> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Ahiret Günü > Kabir hayatı
Sayfa: [1] 2 3 4   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kabir hayatı  (Okunma Sayısı 18011 defa)
30 Ekim 2010, 16:42:32
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 30 Ekim 2010, 16:42:32 »



KABİR HAYATI

 

 

Kabir hayatına veya kitabımızda belirtildiği gibi kabirdeki durumlara gelince ey kardeşim! Bilmelisin ki Allah her ikimizi de, beni de seni de muvaffak kılsın, başarı imkânını versin. Cenaze kabre konulup defin işlemi bittikten sonra, artık ka­birde Münker ve Nekir adı verilen iki meleğin sorgusuyla kar­şı karşıya kalır. Kabre konulan kişi, kendisini getirip kabre bırakanların oradan ayrılırlarken ayak seslerini duyar. Çünkü artık kabre konulup sorgu işlemi başlaması amacıyla ruhu kendisine yeniden dönmüştür. Çünkü kendisini sorgulaya­cak olan melekler karşısında sorulanları anlayabilmesi için duyu organları, ruhu ile birlikte bedene dönmüştür. Böylece kendisine sorulanları anlayabilsin ve buna göre onları ce­vaplamış olsun.Buhari ve Müslim’in Enes’ten rivayete göre Peygamber (as) şöyle buyurmuştur:

“Şüphesiz kul kabrine konulup onu oraya koyan ar­kadaş ve yakınları kabrin başından ayrılıp giderlerken, kabre konulan kişi ayrılanların ayak seslerini işitir. Kabre koyanlar oradan ayrılırlarken iki melek gelir ve onu oturturlar ve kendisine şöyle sorarlar; Sen şu Muham­med denen adama hakkında ne dersin, diye sorarlar. Eğer ölen mümin biriyse, cevabı şöyle olacaktır: Onun Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim. Bunun üzerine melekler ona: Hele cehennemdeki yerine bir bak, Allah bunun yerine sana cennetten bir yer verdi, derler. Böylece o kişi hem cennetteki yerini ve hem cehennem­deki yerini görür, o iki melek tarafından her iki yeri de kendisine gösterilmiştir. Böylece kabrinden kendisine oraya doğru bir kapı açılır.

Eğer kabre konulanlar kâfir veya münafık biri ise, bunlar meleklerin sorularına, bilmiyorum diye cevap ve­receklerdir. O ben de herkesin söylediği gibi söylerdim, der. Bunun üzerine kendisine, “Bilmez olaydın, okumaz olaydın” denir. Sonra da melekler ona, ellerindeki de­mirden bir tokmakla iki kulağının arasına, ensesine bir tokmak indirirler ki, bu darbenin şiddetinden dolayı attığı çığlığı insan ve cinler dışında ona yakın olan herkes du­yar.”[1]

Kabirde ruhun bedene tekrar dönmesi ve orada ölenin diriltilmesi olayı, bizim mahiyetini pek anlayamayacağımız bir olaydır. Çünkü bu olay ahiret hayatını ilgilendiren bizim ise anlatmaktan aciz kaldığımız bir konudur. Beşer aklı bunun mahiyetini kavramaktan acizdir, bunu ihata edip kavrayamaz da. Tıpkı şehit düşenlerin hayatı gibi eğer buna iman gereki­yorsa durum böyledir. Çünkü şehitlerin hayatıyla alakalı ola­rak Kur’an’da ayet vardır ve ayrıca bu konuya ilişkin olarak elimizde sahih nass yani delil bulunmaktadır. Nitekim Celaluddin Süyuti der ki:

Cumhura yani âlimlerin çoğunluğuna göre hepsi dirilir bunların. Gelen eserlerin zahirine bakılırsa, bunların bir kısmı değil, hepsi dirilir.

Kardeşim şunu iyi bil ki, Münker ve Nekir denilen o iki melek ölenin yanına çok korkunç ve ürpertici bir suretle ge­lirler. Bu iki melekle ilgili olarak Ahmed b. Hanbel şöyle bir tanıtım getiriyor, diyor ki bu melekten siyah ve mavi renkte­dirler. Bunlardan birinin alt dudağı ta göksüne kadar sark­mış, azı dişleri ise neredeyse yeri yaracak kadar uzamış bir haldedir. Bunlardan birinin elinde bir kamçı bulunmaktadır. Eğer insanlar ve cinler onu kaldırmak için bir araya toplan­salar onu asla yerinden bile oynatamazlar.

İşte bu iki melek bu şekil ve surettedirler. Çünkü her ikisi de Allah’ın kullarını denemek için görevli bulunmaktadırlar. Takva sahibi mümin bir kulu, Allah cevap vermede sebat sahibi kılar, cevap vermek için onun kalbine Allah öyle bir güç katar ki, sorulan sorulara hiç çekinmeden cevap verir. Mümin o iki melekten korkmadığı gibi kılı bile kıpırdamaz, herhangi bir ürpertiye kapılmaz.

Kâfir ve Münafık olan kişi ise, kabirde onları görür gör­mez korkup ürpermeye başlar. Herhangi bir cevap vermeye güç yetiremezler. Korkudan adeta ödleri patlar. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

“Allah Teala sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında, hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır, Allah dilediğini yapar.” (İbrahim, 14/27)

Buhari ve Müslim’in Bera b. Azip’ten rivayetlerine göre, Bera Peygamber’in (as) şöyle buyurduğunu söylemiştir:

“Ahirette, sağlam sözle iman etmiş olanlardan kasıt, kabirde söz konusu iki meleğe cevap vermeleridir.”[2]

Abdurrahim Ber’i de diyor ki:

Herkesin bir günü var biter eceli onda

Ölüm, dar bir kabir, döndürülür onda

Münker ve Nekir sorguya alırlar

Cevapta şaşıranı hesaba çekerler


Şunu da bilmelisin ki, ölü kabre konulup üzerine de top­rak serpilip kabri düzeltilince, adı geçen iki melek ona gelir­ler.[3]

Bu iki melek mümin olan kimseye ayakları tarafından gelirler. Böyle bir anda hemen namaz ibadeti karşılarına diki­lir. Ayakları namaz adına konuşmaya başlayarak, sizin bu­rada işiniz yok, uzak durun bu adamdan. Çünkü bu adam Allah rızası için benim üzerimde uzun bir müddet ayakta dikilip kaldı.

Bu defa o iki melek ölenin başı tarafından ona gelirler. Bu anda da oruç ayağa dikilir ve ağız oruç adına söze başlar. Bu adamdan uzak durun, Sizin bura bir işiniz yoktur. Çünkü bu adam uzun bir süre sırf Allah rızasını elde etmek için aç ve susuz kaldı, diyerek engel olurlar.

Bu defa iki melek ölen kimseye sağ tarafından yaklaş­mayı denerler. Bu sırada zekat önlerine çıkar ve der ki. Uzak durun bu adamdan, sizin ona yaklaşmanız mümkün değil­dir. Bu seferde eller zekat adına devreye girip konuşurlar ve derler ki; bu adam sırf Allah rızasını elde etmek için fakir ve yoksullara varlığından dağıtıp durdu. Bunun için size izin yok.

O iki melek bu seferde ölenin sol tarafından yaklaşmayı denerler. Bu sırada da hemen hac ve cihad ibadeti veya bunlardan biri devreye girer. Bu seferde beden konuşmaya başlar. Beden sizin bu adama yaklaşma hakkınız yoktur, bunun için bir yol bulamazsınız. Çünkü bu beden Allah yo­lunda sı­kıntı ve zorluklara katlandı, der. Artık o ikisi söz ko­nusu ölen kişiyi tıpkı bir damadı zifaf gecesinde uykusundan uyandırır gibi uyandırırlar. Uyanan kişi, gelen iki meleği tanır, onlardan herhangi bir korku ve ürpertiye kapılmaz. İkisi sor­gulamaya başlarlar veya bu ikisinden biri der ki:

—Rabbin kimdir? O da Rabbim Allah’tır, der. Sonra iki melek, söyle o halde hangi dindensin? O da, Dinin İslam di­nidir, cevabını verir. Bu seferde hani şu ahir zamanda gön­derilecek olan bir adam vardı, onun hakkında ne diyeceksin, diye sorduklarında, adam, yani Muhammed’i mi demek isti­yorsunuz? Onlar da evet, derler. Bunun üzerine adam, o Allah’ın elçisidir. İki melek bu defa; sen dünyada iken de bu­nu söylerdin. Artık rahat ol, endişe etme, gözün aydın olsun, rahat içerisinde uyu. Artık bundan böyle kabrinden cennete bir kapı açılır. Buradan cennetteki yerini görür. Gö­zünün alabildiğine kabri genişler, kabrinin içi aydınlanır, içe­risi ona rahatlık, huzur ve esenlik sağlar.[4]

Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

“Fakat ölen kişi Allah’a, yakın olanlardan ise, ona ra­hatlık, güzel rızık ve Naim cenneti vardır.” (Vakıa, 56/88–89)

Ebu Davud dışında Müslim, Ahmed b. Hanbel ve Sünen imamlarının İbn Ömer’den yaptıkları rivayete göre Allah Re­sulü (as) şöyle buyurmuştur:

“Herhangi biriniz ölünce, eğer kendisi cennetlik olanlardan ise, sabah ve akşam cennetteki yeri kendisine gösterilir. Eğer cehennem ehlinden ise kendisine sabah ve akşam cehennemdeki yeri gösterilir, kendisine işte burası senin yerindir, bu durum ta ki kıyamet gününde Allah seni yeniden dirilteceği güne dek böyle sürüp gide­cektir.”[5]

Gelen bir haber yani hadiste belirtildiğine göre şöyle buyrulmuştur:

“Kim Allah’ın mescitlerini aydınlatırsa Allah da onun kabrini aydınlatır.” Yine yüce Allah’ın Hz. Musa’ya vahyettiği şeylerden biri de şu gerçektir: “Hayrı, iyiliği öğren ve bunu insanlara da öğret. Çünkü ben, ilim öğrenenin ve öğre­tenin kabirlerini aydınlatacağım ki böylece oradaki yerin­den ötürü korkuya kapılmasın.” Bir hadiste de şöyle buy­rulmaktadır:

“Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya ce­hennem çukurlarından bir çukurdur.”[6]

Kâfir ile Münafık kimsenin durumuna gelince, söz ko­nusu iki onların karşısına anlatılan ve bilinen şekil ve suretle inerler. Her ikisi de o ölmüş olan kâfir veya münafık kimseyi, şiddetle ve azarlayarak uyarırlar. Öyle ki müminde görüldüğü gibi bunun yanında herhangi bir koruyucusu ve savunucusu bulunamayacaktır. Kabirdeki kişi o iki meleği görünce onlar­dan korkusu sebebiyle büyük bir dehşete kapılır. O iki melek ona şu soruları yöneltirler:

Senin Rabbin kimdir? O da Ne diyorsunuz, ben bilmiyo­rum, der. Ya da kendilerinden birini göstererek bu kimdir, diye sorarlar. O da, şu mu, diye söyler sadece. Sonra iki melek ona; Dinin nedir, diye sorarlar, O da, ne diyorsunuz, bilmiyorum, der. Bu defa o iki melek, Hz. Muhammed’i kast ederek, şu ahir zamanda gönderilecek olan adam hakkında ne dersin, diye sorarlar. Adam, yine bilmiyorum diye cevap verince o iki melek ona, bilmez ol, okumaz ol diyerek, ikisi de adamı demirden bir tokmak ile ensesinden yani iki kula­ğının arasından döverler. Adam öyle bir çığlık atar ki, insan­lar ve cinler dışında her canlı o çığlığı duyar. Eğer söz ko­nusu tokmak ile dünyadaki dağlardan en yüksek bir dağa indirilseydi, vurulsaydı, dağ yerinden duramaz, toz duman oluverirdi.

Artık bundan sonra bu kişinin kabrinden cehenneme bir pencere açılır. Kişi açılan bu pencereden cehennemdeki yerin görür. Nitekim yüce Allah Firavun ailesinden söz eder­ken şöyle buyurmaktadır:

“Onlar sabah akşam o ateşe sokulurlar. Kıyametin kopacağı gün de: Firavun ailesini azabın en çetinine so­kun, denilecek!” (Ğafir/Mümin, 40/46)

Nitekim az ön...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kabir hayatı
« Posted on: 27 Nisan 2024, 05:44:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kabir hayatı rüya tabiri,Kabir hayatı mekke canlı, Kabir hayatı kabe canlı yayın, Kabir hayatı Üç boyutlu kuran oku Kabir hayatı kuran ı kerim, Kabir hayatı peygamber kıssaları,Kabir hayatı ilitam ders soruları, Kabir hayatıönlisans arapça,
Logged
26 Aralık 2013, 01:37:29
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 26 Aralık 2013, 01:37:29 »

Rabbim bizleri kabir azabından korusun inşallah.İman ,kur an versin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Aralık 2013, 09:24:24
Kadriye Karlı

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 24


« Yanıtla #2 : 26 Aralık 2013, 09:24:24 »

kabir  hayatı  hepimiz  için   . kurtuluşu  yok. VAR aslında     İBADET   .   yaptığımız  ibadetler  bizi  cennete   götürecek.   kabirde  azap   çekmek  istemiyorsan   kardeşim    İBADET  et .
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
21 Nisan 2015, 17:45:29
Kaan Han
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 778


« Yanıtla #3 : 21 Nisan 2015, 17:45:29 »

Rabbim bizleri kabir azabından korusun inşAllah.İman ,kur an versin.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
14 Ocak 2016, 21:58:52
SeLiNaY 8
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.465


« Yanıtla #4 : 14 Ocak 2016, 21:58:52 »

selamun aleykum İnsanın ölümünden başlayıp , kıyametgünü yenıden dirilmesine kadar geçeçekolan zamana" kabir hayatı" , bu zaman içinde bulunacağı yere de " kabir" denir .. Kbir hayatı , dünya ile ahiret arasında bir geçiştir. insan ölünce kabir hayatı başlar ve orda kıyametin kopmasını bekler. insan kabre konulunca Münker ve Nekir adında soru melekleri gelerek " Rabb'in kim ?" , " Peygamberin kim?" , "Dinin nedir?"diyerek sorular soracaklardır. sorulara doğru yanıt verenler cennnete ,  yanıt veremeyenler cehennneme gidecektir.
Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2 3 4   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes