Konu Başlığı: İşte huzurundayım Allah ım! Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Eylül 2010, 19:39:24 İşte huzurundayım Allah’ım! Elimi musluğa uzattığımda Ezân-ı Muhammedî başlamıştı. Tekbîrler semâya Rabb’bin azametini haykırırken bizi de namaza hazırlıyordu. Allah’a şükür namaza yetişebilmiştik. Beşiktaş Ortaköy yolunda sol tarafı gösteren Yahyâ Efendi (ks) levhası, Arnavut kaldırımlı dik yokuş, kabirler, kediler…Ve, evet şimdi abdest alıyorum… Kediler burada âdeta mezar taşlarıyla dost olmuşlar, namaza yahut ziyârete gelenleri selamlıyorlar... Bu güzel bahar sabahına, böyle mübârek bir mekânda başlamak bile şükre şâyan. Daha evvel bir kaç kez gelmiş olmama rağmen, yine içimi çok farklı hisler kaplıyor. Türbenin önünde duâlar ediyorum. İstanbul Boğazı’nın mânevî bekçilerinden biri olan Yahyâ Efendi’nin (ks) yanındayım. Sefere çıkacak olan denizciler, hayatta iken ziyarete gelip duâsını aldıkları gibi, vefâtından sonra da türbesini ziyaret etmek yine eski bir denizci âdeti imiş. Türbe, câmînin içinde, câmî kabristanın... Küçük ama oldukça değişik bir câmi burası. İçerde bulunanlar namazın sünnetini kılıyorlar. Ben de namaza duruyorum. İçim içime sığmıyor. Rabbim böyle güzel bir mekânda namaz kılmayı nasîp ediyor. Rabbim beni huzuruna kabul ediyor. Yâ Rabbi! Ne büyük lütuf, ne eşsiz ihsan! “Allâhuekber!” deyince insan âdetâ iki cihândan geçip, maddeden sıyrılıyor. İşte huzurundayım Allah’ım! Bir suçlu gibi ellerimi bağladım; başım önümde; fakat senin kulunum Allah’ım! Zerreyim ama sen beni arza halife eyledin. Senin rızan için, senin tevfîkinle, sana yöneldim. Hamdimi kabul eyle yâ Rabbî! “Allâhuekber!” diyerek rükûa eğildim. Ey bütün noksan sıfatlardan berî olan Rabbim! Sen Azîm’sin! Tesbîhimi kabul eyle! Günahkârım ama senden gayrının önünde eğilmem! “Allâhuekber!”; secdedeyim. Rabbime en yakın olduğum an… Ardı ardına gelen her bir tekbîr beni O’na bir basamak daha yaklaştırıyor. Mîrâcın basamakları misâli. Tekbîrimi kabul eyle, yüceler yücesi olan Sübhân! Her şey sana kulluk eder Allah’ım, her şey senden yardım diler. Onların umûmunun nâmına sana geldim. Biz yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz! Sen Rahmân’sın, Rahîm’sin! Bu tefekkür ve tefeyyüz içerisinde farzı da edâ ediyoruz. Hamdin ve tesbîhin lezzetine erdiğim bu dakikalar, namazın hakîkatini bana öğretiyor. Bu hakîkatin bir gölgesine bile mazhariyet ne büyük saâdet… Pencereden Boğaz’ı izlerken arkadaşlar yanıma geldiler. Yeni bir gün yeni bir sefer gibi… Yine duâlar edip ayrıldık, Yahyâ Efendi’den (ks), mezar taşlarından ve kedilerden… Kerem GÜNDOĞAR |