๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Halis_52 üzerinde 17 Eylül 2011, 00:09:47



Konu Başlığı: Kadının Bağımsız Kişiliği
Gönderen: Halis_52 üzerinde 17 Eylül 2011, 00:09:47
Kadının Bağımsız Kişiliği
 
İSLAM GELİNCE kadına kendi malında serbest tasarruf hakkı tanıdı­ğı gibi ona insanî erdemlerle ilgili haklarını da vererek ona bağımsız ki­şiliğini kazandırmıştır. Hz. Peygamber döneminde kadının ilmi alanda ba­ğımsız kişiliğini gösteren birçok örnekleri, bundan önceki kısımlarda gör­müştük. Nitekim bazı nasslarda kadının velisine yahut kocasına danışmadan bir takım tasaruflarda bulunabileceği sarih olarak belirtilmektedir. Fakat bi­zi burada asıl ilgilendiren husus, kadının bağımsız şahsiyeti ve tam iradesiy­le üzerine düşen rolleri başarıyla oynayabildiği, hakkını istemek ve savun­mak imkânı bulabildiğini tesbit etmektir. Kadın, dostlarına hediye verebil­mekte, malıyla tasaddukta bulunabilmekte ve evinden dışarı çıkıp tarlasını işleyebilmektedir. Bütün bunları yaparken de ne kocalarına ne de velilerine başvurmaktadır. Bu konuya daha sonra döneceğiz.

Mü'minierin annesi Meymune'nin, cariyesini azad etmesi

İbn Abbas'ın mevlası Kerîb anlatıyor: "Haris, kızı Meymune'nin kendi­sine bildirdiğine göre, Meymune birgün Rasulullah'tan izin almadan küçük cariyesini azad eder. Rasulullah'ın sırası ona gelince Meymune: 'Ey ALLAH'ın Rasulü! Cariyemi salıverdiğimi biliyor musunuz?' dedi. Rasulullah: 'Gerçekten onu salıverdin mi?1 diye sordu. Meymune: 'Evet' deyince: 'Onu dayılarına verseydin mükâfatın daha çok olurdu" buyurdu.[561]

Milhan kızı Ümmü Süleym Rasulullah'ın evlendiği gün ona kocasının adını anmadan kendi ismiyle hediye veriyor.

Ümmü Süleym der ki: "Ey Enes! Al şunu Rasulullah'a götür. Ona de ki:

'Bunu sana annem gönderdi, sana selamı var. Bu hediyemizi layık değilse de kabul buyurmanızı istiyor."[562]

Esma Binti Umeys önce Ömer'le arkasından da Rasulullah'la karşılıklı konuşuyor. Hicret esnasında muhacirler arasındaki konuşmaları rivayet edi­yor. Bunları yaparken kocası yanında yoktur veya son anlarda geliyor.

Ömer Esma'ya dedi ki: "Hicret etmekte biz sizi geçtik. Rasulullah'a biz sizden daha fazla layıkız." Bunu duyan Esma kızgın bir şekilde. "Hayır val­lahi, siz Rasulullah'ın yanmdaydınız açlarınızı doyurup cahillerinize Öğüt verirken biz uzak ve bıktırıcı Habeşistan yolundaydık. Bu sıkıntılara ALLAH için, ALLAH Rasulü için katlandık. ALLAH'a yemin olsun ki söylediklerini Rasulullah'a anlatıncaya kadar hiç birşey yemeyeceğim, birşey içmeyece­ğim..." Rasulullah ona dedi ki: "Onlar bana sizden daha layık değillerdir. O ve arkadaşları tek bir hicret yapmışlarken siz ehli sefine- (gemiyle habeşista-na gidenler) iki hicret yaptınız. Ümmü Süleym der ki: 'Bundan sonra Ebu Musa ve gemiyle Habeşistan'a gidenler (ashab-ı sefine) gurup gurup bana geliyor, benden Rasulullah'ın bu hadisini soruyorlardı."[563]

Esma'nın, sattığı cariyesinin parasını tasudduk etmesi

"Esma der ki:... Cariyeyi sattıktan bir müddet sonra daha henüz parası yanımdayken Zübeyr yanıma gelerek: 'Onun parasını bana hibe et1 dedi. Ben de: 'Onu tasadduk etmiştim' karşılığını verdim."[564]

Atika binti Zeyd'in, cemaatle namaz kılması

İbni Ömer Atike'ye dedi ki: "Niçin (sabah ve yatsı namazlarına) gidiyorsun. Biliyorsun ki Ömer (mescide gitmeni) istemiyor, kabul etmi­yor." Esma: "Peki onun benî bu işten alıkoymasına ne engel olabilir?" diye sordu. İbn Ömer: "Rasulullah'ın ALLAH'ın kullarını ALLAH'ın mescidlerinden alıkoymayın" hadisi, onu bu işten vazgeçirtir karşılığını verdi.[565]

Abdurrezzak'ın rivayetinde ise Atike, Ömer'e: "ALLAH'a yemin olsun ki, sen bana engel olmayıncaya kadar ben bu işten vazgeçmeyeceğim" demiştir. Zührî der ki: "Atike mescidde iken Ömer onu ayıplamıştır."[566]

Hind binti Utbe'nin Rasulullah'a olan bağlılığını bir dile getirmesi:

Hind der ki: "Ey ALLAH'ın Rasulü! Bir zamanlar yeryüzünde zillet içinde^, olmasını senin ailenden îlaha çok arzuladığım başka hiçbir aile yoktu. Şimdi; -ise yeryüzünde aziz olmasını en çok arzuladığım aile senin ailen oldu.."[567]

Şeriat, meşverette koca ve velilerin haklarını açıklayıp kadının iyilikte koca ve velisine uymasının gerekliliğini belirtmesi sosyal münasebetlerin sağlamlaştırılması ve aile ilişkilerinin karşılıklı kurulmasıyla aile birliğinin korunması içindir. Dayanışma ve iyilikte kadının kocasına velisine uyması, kadının kusurlu insan olması ve bu sebeple veli veya kocası anlamında de­ğildir. İstişare etmek ümmetin bütün erkek ve kadınlarından istenen ve hepsi için övülen bir niteliktir. "Onların işleri aralarında yaptıkları sura iledir" Duyurulmuştur. Ayrıca müslümanları ilgilendiren konular bu ümmetin da­yanışmasıyla ele alınır. "Yapacağın işler konusunda onlara danış" buyurulur. İtaat, yeri geldiğinde kadın-erkek bu ümmetin bütün fertlerinden beklenen övülen davranıştır. Ümmet emir sahiplerine itaatin gerekliliğinde ittifak halindedir. Bu konuda yüce ALLAH: "ALLAH'a itaat edin. Rasulüne ve sizden olan emirlere itaat edin" buyurmaktadır. İyilikte insanlar itaate de­vam ettikçe amir memur herkesin durumu düzelir. Aile vapuru bolluğa ka­vuşur; sosyal müesseseler gelişir, İslam milleti kalkınarak devlet yükselir.

Yok eğer veliler-kocalar iyiliği önermezlerse durum kötüleşerek kor­kunç felaket kapıyı çalar. Bu bakımdan ALLAH ve Rasulünün emrine uyarak toptan iyiliğe dönmek zorundayız.

Velilerin iyiliğe davet etmeleriyle ilgili örnekler: Hasen anlatıyor: "Ma'kil b. Yesar'ın kız kardeşini kocası boşar, ayrılırlar. Kadının iddeti bitince ayrıldığı kocası onunla yeniden evlenmek isteyince, Ma'kil: 'Kardeşimden ayrılmama imkânı varken ayrılıyor, sonra ona yeniden talib oluyor1 diyerek, öfkelenir. Kardeşini eski kocasına vermek istemez. Bu olay üzerine (Bir başka rivayete göre[568] adam böyle yapmada bir sakınca görmüyor, kadın da adama dönmek istiyordu).

"Kadınları boyadığınız zaman, bekleme sürelerini bitirdiklerinde aralarında güzelce anlaştıklarında birbirleriyle evlenmelerine engel olmayın. ALLAH, sizden ALLAH'a ve ahiret gününe iman edenlere böyle Öğüt veriyor." (Bakara, 232). âyeti celilesi inince, Rasulullah Ma'kil'i çağırarak bu âyeti ona okudu. Bunun üzerine Ma'kil kızgınlıktan vazgeçerek ALLAH'ın buyruğuna uydu.[569]

Ensar'lı Hansa binti Hudam'dan gelen bir rivayete göre babası, dul iken kendisini istemediği bir erkeğe verince derhal Rasulullah'a gelir. Durumu anlatır. Bunun üzerine Rasulullah nikâhı bozar.[570]

Cabir b. Abdullah anlatıyor: "Teyzem, kocasından ayrılmıştı- Bir gün bahçede bulunan hurmaları toplamak için dışarı çıkmak istediyse de adamın biri onun evden çıkmasına engel oldu. Durumu öğrenmek için teyzem, Rasulullah'a geldi. Rasulullah ona: 'Evet hurmalarını topla. Umulur ki onları ya tasadduk edersin ya da güzel yolda kullanırsın" buyurmuştur.[571]

Hafsa binti Şîrîn der ki: "Yetişkin kızlarımızı bayramda dışan çıkar­mazdık. Ümmü Atiyye'ye geldi konuyla ilgili olarak: 'Rasulullah'dan birşey duydun mu?' diye Ümmü Atiyye'ye sordum. O da: 'Evet Rasulullah'tan duy duğuma göre o şöyle diyordu: 'Yetişkin kızlar ve perde arkasında olanlar (bekar kızlar o dönemde eve yabancı biri gelince perde arkasına geçerlerdi) evlerinden çıkabilirler." Bir başka rivayette ise:[572] "Bayram günlerinde mes­cide gitmekle emrolunurduk. Perde arkasında olanları da çıkarırdık" şeklinde geçmektedir.'[573]

Görüldüğü gibi bazıları hoş olmayan şeyi önerince büyük sahabi, kadri yüce bir hatun onlara karşılık vermekte, onlara ALLAH Rasulünün buyruğunu Öğretmektedir.

Kadınların kocalarını iyiliğe döndürmelerine dair misaller:

Hz. Aişe 'nin bildirdiğine göre Hind binti Utbe: "Ey ALLAH'ın Rasulü Ebu Süfyan oldukça cimri biri. Bana ve çocuğuna yetecek kadar nafaka ver­miyor. Ondan habersizce aldığımla idare ediyoruz" deyince, Rasulullah: "İyilikle sana ve çocuğuna yetecek kadar al" buyurdu.[574]

Hz. Ömer'den gelen bir rivayette şöyle demiştir: "Bir konuda kendi kendime düşünürken hanımım: 'Peki şöyle şöyle yapsan1 dedi. Bende ona: 'Ne oluyor sana burnunu niçin sokuyorsun? Bu iş seni ilgilendiriyor mu?' diye çıkışınca o bana: 'Ne garip adamsın ey Hattab'ın oğlu! Kızın sürekli Rasulullah'a munacaat ederken nedense sen kendine birteklifin sunulmasını istemiyorsun?' dedi (Bir rivayette de[575] 'Sana birşeyler söylediğimde niçin bu kadar kızıyorsun? ALLAH'a yemin olsun ki Rasulullah'ın hanımları o kadar çok şey söylüyorlar ki) şeklinde geçmektedir."[576]

Burada Rasulullah'ın hanımlarıyla olan münasebetleri esas alınarak Hz. Ömer iyiliğe çağırılmaktadır.

Misver anlatıyor: "Ali, Ebu Cehl'in kızıyla nişanlandı. Bunu duyan Fatıma, derhal Rasulullah'a gelerek: 'Ebu Cehl'in kızıyla evlenecek şu Ali'ye bak1 dedi. Rasulullah hemen kalktı ve: 'Ben Ebu'l-As b. er-Rebi'e kızımı verdim. (Zeyneb'i) O, üzerine bir başka kadınla evlenmemek için bana söz verdi. Sözünde durdu. Bilin ki Fatıma benden bir cüzdür. Ona kötü davranılmasım istemem' buyurdu. (Bir rivayette ise[577] Rasulullah: 'Kızıma dini konusunda baskı yapılmasından endişe ediyorum. ALLAH'a yemin olsun ki, ALLAH elçisinin kızıyla ALLAH düşmanının kızı kesinlikle bir erkeğin nikâhında birleşemez' buyurmuştur.)"[578]

İbn Ömer'den gelen b. rivayette Rasulullah: "ALLAH'ın kullarını ALLAH'ın mescidlerinden alıkoymayın" buyurmuştur.[579]

Burada bazı erkeklerin hanımlarının camiye gitmelerine engel oldukla­rı, Rasulullah'ın da bunları reddederek erkekleri güzelliğe çağırdığı anlaşıl­maktadır.

Salim b. Abdullah'ın belirttiğine göre, Abdullah b. Ömer şöyle demiş­tir: "Rasulullah'ın: 'Sizden izin almaları durumunda hanımlarınızın mescid-lere gitmelerine engel olmayın' dediğini duydum. Bilal b. Abdullah: 'Vallahi onların mescidlere, gitmelerine engel olacağız' demiştir. (Bir rivayette ise onların mescitlere gitmelerine müsaade etmeyiz. Aksi takdirde bizi aldatır­lar demiştir). Ravi der ki: Abdullah b. Ömer Bilal b. Abdullah'ın yanına vardı, ona çok kötü şekilde sövdü. Onun daha önce böyle sövdüğünü duymamıştım. Ve peşinden: 'Bensana Rasulullah'dan hadis naklediyorum; sen ise: 'Vallahi onları mescitlere göndermem1 diyorsun."[580]

Anlaşıldığına göre burada tabiinden bazıları kadınları mescidlere gön­dermemeye devam etmekte; büyük bir sahabi de aynı şekilde buna karşı çı­karak halkı güzele, doğruya çağırmaktadır. [581]

Kaynaklar

[561] Buharı, Kitabu'1-Hibe, "kadının kocasından başkasına hibe etmesi" babı, c. 6, s. 146,
[562] Müslim, Kitabu'n-Nikâh, "Rasulullah'ın Zeyneb binti Cahş'la evlenmesi" babı, c. 4, s. 150.
[563] Buhari, Kitabu'l-Meğazi, Hayber Gazvesi, babı, c. 9, s. 24. Müslim, Kitabu Fedaili's-Sahabe, "Cafer b. Ebi Talib'in fazileti" babı, c. 7, s. 172.
[564] Müslim, "yabancı kadını hayvanın terekesine alma" babı, c. 7, s. 172.
[565] Buhari, Kitabu'l-Cum'a, "Cuma namazına giden kadın ve çocukların yıkanması gerekir mi?" babı, c. 3, s. 34.
[566] Fethu'1-Bari, c. 3, s. 34.
[567] Buhari, Kitabu'l-Menakıb, "Hind binti Utbe" babı, c. 8, s. 141. Müslim Kitabu'l-Ekdiye, "Hind'in hükmü" babı, c. 5, s. 130.
[568] Buhari, Kitabu'n-Nikâh, "velisiz nikâh olmaz diyenin görüşü" babı, c. 11, s. 92.
[569] Buhari, Kitabu't-Talak, "Kocaları barışmak istedikleri hanımlarını almaya daha layıktırlar" âyeti bir veya "iki talakla boşadığı hanımına kocanın nasıl döneceği, kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın" âyeti babı, c. 11, s. 408.
[570] Buhari, Kitabu'n-Nikâh, "kişi kızını istemediği biriyle evlendirirse" babı, c. 11, s. 100.
[571] Müslim, Kitabu't-Talak, "bain talakla boşanıp da iddet bekleyen kadının evinden ayrılmasının caizliği" babı, c. 4, s. 200.
[572] Buhari, Kitabu'l-îdeyn, "Mina günlerinde tekbir" babı, c. 3, s. 115. Müslim, Kitabu'l-İdeyn, "kadınların bayramlarda musallaya gitmelerinin caizliği" babı, c. 3, s. 21.
[573] Buhari, Kitabu'1-Hayz, "Hayızlı kadının bayram namazlarına gitmesi" babı, c. 1, s. 439
[574] Buhari, Kitabu'n-Nafakat, "erkek hanımına infakta bulunmazsa kadının kocasından habersiz olarak iyilikte kendine ve çocuklarına yetecek kadar kocasını malından alır" babı, c .5, s. 129.
[575] Buhari, Kitabu'n-Nikâh, "babanın evlenecek kızına öğüt vermesi" babı, c. 11, s. 191. Müslim, Kitabu't-Talak, "ila, kadınların ayrılması" babı, c. 4, s. 194.
[576] Buhari, Kitabu't-Tefsir "eşlerinin rızasını arayarak" babı, c. 10, s. 289. Müslim Kitabu Fedaili's-Sahabe, "Rasulullah'ın kızı Fatıma'nın faziletleri" babı, c. 7, s. 141.
[577] Buhari, Kitabu Farzi'1-Hums, "Rasulullah'm zırh" babı, c. 7, s. 22. Müslim, Kitabu Fedaili's-Sahabe, "Rasulullah'ın kızı Fatıma'nın faziletleri" babı, c. 7, s. 141.
[578] Buhari, Kitabu'l-Menakıb, "Rasulullah'ın kızı Fatıma'nın faziletleri" babı, c. 7, s. 142.
[579] Buhari, Kitabu'1-Cuma, "Cuma namazına gitmeyen kimseye yıkanmak gerekir mi?" babı, c. 3, s. 34. Müslim, Kitabu's-salat, "kadınların mescidlere gitmeleri" babı, c. 2, s. 32.
[580] Müslim, Kitabu's-Salat, "Fitne korkusu olmadığında kadınların mescidlere gitmeleri" babı, c. 2, s. 32.
[581]Abdülhalim Ebu Şakka, Tahrirü’l Mer’e İslam Kadın Ansiklopedisi, Denge Yayınları: 1/247-252.