> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İtaat ve isyan
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İtaat ve isyan  (Okunma Sayısı 684 defa)
29 Haziran 2010, 17:05:44
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Haziran 2010, 17:05:44 »



İtaat Ve İsyan

Elhamdülillahi Rabbil Alemin Esselatu vesselamu ala Resulüne Muhammedin ve ala alihi vesahbihi ecmain


İtaat Boyun eğme, Uyma, dinleme, alınan emre göre hareket etme anl----- gelir Bunun karşıtı itâatsizliktir Önceleri karşı çıktığı kimseye, bilahare itaat edeceğini bildirmeye de "arz-ı itaat" denir Bu manada, itaat edene muti', kendisine itaat olunana da mutâ' denir
Gerek itaat gerek itaatsizlik insanların fıtratında bulunan ve birbirine zıt fakat ayni derecede lüzumlu olan özelliklerdir Bu özellikleri sayesindedir ki insanlar, bir otoriteye bağlanabiliyor, devlet kurabiliyor ve birlikte hareket edebiliyorlar Toplu halde yasayan insanların, ilişkilerinin sağlıklı yürüyebilmesi, huzur ve güven içinde yasayabilmeleri, bir takim düzenlemelerin varlığına bağlıdır Söz konusu düzenlemeler olmadan, ne fertlerin ne de toplumların huzur ve güven içinde mutlu bir hayat sürmeleri kabil değildir Ancak, mevcut otoriteye itâat edilmediği sürece, ister yazılı kanunlar seklinde olsun, ister yasayan örf ve âdetler tarzında olsun, bu düzenlemelerin hiçbir yararı olmaz O halde itâat mutlaka gereklidir
Kime itaat etmek gerekir, ya da kimlere itaat edilmelidir, sorusuna ise Elbette itaatte kim layıksa öncelikle ona itaat etmek, kime boyun eğmek gerekiyorsa ona boyun eğmek ve kimin emrini yerine getirmek gerekliyse onun emrini yerine getirmek icap eder
Buna göre; kendisine itaat edilmesi gereken en büyük otorite, şüphesiz ki, tüm alemlerin Rabbi olan Allah'tir O'na itaat her itaatten önce gelir, O'nun buyruğu tüm buyruklardan üstündür Kendisinden başkasına itaat, ancak O'nun izniyle ve müsaade ettiği ölçüde caizdir Kur’an-ı Kerim’de :
Ey müminler, Allah'a itaat ediniz; Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat ediniz Eğer gerçekten Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde o meselenin çözümünü Allah'a ve Peygamber'e havale ediniz Bu sizin hesabınıza en hayırlı ve en iyi akıbet vadeden bir tutumdur (Nisâ,59)
Görülüyor ki, itaat ta öncelik; her şeyi yaratan ve dilediği gibi evirip çeviren, taat ve ibadette kendisine ortak kabul etmeyen, yegane hüküm sahibi Allah'ındırO'na itaat mecburidir Müsaade ettiği ölçüler içinde başkasına itaat etmek de haddi zatında kendisine itaat etmektir
Bu konuda Kuran’daki pek çok ayette Resulullah’a itaat edilmesi emredilmektedir Bu son derece önemli bir noktadır çünkü Kuran’ın tam olarak anlaşılması ancak ve ancak Sünnet-i Seniyye’ye uymakla gerçekleşebilir Örneğin ayet’lerde Allah, Resul’e itaat etmeyi şöyle emretmektedir:
Şüphesiz, Biz seni bir şahit, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik Ki Allah'a ve Resûlü'ne iman etmeniz, O'nu savunup-desteklemeniz, O'nu en içten bir saygıyla-yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu (Allah'ı) tesbih etmeniz için Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur Kim de Allah'a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir (Fetih Suresi, 8-10)
"Kim Resule itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur Yüz çevirene gelince seni onların başına bekçi göndermedik" (Nisa 80)

Ayetlerde dikkat edilmesi gereken nokta; “Resulullah’a itaat” kavramının üzerinde duruluyor olmasıdır Bu nokta, Resulullah’a uymanın yani onun emirlerine ve koydugu kurallara uymanın, Allah’ın farz kıldığı bir ibadet olduğunu gösterir
Resulullah’ın hüküm koyucu özelliğine karşı çıkmak ya da hükmünün kesinliğine saygı göstermemek gibi davranışlar ise ayetlerde “zalimlik” olarak nitelendirilmektedir Peygamberimiz’in hükmünün kesinliği ve bu hükme keskin bir itaat gösterilmesi gerektiği de başka bir ayette şöyle vurgulanmaktadır:
Allah ve Resulü bir işe hükmettigi zaman, mümin bir erkek ve mümin bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur Kim Allah’a ve Resul’üne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır (Ahzab Suresi, 36)
Peygamberimiz (sav) de, hadis-i şeriflerinde itaatin ve isyanın önemini hatırlatmış ve en güzel şekilde açıklamış Resulullah (asv) şöyle buyuruyor:
"Her kim bana itaat ederse, şüphesiz Allah'a itaat etmiş olur ve her kim bana isyan ederse, Allah'a isyan etmiş olur Her kim imama (devlet reisi) itaat ederse şüphesiz bana itaat etmiş olur ve her kim imama isyan ederse bana isyan etmiş olur " (Buhârî, Ahkâm I; İbn Mâce, Cihad, 39)

Allah’ın rizasi gözetilerek baskalarina yapilan itaatin gerçekte Allah'a itaat manasina geldigini ifade etmistir Bu nedenle Müslümanlar her konuda Peygamberimiz (sav)’e danışır, onun fikrini ve rızasını alarak bir işe başlarlardı Ayrıca aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda, çözüm bulamadıklarında veya ümmetin güvenliğine, sağlığına, ekonomik durumuna yönelik bir haber öğrendiklerinde bunları da hemen Peygamberimiz (sav)’e iletir ve ondan en hayırlı ve güvenli çözüm veya yöntemi öğrenerek itaat edip o emirlerle hayatlarını sürerlerdi Bu, Allah’ın Kuran’da müminlere emrettiği çok önemli bir ahlaktırörneğin Allah bir ayetinde, tüm haberlerin peygambere veya onun kendisine vekil kıldığı kişilere iletilmesini emretmektedir Ayette şöyle buyrulur:
“Kendilerine güven veya korku haberi geldiğinde, onu yaygınlaştırıverirler Oysa bunu peygambere ve kendilerinden olan emir sahiplerine götürmüş olsalardı, onlardan ’sonuç-çıkarabilenler’ onu bilirlerdi Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, azınız hariç herhalde şeytana uymuştunuz” (Nisa - 83)
Bu elbette ki birçok hayrı ve hikmeti olan bir emirdir Peygamberimiz (sav)’in her emri ve hükmü Allah’ın koruması altındadır Peygamberimiz (sav)’in her sözü, her kararı, her önlemi müminlere ve aslında tüm insanlara hayır ve güzellik getirmiştir Dolayısıyla verdiği kararlar dünyası ve Ahireti için daima hayır olur Kur-an’da belirtildiği gibi Efendimiz (asv) kendi arzusu ile söylemez O (söylediği) kendisine vahyedilenden başka bir şey değildir  ( Necm - 34) Yani Kuran’ın hem manası hem de lafızları, sünnetin ise manası vahiydir Sünnetin lafızları peygambere aittir Kaynağı vahiy oluşu yönüyle Kuran’a itaat etmek nasıl farz ise, peygamberin sünnetine itaat o derece farzdır Bir hadisi şerifte ;
"Bana Kuran ve onunla beraber onun gibisi (sünnet) verildi Yakında karnı tok, koltuğuna yaslanmış birisi size bu Kur’an yeter, onda neyi helal bulursanız onu helal kabul ediniz, onda neyi haram bulursanız onu da haram biliniz, diyecek Şunu bilin ki, Allah rasulünün haram kıldığı da, Allah’ın haram kıldığı gibidir"

Ve Yine Resulullah (asv), Muaz b Cebel’e "Sana bir dava getirildiğinde ne ile hüküm verirsin ya Muaz" diye sordu Muaz b Cebel, "Allah’ın kitabında bulduğumla hükmedeceğim" cevabını verdi Peygamber, "Onda bulamazsan ne ile hükmedeceksin" diye sordu, Muaz, "Peygamberin sünneti ile hükmedeceğim" cevabını verdi Konuşma sonunda Peygamber (sav) Muaz’ın bu şekilde cevap vermesine çok sevindi ve Allah’a hamdü senada bulundu
Bu hadisler sünnetin bir teşri kaynağı olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır Hz Peygambere itaat ise onun sünnetine uymaktan başka bir manaya gelmez, bu sebeple sünnete itaatın, İslam’ın ve imanın bir gereği olduğu anlaşılır (Fıkıh Usulü 36)
Allah’a ve Resul’üne itaat ten sonra ise Nisa süresi 59 ayette belirttiği gibi sizden olan emir sahitlerine itaat gelir
Emir sahiplerinin kimler oldukları bir yana Onların vahiyden nasipleri yoktur Onların fonksiyonu doğru gördükleri görüşlerini açıklamaktan ibarettir Peygamberin görüşlerine ve sözlerine itaat etmek nasıl zorunlu ise, aynı şekilde ululemrin de görüşlerine ve sözlerine itaat etmek müminler için zorunludur Bundan dolayı yüce Allah anlaşmazlık doğması halinde baş vurulacak merciler arasında ululemri saymayarak bu konuda sadece Allah'ı ve Peygamberi adres göstermiş ve "Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız onu Allah'a ve Resul'e götürün" buyurmuştur

Yani ululemrin "Kur'an'ın ve sünnetin hükmü şudur" şeklindeki sözü de kesin delildir Çünkü okuduğumuz ayet hiçbir kayda ve şarta bağlı olmayan bir itaat zorunluluğu getiriyor Bunlar tümü ile sonuçta Kur'an'a ve sünnete dayalıdırlar
Bundan ortaya çıkıyor ki, sözü edilen ululemrin -kim olurlarsa olsunlar- yeni bir hüküm ortaya koymaya yahut Kur-an'la veya sünnetle sabit olan bir hükmü neshetmeye yetkili değildirler

Toplumlarda toplumun fertleri, hükmünde kanunlara ters düşebileceğini, yanılabileceğini bildikleri halde yine de içlerinden birisini yetkili kılarak ona itaat etme ve sözünü dinleme zorunluluğu tanırlar Fakat hükümlerinde kanunlara ters düştüğü bilindiğinde kendisine itaat edilmez; ancak yanıldığında uyarılır Hükmünde yanılgıya düşmüş olabileceği durumlarda da gerçekten yanılmış olsa bile hükmü yürütülür, yaptığı yanlışlık umursanmaz Çünkü toplumun birliğini korumada ve her kafadan ayrı bir sesin çıkmasını önlemede yatan fayda, bu tür yanılgıları ve hataları telafi edecek bir faydadır" Eğer Kur-an'a ve sünnete ters bir şey emrederlerse, müminlerin onlara itaat etmesi caiz olmaz ve verdikleri hüküm yürürlüğe konmaz Çünkü Peygamberimiz (asv) şöyle buyurmuştur: 'Yaratıcıya isyan konusunda yaratılmışa itaat edilmez' "Hatalara ve yanlışlara gelince, eğer ululemr konumundaki kişinin yanlış hüküm verdiği kesin olarak bilinirse, hakka yani Kur'an ve sünnetin hükmüne döndürülür Ama eğer yanlışlık kesin değil de sadece muhtemel ise, hükmünün yanlış olmadığının bilindiği durumlarda olduğu gibi hükmü geçerli sayılırİşte itaat edilmesinin zorunlu olduğu bildirilen ululem-rin durumu budur Mü’min Allah’a ve Resulüne itaat te şüphe etmedi gibi emir sahiplerinde de şüphe etmez


En son olarak ta Ana babaya itaatin önemi bilinmelidir İsrâ Suresi 23 ayetinde şöyle buyrulur: Allah yalnız kendisine kulluk sunmanı ve ana- babana...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İtaat ve isyan
« Posted on: 19 Mart 2024, 05:48:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İtaat ve isyan rüya tabiri,İtaat ve isyan mekke canlı, İtaat ve isyan kabe canlı yayın, İtaat ve isyan Üç boyutlu kuran oku İtaat ve isyan kuran ı kerim, İtaat ve isyan peygamber kıssaları,İtaat ve isyan ilitam ders soruları, İtaat ve isyanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes