๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Kasım 2010, 15:02:10



Konu Başlığı: Kader
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Kasım 2010, 15:02:10
Kader


İnsanlar Âdem’den bu yana kader nedir veya ne değildir diye tartışmışlardır. İnsanın iradesi var mıdır? Varsa kader nedir? İnsanın başına gelen olaylar daha önceden apaçık bir şekilde yazılmış mıdır? Bir insanın cennete ve cehenneme gideceği daha önceden belli midir? Levh-i mahfuz nedir? Bu kitapta her şey yazıyorsa nasıl oluyor da insan imtihan ediliyor? Tanrı insanın on dakika sonra ne yapacağını biliyor mu?

 

Bu tür sorular insanların afallayıp kaldığı sorulardır. Kimse bu sorulara kesin bir cevap veremez. İnsanın belli bir ülkede, belli bir ailede doğması, büyümesi, siması, boyu gibi kavramlar kaderdir. İnsanın trafik kazası geçirmesi, zengin olması, evlenmesi, çocuğunun olması, iş sahibi olması gibi kavramlar da kaderdendir.

 

Allah yoktan var ettiği bir insanın ne yapacağını, nasıl yaşayacağını, nerde doğup nerde öleceğin, kiminle evlenip nasıl çocuklar edineceğini elbette bilir. Bunlar kitapta apaçık yazılmıştır. Bütün bunların yanında insana ahlaki davranışlardan oluşan bir irade gücü de vermiştir. İnsan ibadet yapmak ve günaha girmek arasında irade sahibidir. Zengin bir ailede doğmak kişinin iradesinin dışındadır ancak bu zenginliği hayra kullanmak kişinin iradesindedir. Allah insana imtihan ortamı hazırladıktan sonra o insanı imtihan etmesi mantığın ve aklın reddedemeyeceği bir olgudur.

 

 O halde imtihan ortamının hazırlanması Allah’ın kudret elindedir ve insanın iradesinin dışındadır. Ancak bu imtihan ortamını iyiye veya kötüye kullanmak insanın elindedir. Bir insan karşısındaki bir insana bir tokat atabilir veya iradesini kullanarak bundan vazgeçebilir. Bir bardağı yere atıp kırmakla, kırmamak arasında özgürdür insan ve güçlü bir iradeye sahiptir.

 

İnsanın düşünme yeteneğinin kaynağı Tanrı’dır. Tanrı insana düşünme ve karar verme yeteneği vermiştir. Yani ruh Tanrı’dan bir parçadır. Bu yüzden insan irade sahibidir. Cennetin ve cehennemin yaratılması insanın iradesinin dışındadır. Ancak oraya girip girmemek insanın iradesinin elindedir. Allah’ın emri behemehal yerini bulan bir kaderdir. Kimse bu emrin dışına çıkamaz. Ancak bu emir büyük ve irade dışında gerçekleşen olaylardır. Yani insan, kendisini çepeçevre saran varlık âleminin içinde kaderinin, bu varlığın içindeki yaşamı da iradesinin elindedir.

 

Hiç kimse benim günahkâr olmam kaderimdendir diyemez, ancak eşimin ölümü kaderimdendir diyebilir. Elmayı yersen o senin rızkın olur, eğer elmayı yere atar da yemezsen bu da senin rızkın olmaktan çıkar. Bu sebeple kader tartışılmaması gereken bir konudur. O halde İnsan kendisini saran varlık âleminin içinde iradesini kullanarak Allah’ın rızasını aramalıdır.

 

 

 Abdullah Erdem