> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur  (Okunma Sayısı 1144 defa)
30 Kasım 2010, 17:03:19
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Kasım 2010, 17:03:19 »



İslam Toplumu, Kur’an Eğitimli Ve Peygambe Örnekli Bir Toplumdur


Yüce Allah insanı yaratmış, değer vermiş ve yaratıkların birçoğundan farklı kılmıştır. “Biz, gerçekten insanları değerli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık, kendilerine güzel güzel rızıklar verdik, yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan  üstün yaptık”(17 İsra/70).

Yüce Allah  insanı birey olarak muhatap almakta, ona bağımsız bir kişilik tanımakta ve öğretilerini kendisine yöneltmektedir. Bağımsız birey olarak vereceği kararlardan yalnızca kendisini sorumlu tutmaktadır. Onun için “Hiçbir günahkar başkasının günahını yüklenmez”(6 Enam/164; 39 Zümer/7) kuralını koyduğu gibi, “Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğru yoldan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üstlenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe kimseye azap edecek değiliz”(17 İsra/15) ilkesini getirmiştir.

Bu çerçevede dünyada kim ne yaparsa kendisi için yaptığını, ahirette herkesin kendinden sorumlu olduğunu ve orada  kimsenin kimseye bir yararının da dokunmayacağını kararlaştırmıştır. Bkz.Taha/15, Mümin/17, Lokman/33, Casiye/45,vd).

İslamın bireye verdiği değerin bir ifadesi olarak Hz.Peygamberin de şöyle dediği rivayet edilir: “Başkaları iyilik yaparsa ben de iyilik yaparım, ama başkaları haksızlık yaparsa ben de haksızlık yaparım, diyerek hiç biriniz başkalarının uydusu/immaa olmasın. Aksine, insanlar iyilik yaparsa ben de iyilik yaparım, kötülük yaparsa yine iyilik yaparım, desin”(Tirmizi, birr,63/2). İsyancılar tarafından kuşatma altında bulunan Hz.Osman’ın da  bu durumdan kendisine yakınan kişiye “İnsanlar iyilik yaparsa sen de onlarla beraber iyilik yap, ama kötülük yaparlarsa onların kötülüğünden sakın”(Buhari, ezan, 56) dediği rivayet edilir.

İslamın bireye verdiği bu değer ve önemin yanında insanın sosyal bir varlık olduğu ve ancak diğer bireylerle bir topluluk, bir cemaat, bir toplum içinde yaşamak zorunda olduğu da bir gerçektir. İnsan tarih boyunca başka insanlarla beraber bir ortamda, çevrede, toplulukta,  cemaat içinde, bir toplumda yaşadığı bir gerçektir. İnsanın özelliklerinin ortaya çıkmasi ve işlevini yerine getirebilmesi böyle bir topluluk içinde yaşamasına bağlıdır. Değilse dağ başlarında tek başına yaşayan bir insanın özelliklerini ortaya koyması ve yer yüzünde hilafet görevini yerine getirmesi mümkün değildir. Onun için Kur’anı Kerim bireye hitap ettiği gibi birçok yerde “ey insanlar, ey inananlar, ey kafirler, vb” topluluğa da hitap eder.

Şüphesiz vahiy, bireyin ilahi öğretilerle bilgilendirilmesi, eğitilip yetiştirilmesi ve yönlendirilmesi için gelir. Hz.Adem’den son Peygamber Hz.Muhammed’e kadar gelen bütün ilahi öğretiler bu amaca yöneliktir. Hepsi de insanoğluna var oluş amacını, yer yüzünde sorumluluğunu, hak ve ödevlerini, Allahı hoşnut ederek kulluk yapmanın yolunu ve geleceğinin ne olacağını bildirerek onu hazırlar ve yönlendirir. Bu öğretileri kabul eden ve onlara uygun olarak yaşayan bireyler Müslüman toplumu oluştururlar. Müslüman bireylerden oluşan İslam toplumu, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran, böylece kurtulan toplumdur yahut ümmettir. Kur’an Müslüman bireylere  “Siz iyiliği emreden ve kötülüğü yasaklayan bir topluluk bulunsun…”(3 Ali İmran/104) derken bu toplumun/ümmetin  aynı zamanda “ Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı toplum/ümmet…”(3 Ali İmran/110) olduğunu belirtmektedir. Dikkat edilirse, Kur’an, Müslüman bireyi değil, onlardan oluşan toplumu niteler ve belirttiği niteliklere sahip olmasını ister.

Müslümanlar ortak değerleri benimseyen, ortak nitelikler taşıyan, ortak hedefler ve amaçlar için çalışan, ortak paydaları paylaşan bir topluluktur. Bunu bireylere verilen İslam  eğitim ve öğretimi  sağlar. Bu  eğitim ve öğretim ne kadar Kur’an eksenli ve onun öğretileriyle  uyumlu olursa toplum  o kadar Kur’anın uygulayıcısı ve canlı örneği olur.  Aksine  bugün genel olarak Müslüman halkların yaptığı gibi kültür eksenli olursa,  o zaman da bu kültürün Kur’ana uygunluğu veya aykırılığı yahut uzaklığı oranında yetişen nesil Kur’an  nesline yakın veya uzak olur.  Hz.Peygamber zamanında Kur’an ile eğitilen ve öğretilen toplum ile   sonraki dönemlerde islamın başka din, inanç, felsefe, yönetim, gelenek ve  anlayışlarla karışıp kültürleştiği dönemlerde oluşan kültür ile eğitilen ve öğretilen toplumlar arasındaki fark bunu açıkça gösterir. Hz.Peygamber zamanında insanlar aldıkları İslam eğitim öğretimi ile yalnızca Müslüman ve İslam ümmetinin/toplumunun birer üyesi olurken, sonraki dönemlerde bu kültür ile öğretilen ve eğitilen insanlar bu toplumun birer üyesi olmanın yanında fıkhi-kelami, siyasi mezhep ve fırkalardan birinin üyesi veya mensubu olmuştur ve hala da böyle olmaktadır.  Hz.Peygamber zamanında insanlar arı bir Kur’an eğitim öğretimini alır ve yaşarken,  kültürel İslamı öğrenenler islamın yanında yabancı kültürün karıştığı, fırka ve mezhep anlayışlarının bulandırdığı fırkacı, mezhepçi, ekolcü, hatta ayırımcı ve yıkıcı kültürü almış ve yaşamışlardır. Bugün de ne yazık ki aynı çark işlemeye devam etmektedir. Çok büyük çoğunluk için söylersek, bireyler tevhit, şirk, küfür, ahlak, edep,  ibadet, yaşayış, davranış, anlayış, ilmihal, dinler tarihi, siyer, din sosyolojisi, din psikolojisi, vb. bilgileri almak için önce Kur’an okuyup sağlam bir zemine sahip olacağı yerde kültürel islamı yansıtan başka kitaplar ve yazılar okurlar ve onların anlayış ve bilgilerini din olarak öğreniler.

Bireyler eğitim öğretimlerini gerçekleştirmek, ortak değer ve niteliklerini korumak  ve inançlarına uygun bir  yaşayışı gerçekleştirmek için  bir araya gelmek ve bir topluluk içinde olmak  durumundadır.  Bunun resmi veya kayıtlı olması şart değildir. Çünkü bu sosyal hayatın bir zorlaması veya yasasıdır. Sosyal hayatta taraf olmayan bertaraf olur.  Onun için toplumda bireyler, hayatlarını büyük küçük bir topluluk içinde yaşamak zorundadır.  Aidiyet ve mensubiyet yönünden kırsalda bu topluluk, falanoğulları, falan aşiret veya kabile şeklinde ortaya çıkarken, büyük yerleşim yerlerinde bunlar daha çok cemaat, tarikat, fırka ve mezhep, grup, çevre veya ekol şeklinde kendini gösterir. Bunlar özellikle İslam öğretilerinin egemen olup yönlendirmediği ve kişilerin kimliklerini korumasının yalnız bireysel çabalarına kaldığı kent merkezlerinde ve geniş toplumlarda  dinsel, kültürel, ekonomik, ahlaki ve sosyal hayatın zorunlu kıldığı oluşumlardır. Nitekim yaşadığımız topluma baktığımızda beğensek de beğenmesek de bireylerin bu şekilde cemaatlere veya topluluklara ayrıldığını, kimliklerini bu yolla korumaya veya geliştirmeye çalıştığını görüyoruz..

Onun için cemaat İslam ümmetinin/toplumunun bir alt birimi anlamında kullanılıyorsa, ilke olarak olumsuz veya kötü değildir.  Bu açıdan İslam toplumuna alternatif olarak değil, ama onun alt birimi anlamında bir cemaat içinde organize olmak, bu organize içinde eğitim ve öğretim görmek İslamın ümmet anlayışıyla çelişmez.  Birey olarak bir cemaatin içinde olmak, bir topluluğun içinde yer almak bizatihi kötü değildir. Kötü olan,  İslam toplumuna alternatif veya onu bölen bir birim oluşturmak, yanlış yerlerde olmak, yanlış yöntem, felsefe, bilgi ve uygulamaları onaylamak ve savunmaktır. Ötedenberi ve günümüzde ne yazık ki toplumda yapılanlar budur ve hala da yapılmaya devam edilmektedir. Oysa toplumda İslam toplumunun alt birimleri olarak mevcut cemaatlerin tümü kendi içlerinde eğitim ve öğretimlerini Kur’an eksenli ve Peygamber örnekli yapsalar bu ayrışma ve yabancılaşma ortadan kalkacak ve homojen bir toplum oluşacaktır.

Belirttiğimiz gibi cemaatin adı veya şekli değil,  felsefesi, eğitim ve öğretim yöntemi,  amaçları  önemlidir.  Örneğin Hz.Muhammed dönemindeki İslam  eğitim öğretim yöntemini,  yani islamı öğrenmek ve yaşamak için Kur’ana başvurulduğu ve Hz.Peygamberin örnek alındığı Kur’an eksenli bir yöntemi izleyen, felsefesini benimseyen, onun gibi islamı yaşamak ve amaçlarını gerçekleştirmek  için  oluşan bir cemaat, bu nitelikleri taşımayan  cemaat bildiğimiz İslam toplumunu oluşturmuştur.  Kur’an merkezli ve Peygamber örnekli cemaat ile  değişik yöntemlerle çalışan cemaatler arasındaki farkı buradan görmek ve anlamak mümkündür.

Her şeyden önce böyle bir cemaatin kitabı Kur’an ve öğretmeni Hz.Muhammed’tir. Bireyler Kur’anın öğretilerini öğrenmek ve Hz.Muhammed’in örnekliğini izlemek üzere eğitim için bir araya gelirler. Okuyacağı bütün kitaplar, dinleyeceği bütün sohbetler  bu kitabı anlamak ve yaşamak, Hz.Muhammed’i tanımak ve izlemek için olmalıdır. Cemaatin eğitim öğretiminde veya sohbetinde hiçbir kitap Kur’anın önüne geçmemeli ve yerini almamalı, kurucu, üstad, efendi, şeyh, hoca, lider vd. hiçbir kişi de Hz.Muhammed’in  önüne geçmemeli ve yerini almamalıdır.  Her çeşit kitap, dergi, gazete okunabilir ve herkesin konuşması yahut sohbeti dinlenebilir ama bütün bunlar Kur’anı anlamak ve Hz.Peygamberi öğrenip izlemek için olmalıdır.  Çünkü söylem olarak Kur’anı anlamak ve öğrenmek, Hz.Muhammed’i öğrenmek ve izlemek  amacıyla da olsa pratikte Kur’an yerine  başka bir kitabı okuyan ve öğretileriyle şekillenen, başka bir zatı okuyan ve izleyen bir cemaat hiçbir zaman Kur’anın yönlendirdiği ve yetiştirdiği bir cemaat olmayacaktır.  Böyle bir cemaat İslam toplumunun örneği ve temsilcisi olamayacağı gibi, bu tür cemaatlerden zaten İslam toplumu oluşmamaktadır.  Bunun en açık örneği yaşadığımız toplumdur.

Zaten bu tür cemaatler kapalı devre çalışmakta, birbirlerinden kopuk olmakta, ortak bir yöntem ve strateji izlememekte, çoğu zaman münipüle edilerek insan ve maddi imkan potansiyeli istismar edilmekte,  bütün Müslümanları kucaklayan İslam toplumu için potansiyel bir güç olacağı yerde bir bölen...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur
« Posted on: 25 Nisan 2024, 00:30:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur rüya tabiri,İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur mekke canlı, İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur kabe canlı yayın, İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur Üç boyutlu kuran oku İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur kuran ı kerim, İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur peygamber kıssaları,İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdur ilitam ders soruları, İslam toplumu Kuran eğitimli toplumdurönlisans arapça,
Logged
20 Aralık 2014, 22:08:58
Hatice Akdağ 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 818



« Yanıtla #1 : 20 Aralık 2014, 22:08:58 »

Peygamber efendimizinde dediği gibi kim iyilik yaparsa sende yap kim haksızlık yaparsa sende yap diye bişey yok biri iyilik yapıyosada sende yap ama kötülük yapıyosa sende yapma ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

"EY KARANLIKLARIN GÖLGESİNDE TUTSAK EDİLMİŞ İNSAN
KALBİNİN İÇİNDE SENİ BEKLEYEN IŞIĞIN FARKINA VAR ARTIK
O IŞIK CENNET'TE EMANET EDİLDİ SANA
O EMANETLE İNDİRİLDİN DÜNYAYA
ATEŞLER İÇİNDE BİR NURLA
BEDEN ÇARMIĞINA GERİLDİN SONRA
KALBİNDE AÇAN BİR GÜLLE"
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes