> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İyisi mi, sen kendini yola getir...
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İyisi mi, sen kendini yola getir...  (Okunma Sayısı 611 defa)
29 Ocak 2012, 10:11:34
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 29 Ocak 2012, 10:11:34 »



İyisi mi, sen 'kendini' yola getir...



Şuur, hayatın bir şubesidir. Hayat, Allah'ın sıfatıdır. Allah'ın hayat sıfatı her şeyi kuşatmıştır. İnsan diğer yaratıklardan akıl ve şuurla farklılık kazanır.

Aklın vazifesi İslamiyet'i anlamaktır. Şuurun vazifesi İslamiyet'i ölçülü yaşamaktır. İnsanlarda en tehlikeli iki hal vardır: Bunlar ifrat ve tefrittir. İnsan hangi konuda ifrata veya tefrite giderse çok büyük zararlar görür? İşte bu zararlardan insanı koruyacak olan, şuurdur. Dikkat edilirse kainatta her varlık, ölçülü ve ahenklidir. İnsan da şuur ile ölçülü ve ahenkli olur. İslamiyet, her Müslüman'ın dünyasını cennet eder amma Müslüman'ın şuurlu olması şartıyla... Sırat-ı müstakimin bir manası da "ifrattan ve tefritten uzak, orta yol" demektir. Fertte şuur, kendisini Müslümanca idare etmesidir. Ailede şuur, Müslümanca yaşamalarıdır. Devlette şuur, devletler içinde yerini koruyabilmesidir.

Şuurlu Müslümanlar İslam gemisinin mürettebatıdır. Yolcular yatsa, uyusa, eğlense de mürettebat uyanıktır. Bu mürettebatın kimisi dümende kimisi makine dairesinde; her biri bir vazife başındadır. Mürettebat kati olarak bilir ki, kendi vazifesini ihmal ederse, gemi batacaktır. İslam gemisinin batmasıyla maddi-manevi vebal, vazifesini bırakan mürettebatın olacak. Mürettebat, pencereden yolculara bakar fakat içlerine girmez. O, ter içinde, yorgun, vazifesine devam etmektedir.

Şuurlu Müslümanlar sünnet-i seniyye kumaşını dokuyan fabrikanın çarkları hükmündedir. Mesela yıllarca üretim yapan Kayseri bez fabrikasını hayal edelim... Bu fabrikadaki dişlilerin bütünü kumaş dokuyor. O dişlilerden biri dese ki, "yahu sen de çok küçüksün", küçük dişli de dese ki, "sen de pek büyüksün amma çok yavaş dönüyorsun", bu dişliler birbirine küsüp dönemeyecekler. Dönmeyince kumaş dokunmayacak. İş yapmayan fabrikayı, sahibi kapatacak. Müslümanlar da sünnet-i seniyye fabrikasının çarkları hükmündedir. Eğer Müslümanlar birbirlerine düşüp, İslamiyet'i yaşamazsa, sünnet-i seniyye kumaşını dokumazsa, Allah da o kavme çeşitli felaketler gönderir, ateşe atar. O zaman anlarlar ki ya İslamiyet ya da perişaniyet!..

Şuurlu Müslüman bilir ki, gideceği bir yer olmadığı gibi, ayrılacağı bir kimse de yoktur. Bu vatanda ve vatandaşlarımızın arasında dinimizi öğrenmeye ve yaşamaya çalışacağız. Çok kere dikenler arasında yeşermiş bir fasulye gibi, ayakta durmak için belki dikene sarılacağız. Ben ayyaşların, kumarbazların, din düşmanlarının içinde yıllarca kaldım. İşimden atmakla, öldürmekle, hapse atmakla tehdit ettiler. Çalışmalarıma devam ettim. Yani İslamiyet'i yaşayabildiğim kadar yaşadım. Çünkü şahsıma ve İslam düşmanlarına karşı yapabileceğim bir şey yoktu. İslamiyet'ten de ayrılmazdım. "İnsanı korursa Allah korur. Allah'ın korumadığını hiç kimse koruyamaz." dedim ve devam ettim. İslamiyet'i öğrenmemenin, yaşamamanın bahanesi olamaz! Şöyle düşünüyordum: Peygamberlerin bütünü, insanları hem dünya hem ahiret felaketlerinden kurtarmak istediler. Ama, Lut (as). karısını kurtaramadı. Nuh (as). hayvanları gemiye bindirdiği halde oğlunu gemiye alamadı. Peygamberimiz, Ebu Leheb gibi yakınlarını Müslüman edemedi. Çünkü hidayet Allah'a aittir. Bizim arkadaş da, "anamı bacımı yola getiremedim, çıldıracağım!" diyor. İyisi mi "Sen kendini yola getir" dedim.

Bir çekirdekten bir ağacı yaratan Rabb'imiz...

Şu küçücük gayretlerimizi çekirdek yap. Neşv-ü nema olsun. Dalları dünyanın dört bucağına yayılsın. Ta ki, o dallardan düşen meyveleri görenler, "bu meyvelerin ağacı nerede?" desinler. Ve anlasınlar ki bu meyvenin ağacı İslamiyet'tir...


Hekimoğlu İsmail
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İyisi mi, sen kendini yola getir...
« Posted on: 27 Nisan 2024, 04:10:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İyisi mi, sen kendini yola getir... rüya tabiri,İyisi mi, sen kendini yola getir... mekke canlı, İyisi mi, sen kendini yola getir... kabe canlı yayın, İyisi mi, sen kendini yola getir... Üç boyutlu kuran oku İyisi mi, sen kendini yola getir... kuran ı kerim, İyisi mi, sen kendini yola getir... peygamber kıssaları,İyisi mi, sen kendini yola getir... ilitam ders soruları, İyisi mi, sen kendini yola getir...önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes