> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İyilikle İmtihanda Sabır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İyilikle İmtihanda Sabır  (Okunma Sayısı 675 defa)
27 Mayıs 2010, 02:21:48
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 27 Mayıs 2010, 02:21:48 »



İyilikle İmtihanda Sabır

Uzun süredir görmediğim bir arkadaşımı ziyaret etmek istedim. Köşe bucak aradım, evde uygun bir hediye bulamadım. Çarşıya çıkmak için ne zamanım ne de imkanım vardı. Birden aklıma bir gün önce okuduğum ve çok etkilendiğim ayetin tefsiri geldi. İçimi tatlı bir huzur kapladı. “Neden olmasın?” deyip hemen bir kopyasını alıp çantama yerleştirdim.

Mükellef bir kahvaltı sonunda arkadaşıma durumu izah ederek kendisine değişik bir hediye getirdiğimi söyledim. Ve okumaya başladım; okudukça bende uyandırdığı heyecanın kat be kat fazlasını hissettiğini görünce çok şaşırdım.

“Her canlı, ölümü tadacaktır. Nasıl davranacağınızı görelim diye sizi hem kötülükle ve hem de iyilikle sınavdan geçiririz. Sonunda bize döneceksiniz.” (Enbiya, 35)

Ayetin tefsirini Fi Zilal il Kur’an’dan okumaya devam ettikçe rahatladığını hissediyordum. Hediyeleşmenin verdiği mutluluk içinde sohbetimizi sürdürdük.

“Kötülükle sınamak anlaşılır bir şeydir. Sınanan kişinin dayanma gücünü, sıkıntı anında sabretmesini Rabb’ine bağlılığının derecesini, O’nun rahmetine olan ümidinin boyutunu ortaya çıkarma amacına yöneliktir.

Kimi insanlar iyilikle sınamanın kötülükle sınamadan daha hafif olduğunu düşünseler bile iyilikle, nimetle sınamanın ağırlığı daha fazladır.

Kötülükle sınanmaya katlanan çok olur ama iyilikle sınanmanın zorluklarına dayanan çok az kimse vardır.

İşkencelere, eziyetlere katlanan, korkuya kapılmadan sabreden çok kimse vardır. Savrulan tehditlere, gözdağı vermelere aldırmadan direnen çok insan vardır. Ama yeterli donatıma, güce ve silaha sahip olmak, bunun yanında güvenli bir hayat sürdürmek, başarma imkânı çok zor olan bir sınama şeklidir. Bu durumdayken insanları kendi ihtiraslarına kul-köle yapmadan insanı tembelliğe, bezginliğe sürükleyen konfora yenik düşmeden ayakta durabilen çok az kimse vardır.

Zorlukla sınama büyüklük duygusunu harekete geçirir. Direnci arttırır, sinirleri güçlendirir, insanın bütün gücünü geleceğin zorluklarına ve ona karşı koymaya hazırlar.

Ama rahatlık, sinirleri gevşetir, onları uyuşturur, uyanma ve direnme yeteneğini kaybettirir.

Bunun için birçokları sıkıntılı aşamaları başarıyla geçtikleri halde, biraz rahatlığa kavuşunca imtihana yenik düşerler. Bu, insanların temel özelliğidir. Yüce Allah’ın koruduğu kimseler hariç... Onlar hakkında Allah’ın Peygamberi şöyle buyurmaktadır:

“Mü’minin işleri hayret vericidir. Çünkü her işi iyiliktir onun. Ve mü’minden başkası da böyle değildir. Mü’min bolluğa erişecek olursa, şükreder bu onun için iyiliktir. Bir sıkıntıya düşecek olursa sabreder, bu da onun için iyiliktir.” (Müslim) Ama sayıları çok azdır bunların.

Kişinin iyilikle sınanırken kötülükle sınandığı zamandan daha çok uyanık olması gerekir. Her iki durumda da başarılı olmanın garantisi Allah’a bağlılıktır.”

Konu aydınlanınca “Bana o kadar güzel bir hediye getirdin ki; bendeki tezahürünü asla tahmin edemezsin. İki gündür içinde bulunduğum karanlığı aydınlattın. Allah senden razı olsun.” derken eline aldığı kağıt mendille gözlerinden akan seli durdurmaya çalışıyordu.

Biraz sakinleşince, söylediklerinden, çok severek çalıştığı yerde bazı sorunlar yaşadığı anlaşılıyordu.

Bir sivil toplum kuruluşunda profesyonel olarak ancak gönüllü ruhuyla hem dünya hem de ahiret azığını toplamaya çalışırken bir an kendini bir dedikodu içinde bulmuş. Zaten çok ince olan kalbi bir an tuz buz olmuş. Kırılan kalbi ile incecik gönüllü ruhu arasında kalakalmış. Bir tarafta haksızlığa uğradığı için kırık bir kalp; diğer tarafta canı gönülden annelik, ablalık ettiği yoksulların duaları ve mutlulukları... Ne yapacağını bilemeden geçen birkaç gün. Tam böyle bir günde karşısında Allah kelâmının kendisine hitap ettiğini duymak ve o mübarek sözlerin sıcaklığını hissetmek... Mutluluğun en güzeli...

Aslında yaşadığı şey ülkemizde sivil toplum kuruluşlarında çok sık yaşanan nahoş fakat olağan bir durumdu.

Zira ülkemizde bir çok kişi güzel amaç ve ideallerle bir araya gelerek dernek veya vakıf kurmakta; ancak kısa sürede dedikodu ve üyeler arasında haset ve güven eksikliğinden dolayı arzulanan sonuca ulaşma fırsatı bulamadan tabela kuruluşu olmaktan kurtulamamaktadır.

Sivil toplum kuruluşlarında başarılı bir çalışma ortamının oluşmamasındaki en büyük engel “benlik” duygusunun asıl amacın önüne geçmesidir.

Maddi/manevi gücün ve zamanın iyi kullanılması için plan ve programların iyi yapılması amaçlanan iyi sonuca ulaşmanın en iyi yoludur. Böylece gönüllü, amatör/profesyonel herkesin kendi maddi/manevi gücünün farkında olarak çalışması ile kurumlar daha başarılı, toplumsal hayat daha huzurlu olacaktır.

İyi bir sivil toplum kuruluşu toplumun sosyal ve toplumsal yapısına uygun olandır. Ancak bu konularda da istismara uğramak marjinal kişi ve kuruluşlar tarafından kullanılarak asıl amaçtan uzaklaşmak gibi tehlikelerle karşılaşmak mümkün olabilmektedir. Bu nedenle kurum üyeleri her zaman uyanık olmalı, amaçtan uzaklaşmamak için azami çaba sarf etmelidir.

Velhasıl ayet-i Kerime’de de belirtildiği gibi sivil toplum kuruluşlarında üyeler iyilikle imtihan olmaktadır. Böyle yüksek değerlere sahip olan kişilerin önüne çıkan güçlükler karşısında dirayetli olmak iyilikte sabrederek şeytanın bacağını kırmak için ahlak kurallarını iyi kavrayıp uygulamaları gerekmektedir.

İyiliğe sabrederek toplum içindeki olumsuzlukların fark edilmesine, anlaşılmasına ve kaldırılmasına bir nebze olsun yardım edebilmenin dünyevi ve uhrevi huzurunu yaşamak, iyi ve güzel niyetlerle yola çıkan her sivil toplum üyesinin kazancı olmalıdır.

Aksaklıkların önemli bir nedeni de “Nasıl olsa birileri çalışıyor; ben olmasam da olur.” zihniyeti ile çalışmalara katılmayı ihmal etmektir ki çoğu kez bu tavır üyeler arasında huzursuzluğa neden olur. Oysa “Ben yoksam kimse yoktur.” zihniyeti ile çalışmaları aksatmamak , amaca ulaşmanın her aşamasında aynı heyecan ve özeni göstermek başarılı olmanın en güzel yoludur.

Yaşadığımız süre içinde bazen elimizde olmayan ve nefsimize çok ağır gelen bir konudan dolayı yaptığımız iyi işlerle imtihan olabiliriz. Tıpkı İfk hadisesinde Hz. Ebu Bekir (ra) gibi. Bir sadık dost, bir baba olarak karşılaştığı iftiranın acısı çok büyüktü. Üstelik canı gönülden her türlü yardımını esirgemediği bir akrabası da müfteriler safında dedikoduları yaymayı sürdüyordu. Mistah b. Esase (r.a.) münafıkların iftiralarına inanarak müminler arasında dedikodu yapan birkaç müminden biri olunca Hz. Ebu Bekir (ra) bu yardımı keseceğine dair yemin etmişti.

Hz. Aişe (r.a.) bu hadiseyi şöyle anlatmaktadır:

“Mistah b. Esase’ye mali yardımda bulunan babam Ebubekir (r.a.) ‘Aişe’ye attığı iftiradan sonra Mistah’a hiçbir zaman mali yardımda bulunmayacağım’ dedi. Bunun üzerine yüce Allah şu ayeti indirdi:

“Aranızdaki erdemli ve varlıklı kimseler yakınlarına, yoksullara ve Allah yolunda yurtlarından göç edenlere yardım etmeyeceklerine yemin etmesinler. Affetsinler, işlenen kusurları görmezden gelsinler. Allah sizi affetsin, istemez misiniz? Allah affedicidir, merhametlidir.” (Nur, 22)

Bunun üzerine babam Ebubekir (r.a.) “Evet; vallahi ben, Allah’ın beni affetmesini isterim.” dedi. Mistah’a yaptığı yardımı tekrar başlattı ve “Bu yardımı hiçbir zaman kesmeyeceğim.” dedi.”

Bu ayet, hem Ebubekir (r.a.)’e, hem de diğer mü’minlere kendilerinin hata işlediklerini sonra da Allah’ın kendilerini bağışlamasını arzuladıklarını hatırlatıyor. Şu halde, kendileri için arzuladıkları şeyi aralarındaki ilişkilerde de uygulasınlar. Suç işlemiş olsalar bile, kötülük yapsalar bile hakeden birine yönelik iyiliği kesmeye yemin etmesinler.

“Allah sizi affetsin istemez misiniz? Allah affedicidir, merhametlidir.”

Alıntı

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İyilikle İmtihanda Sabır
« Posted on: 25 Nisan 2024, 22:01:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İyilikle İmtihanda Sabır rüya tabiri,İyilikle İmtihanda Sabır mekke canlı, İyilikle İmtihanda Sabır kabe canlı yayın, İyilikle İmtihanda Sabır Üç boyutlu kuran oku İyilikle İmtihanda Sabır kuran ı kerim, İyilikle İmtihanda Sabır peygamber kıssaları,İyilikle İmtihanda Sabır ilitam ders soruları, İyilikle İmtihanda Sabırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes