๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Kasım 2010, 17:01:58



Konu Başlığı: İslam ve estetik duyarlılık
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Kasım 2010, 17:01:58
İslam Ve Estetik Duyarlılık


İslam hayatın bütün olarak kavranmasını ve yaşanmasını ister. Dini yalnızca ibadethaneye ve bireysel duygulara indirgemeyen İslam, kendini kuşatıcı dünya görüşü ve yaşam biçimi olarak sunar. Kuran’ı Kerim’e ve peygamberimizin sünnetine bakıldığında evrenin yaratılışından günlük hayatın en olağan olaylarına kadar her konuya değinildiği görülecektir. İslam uygarlığı ve sanatı hayatın tamamını kuşatır ve ona bütüncül bir dünya görüşüyle bakılmasını ister.

Kuşatıcı ve bütüncül bakış açısının önemli sonuçlarından biri estetik duyarlılık ve bu duyarlılık ile somut gündelik hayat arasındaki bütünlük ilişkisidir. Estetik duyarlılık güzel olan her şeye karşı gösterilen yakın ilgidir. Bu anlamda estetik duyarlılık yaratılıştaki güzellikleri görmek, insan ürünü olan eserleri takdir edebilmektir.

Sanatın göze çarpan en önemli özelliği eşyanın özündeki güzelliği keşfedip ortaya çıkarmaktır. Allah’ın isimlerinden olan es-Sani sanatla ilgili bütün kavramların kaynağını oluşturur. Allah’ın evreni yaratırken eşsiz bir şekilde sergilediği sanatkârlık sıfatını buradan anlamaktayız. Sanatla ilahi gerçekler arasında derin bir ilişki bulunmaktadır. O’nun eseri olan her şeyin asli bir güzelliğe sahip olduğunu görmemek mümkün değildir. Kur’an’ın diline ve peygamberimizin ahlakına bakıldığında estetik duyarlılığın dinin tam merkezinde yer aldığı görülür.

İbadet yerlerinin sade ve temiz tutulması, namaz kılarken huşu ve sükûnetin muhafaza edilmesi, Kur’an’ın ve ezanın ahenkli bir şekilde okunması gibi birçok uygulama müslümanın hayatının bir estetik temele dayandığının örnekleridir.

İnsanın güzel olan her şeye ilgi duyması, Allah’ın bağışladığı büyük nimetlerdendir. Bu nedenle ilahi güzelliği yansıtan her şey O’na açılan bir kapıdır. İlahi olanla güzel olan arasındaki ilişkiyi peygamberimizin şahsında gören müslümanlar yüzyıllar boyunca tarihin en büyük sanat eserlerini insanlığa sunmuşlardır. Camilerden evlere, sokaklardan yazı yazılan kâğıtlara kadar hayatın tüm noktalarını renk renk bezemişlerdir.

İbadetlerin estetik bir forma sahip olduğu gibi gündelik hayatın kendisi de güzellik ve ahenk kavramları etrafında örgülenmek zorundandır. Bir caminin mimarisinin, ışık düzeninin, süslemelerinin yapılan ibadete başka bir boyut kattığı bilinen bir gerçektir. Bunun gibi aynı ruh halinin camilerin dışında da devam etmesi için yaşanılan her yerin bir sanat merkezi haline gelmesi gerekir. Geleneksel İslam şehirlerine bakıldığında onların yalnızca camilerinin ya da şadırvanlarının değil evlerinin, sokaklarının, hastanelerinin ve çarşılarının da güzel olduğu göze çarpar. İslam Müslümanların ruh bütünlüğünü önemsediğinden hayatın her alanının estetik bir inceliğe ve zarafete sahip olmasını ister. Halıdan kapı oymasına, kitap cildinden ebrusuna ve ev mimarisine kadar İslam uygarlığının eseri olan sanat ürünlerinin gündelik hayat içinde somut bir yerinin olduğu kuşkusuzdur. Bu ürünler insanı ve onun yaşadığı çevreyi güzelleştirmeyi hedefler. Böylece de akıl ve ruh bütünlüğüne zemin hazırlanmış olur.

Modern bir sanat eserine bakan kişi sanatçının egosuna, hislerine ve kişisel dünyasına davet edildiğini görürken İslam sanat eserlerine bakan kişi kendi içine döner ve ruhundaki güzellikleri aramaya yönelir. İslam uygarlığı kaşıktan kilime, kapıdan köprüye ve camiye kadar hayatın her alanının güzelliklerle bezendiği bir dünya kurmuştur. Bugün ise güzel bir şey görebilmek için müzelere, sergilere gitmek zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Sanat ürünleri camların arkasına konmuş, estetik ve güzellik adeta  ihtiyaç olmaktan çıkmış, lüks haline gelmiştir.Bu durumun insan ruhu üzerinde yıkıcı etkisinin bulunmadığını kimse ileri süremez.

İslam sanat ile hayatın bütünlüğünü önemser. Müslümanın hayatı başlı başına bir sanat eseri olmak durumundadır. Öyle ki, insanlar arasındaki ilişkilerden hazırlanan bir yemeğe, oturuş biçiminden konuşma biçimine kadar hep aynı ruhla hareket edilmesi gerekir. Hayatın tamamı adeta bir kilim gibi dokunduğunda herkesin mutlu olduğu bir dünya yakalanmış olacaktır. Kaba saba davranışlar, önemsenmeyen işler, hor görülen gündelik hayat ve kalp kıran sözler arkasından yalnızca mutsuzluğu ve hüznü getirir. İslam’ın hayatın tamamını kuşatması nedeniyle bir müslümanın yalnızca namazını, orucunu değil; yaptığı her şeyi güzelleştirmesi, yaşadığı topluma güzellik adına katkıda bulunması gerekir.Yeter ki, yapılan her iş onun rızası gözetilerek yapılsın ve sevgi ile beceri yoğrularak hayat anlamlandırılsın.İşte, o zaman bilerek yaşamanın zevkinin tadılması mümkün olabilecektir.

 

 Altan Murat Ünal


 

 

 

 

 

 


Konu Başlığı: Ynt: İslam ve estetik duyarlılık
Gönderen: Rukiye Çekici üzerinde 25 Mayıs 2015, 14:31:48
İSLAM Dini gerçektende sadece bizim dinimiz olduğu için değil , bütün dinlerin en güzelidir...


Konu Başlığı: Ynt: İslam ve estetik duyarlılık
Gönderen: Rukiye Çekici üzerinde 25 Mayıs 2015, 14:32:31
İslam dinini uygulayana çok da kolaydır...