> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Baba gitmesen olmaz mı?.
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Baba gitmesen olmaz mı?.  (Okunma Sayısı 1227 defa)
07 Ekim 2009, 19:32:33
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 07 Ekim 2009, 19:32:33 »





Yeşilköy Havaalanı… Bir günde binlerce ayrılığın bir o kadar da vuslatın yaşandığı, her an gözyaşlarının sel olup aktığı yer. Her anons yeni bir ayrılığın habercisidir. Son defa birbirine sarılanlar, el sallayanlar, hasretle bakanların harman olduğu yer.

Anons, Kongo’ya gidecek yolculara son çağrıyı yapıyordu. Hanımı sessizce ağlıyordu. Bakışlarındaki hasret kıvılcımları gönül harmanını yangın yerine çevirmişti. Çocuklarına tek tek sarıldı, ipek saçlarını okşadı, doya doya kokladı. Kızı Nilüfer boynunu bükerek;

-Baba gitmesen olmaz mı? dememiş miydi, o an yıkılmıştı. Ayakta zor duruyordu. Gözleri kararır gibi oldu. Beklemediği bir anda almıştı öldürücü darbeyi en sevdiği sürmeli meleğinden. İçinden “Bu soruyu sormasan olmaz mıydı be yavrum?” dedi. En küçüğü de bacağına sarıldı, babasını bırakmıyordu.

İbrahim Bey, kendini bırakmak, hislerine yenilmek istemiyordu. Hanımıyla son defa göz göze geldi. “Ne olur bana yardımcı ol” der gibiydi. Çocuk bırakmıyordu babasını. Annesi, ‘gel yavrum’ diye güç bela alabildi bacaklarından.

Hiç ardına bakmadan yürüdü son geçiş noktasına doğru. “Arkama dönersem dayanamaz, geri dönerim” diye geçirdi içinden. Ama o sırada birden bacağını sımsıcak bir şeyin sardığını hissetti.

Nasıl da sessizce gelmişti! Annesinden nasıl kurtulmuştu küçük meleği! Bittiği andı. Salıverdi kendini. Başladı hıçkıra hıçkıra ağlamaya. Geriye dönüp baktı yaşlı gözlerle. Her biri bir yere çökmüştü. Her zamanki gibi fedakârlık yine hanımına düştü. Geldi aldı İbrahim Bey’in kucağından yavrusunu. “Baba, baba!” feryatları yeri göğü inletse de küçük Nurefşan’ın, kara kıtanın kara yüzlü çocukları onu çağırıyordu. Çantasını aldı yerden, başını önüne eğdi ve yürüdü.

Uçakta yığıldı koltuğuna. Şimdi anladı Hz İbrahim’in (a.s.) niye ardına dönüp bakmadığını. Kahramanların hayatında “karar anlarının” olduğunu da. Uçak bulutların üstünde bir kuğu gibi süzülürken, İbrahim Havvas’ı hatırladı. Bizans’ın karanlık saraylarından “İbrahim Havvas!” diye haykıran çaresiz bir kadın sesi çınladı kulaklarında. İbrahim Havvas’ın hep o sese yürümesi gibi o da, kara kıtadan gelen çaresiz ve umutsuz seslere doğru süzülüyordu.


* * *

Kongo Havaalanı… Her taraf siyah renkli insanlarla doluydu. Beyazlardan çok çekmişlerdi. Hiçbir beyaz siyahlar için iyilik düşünmezdi onlara göre. Bu beyaz da, o ‘şeytanlardan’ olmalıydı. Uçağa bindirip geri göndermeyi düşündüler. İbrahim Bey, onların neler düşündüğünü çok sonraları öğrense de, havaalanından çıkar çıkmaz acı gerçekle yüz yüze gelmişti. Fanatik siyahlar elleriyle boğazlarını işaret edip “beyazlara ölüm” diyordu.

İlk işi ’sizi seviyorum’ demesini öğrenmek oldu. Elini boğazına götürüp ‘beyazlara ölüm’ diyenlere o, ’sizi seviyorum’ diyordu. Yürüdüğü sokaklarda herkes kendisine nefretle bakıyordu.

Yaklaşan Kurban Bayramı’nın büyük bir fırsat olduğunu düşündü. Çaresizdi bu insanlar. Aç, hasta ama tok gözlüydüler. Türkiye’den cömertliğini yakından tanıdığı Veysel Bey’i aradı. Kongo’daki insanların çaresizliğini anlattı. Veysel Bey kendine yakışanı yaptı. Sonra Sadık Bey’i aradı. O da boş çevirmedi İbrahim Bey’i.

“Bu çok iyi” dedi, hasılat tam 63 tosun. Listeleri tanzim etti. En başa da Peygamberimizin (s.a.v.) adını yazmıştı. Veysel Bey öyle istemişti.

Yorulmuştu, uzandı mütevazı yatağına.

Bayram sabahı tekbirler getiriliyor, tosunlar kurban saatini bekliyordu. Biraz sonra kalabalık yarıldı. Elinde listeyle Peygamberimiz çıkageldi.

-Ya Rasulallah, buraya da geldiniz demek, diyerek Ona (sav) koştu İbrahim. Siyah yüzlü, çekik karınlı insanlar doldurmuştu etrafı. En karanlık gecede ansızın doğuvermişti “Ay yüzlü”. Umutsuzluktan karamış yüzlere yansıdı ay ışığı. Peygamberimiz (sav) başladı listeyi okumaya: Veysel, Sadık… Yedişer yedişer 63 kişilik listeyi tek tek okudu….

Kan ter içinde uyandı İbrahim Bey en güzel uykudan. Yanaklarından yaşlar süzülürken ‘işte geldi’ dedi. “Adımın anıldığı her yere giderim” demişti. Şimdi buralarda da bizim başımızı okşuyor diye düşündü. “Buralarda çok az biliniyorsun ya Rasulallah” diye inledi.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Baba gitmesen olmaz mı?.
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:28:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Baba gitmesen olmaz mı?. rüya tabiri,Baba gitmesen olmaz mı?. mekke canlı, Baba gitmesen olmaz mı?. kabe canlı yayın, Baba gitmesen olmaz mı?. Üç boyutlu kuran oku Baba gitmesen olmaz mı?. kuran ı kerim, Baba gitmesen olmaz mı?. peygamber kıssaları,Baba gitmesen olmaz mı?. ilitam ders soruları, Baba gitmesen olmaz mı?.önlisans arapça,
Logged
11 Mart 2011, 17:22:25
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 11 Mart 2011, 17:22:25 »



      Bayram sabahı tekbirler getiriliyor, tosunlar kurban saatini bekliyordu. Biraz sonra kalabalık yarıldı. Elinde listeyle Peygamberimiz çıkageldi.

-Ya Rasulallah, buraya da geldiniz demek, diyerek Ona (sav) koştu İbrahim. Siyah yüzlü, çekik karınlı insanlar doldurmuştu etrafı. En karanlık gecede ansızın doğuvermişti “Ay yüzlü”. Umutsuzluktan karamış yüzlere yansıdı ay ışığı. Peygamberimiz (sav) başladı listeyi okumaya: Veysel, Sadık… Yedişer yedişer 63 kişilik listeyi tek tek okudu….

Kan ter içinde uyandı İbrahim Bey en güzel uykudan. Yanaklarından yaşlar süzülürken ‘işte geldi’ dedi. “Adımın anıldığı her yere giderim” demişti. Şimdi buralarda da bizim başımızı okşuyor diye düşündü. “Buralarda çok az biliniyorsun ya Rasulallah” diye inledi.


    Rabbime hamd olsun..Bu hayır yolunda, bir zerre olabilirsek ne mutlu bize..Rabbim lütfetsin,inşaallah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes