olan beyinsizler de böyledir.

Ma’rifet-i ilâhinin tadını bilemedikleri için ona rağbet etmezler.”

O, kalbin hüzünlü olmasını kalbin imârına vesile sayardı.

“Hüzün kalbin bekçisi gibidir. Nasıl ki, bir evde oturan olmayınca ev harab olursa, aynı şekilde hüzün bulunmayan kalb de harab olur” buyururdu.

Mâlik b. Dînar rahmetullahi aleyh’in bir çocukla karşılıklı olarak hikmetli konuşması  meşhurdur.

Ruhu’l-Beyan tefsirinde nakledilen ve bizlere ibret dersi veren bu menkıbeyi Mâlik (rh.) kendisi şöyle anlatır:

“Bir gün toprakla oynayan bir çocuğa rastladım.

Bazen gülüyor, bazen ağlıyordu.

Önce ona selam vermek istedim fakat nefsim beni engelledi.

Çocuktur anlamaz diyerek vazgeçtim.

Sanki nefsim onu hor görüp aşağıladı.

Kibir ve gururum, enâniyetim çocuğa selam vermeme mâni oldu.

Bu davranışın yanlış olduğunu anlayıp kendi kendime nefsime şöyle seslendim:

“-Ey nefis! Peygamber sallallahu aleyhi vesellem efendimiz, büyük küçük ayırmaksızın herkese selam verirdi.” dedim ve çocuğa selam verdim.

O da bana:

“-Ve aleyküm selâm ve rahmetullahi ve berekâtüh ey Mâlik b. Dînar!” diye ismimi söyleyerek hitab etti.

Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi senin de üzerine olsun ey Malik! diye karşılık verdi.

Ben hayret içerisinde kalarak çocuğa:

“-Sen beni hiç görmediğin halde nasıl tanıdın? Benim ismimi nereden biliyorsun?” dedim.

O da:

“-Rûhum, rûhuna melekût âleminde ülfet etti de ölümsüz, her dâim diri olan Allah seni bana tanıttı.” dedi.

Bu hikmetli cevap üzerine çocuğa şöyle bir soru yönelttim:

“-Nefisle akıl arasındaki fark nedir?”

O da:

“-Nefis, seni bana ilk önce selam vermekten alıkoyandır. Akıl ise, seni buna teşvik edendir.” diye cevap verdi.

Ona ikinci bir soru yönelterek:

“-Niçin toprakla oynuyorsun?” dedim.

O da şöyle cevap verdi:

“Biz toprakdan yaratıldık ve yine onun bağrına döneceğiz” dedi.

Bu sefer ona şöyle dedim:

“-Peki! Ben seni bazen gülerken, bazen de ağlarken görüyorum. Bunun sebebi nedir?”

Çocuk şu ibret dolu cevabı verdi:

“-Rabbimin azâbını hatırlayınca ağlar, rahmetini hatırlayınca gülerim.”

Ona gülümseyerek:

“-Ey oğul, senin ne günahın var da ağlıyorsun? Sen henüz mükellef bile değilsin.” dedim.

O da bana:

“- Ey Mâlik! Böyle söyleme. Çünkü ben ateş yakarken anneme bakıyorum. Görüyorum ki büyük odunları küçüklerle tutuşturuyor. Bundan ibret almak lazım.” dedi.

Evet, Yaradılanı Yaradandan ötürü sevmek lazımdı.

Küçük büyük her insana Allah’ın bir kulu olduğu için değer vermek ve onu muhatab kabul edip konuşmak, kâmil insanların davranışıydı.

Nefse fırsat vermeden, onun tuzaklarına düşmeden yaşayabilmek insanlık şerefiydi.

Mükerrem olarak yaradılışımızın bir göstergesiydi.

Rabbimiz bizleri bu şerefe layık eylesin. Böylesine duygulu, rakik bir kalbe sahib olarak hâdiselerden ibret dersleri alabilmeyi cümlemize nasib eylesin. Amin.


Konu Başlığı: Ynt: Kalbin Bekçisi Olmak
Gönderen: Ekvan üzerinde 15 Kasım 2010, 16:11:18

benden rep..güzel paylaşımınız için Allah razı olsun..Marifetle ilgili söylenenler çok çok güzeldi..Rabbim bizleri de marifet ufkunu yakalayanlardan eylesin inşaallahu teala..


Konu Başlığı: Ynt: Kalbin Bekçisi Olmak
Gönderen: Rüveyha üzerinde 06 Eylül 2015, 15:03:39
Esselamu aleykum ve rahmetullah..Paylaşım o kadar güzel ki.Mevlam İnşaAllah sevdiklerinin hürmetine hayırlarla yaşamayı ,ders çıkaranlardan olmayı nasip etsin İnşaAllah..


Konu Başlığı: Ynt: Kalbin Bekçisi Olmak
Gönderen: Ceren üzerinde 06 Kasım 2015, 21:01:38
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan Reyyan abla.Ömrünün sonuna kadar kalbini,ruhunu,aklını Allah ile besleyen,Allah aşkı ile doyuran ve Allah için kalbinin bekçisi olan kullardan olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Kalbin Bekçisi Olmak
Gönderen: Mehmed. üzerinde 13 Eylül 2019, 14:56:41
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlerin kalbini İslam'da sabit kılsın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Kalbin Bekçisi Olmak
Gönderen: Sevgi. üzerinde 15 Eylül 2019, 01:02:09
Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim Rabbim



Konu Başlığı: Ynt: Kalbin Bekçisi Olmak
Gönderen: Sevgi. üzerinde 15 Eylül 2019, 01:08:00
Rabbim bilgiler için razı olsun