> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İslam inancında şeytan
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslam inancında şeytan  (Okunma Sayısı 746 defa)
04 Ekim 2010, 17:15:03
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Ekim 2010, 17:15:03 »



İslam İnancında Şeytan

İnsan, diğer varlıklardan çok farklı olarak yaratılmış, maddî-mânevî donanımıyla mahlukatın en şereflisi konumuna yükseltilmiştir. En üstün varlık olma, beraberinde bir takım sorumluluklar getirmiş, bir güzergah belirlenerek insanın ona uyması istenmiştir. Artık o, bütün saadetini Allah’a itaatte ve O’nun yolunda olmada; tüm mutsuzluğunu da bu güzergahtan sapmada arayacaktır.
İnsanın kazanma kuşağında kaybetmesine sebep olabilecek en büyük imtihan unsuru ise şeytandır. Şeytan geçirdiği şiddetli imtihan sonrası çizgisini koruyamamış, emre itaatteki inceliği anlayamamış, Cenab-ı Hakk’a karşı gelmiştir. Bununla da kalmamış, bahaneler ileri sürüp kendini müdafaaya kalkışmış, üst üste yaptığı yanlışlıklarla kendi sonunu hazırlamıştır. Allah’ın huzurundan kovulmuş, Cennet’ten atılmış, neyi var neyi yok hepsini kaybetmiştir.

Şeytanın bu hâllere düşmesinde Âdem (aleyhisselâm) bir test unsuru olmasına rağmen o, ego eksenli düşüncesiyle Allah’ın rahmetinden kovulmasının bütün suçunu Hz. Âdem’den (aleyhisselâm) bilmiş, bir anda ona ve nesline azılı bir düşman kesilivermiştir. Bundan böyle o, hayra bütünüyle kapanıp, şerre ait bütün fakültelerini işlettirerek insanın üzerine çullanacaktır.
Allah’a karşı duruşunu ayarlayamamış şeytanın en büyük arzusu, insanoğlunun da Yüce Mevlâ karşısındaki duruşunu bozması, kendisi gibi, insanoğlunun da kaybetmesidir.

İnançlı bir insan ise bu zorlu düşmana karşı önlemler almaya, onun hile ve tuzaklarından korunmaya çalışır. Yaratılışına uygun hayat biçimi adına projeler geliştirir. Eğer bunlarla şeytanın saldırılarını savuşturabilirse maksadına ulaşmış olur. Fakat şayet şeytanla baş edemez, önünü alamaz, ona uyarsa bu defa da yaptığına pişman olur, kalbinde burkuntular meydana gelir, duygu ve düşüncesiyle zıtlaştığından iç deformasyonuna maruz kalır. Bu iç huzursuzluğu, onu yeniden toparlanıp, yarlıganma talebiyle rahmet ve merhameti nihayetsiz olan Mevlâ’sına yöneltir. Böylelikle insanın bu yönelişi, kendisini Allah’tan uzaklaştırmaya çalışan şeytanın tüm çabalarını boşa çıkartır.
Şeytan, Allah tarafından insana musallat edilmiş apaçık bir düşman ve bir imtihan vesilesi; hayat ise bir yönüyle şeytanla mücadeleden ibaret bir süreçtir.


Şeytanın mahiyeti

Şeytan, nar-ı semûmdan yani vücuda işleyen kavurucu bir ateşten yaratılmıştır. Bu ateşin insanın gözeneklerine işleyen, teması halinde yakan, kavuran ve zehirleyen bir özelliği vardır. Mahiyeti bu olan şeytan da tıpkı yaratıldığı ateş gibi insana nüfuz ederek onun mânevî dünyasını zehirler, yakar ve bitirir. Zaten o kendi ifadesiyle “Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan.” demiştir. Mahiyeti bu olan şeytan tıpkı yaratıldığı ateş gibi insanın mânevî dünyasını yakar bitirir.

Şeytan, kendisi gibi ateşten yaratılan cin sınıfına mensuptur: “Meleklere secde edin dediğimiz zaman, hepsi derhal secdeye kapandılar. İblis müstesna. O cinlerdendi. Rabbinin buyruğu dışına çıktı. Şimdi siz, benden ayrı olarak onu ve neslini mi dostlar ediniyorsunuz! Oysa ki onlar, sizin düşmanınızdır. Zalimler için ne fena bir değiştirmedir bu” ayetinde bu mana açıktır.
Meleklere yapılan ilâhî emre, içlerinde bulunduğundan ötürü şeytan da muhatap olmuştur. Fakat çizgisini koruyamamış, Âdem’in önünde secdeye kapanma emrini yerine getirmemiş ve kaybetmiştir. Ayetin ikinci kısmında da insanın Allah’ı bırakıp, şeytanı ve zürriyetini dost edinmesinin yanlışlığı ve fenalığı beyan ediliyor.

İmam Gazali şeytanın mahiyetinden ziyade zararları üzerinde durulması gerektiğine dikkat çekerek şöyle demiştir: “Şeytan hakkında lâtif bir cisim midir? Cisim değil midir? Cisim ise insanın vücuduna nasıl girer? gibi farklı şeyler söylense de işin doğrusu bu husus üzerinde durmaya gerek olmadığıdır. Şeytanın benliği üzerinde durmak, elbisene yılan girdi diyene yılanın enini, boyunu, rengini, şeklini sormak gibidir. Bunu duyan insan, hiç vakit kaybetmeden elbisesine giren yılandan kurtulmaya bakar. Bunun gibi, yılandan daha zararlı olan şeytanı duyan, onun cisim olup olmadığına bakmaksızın, derhal gerekli önlemleri almaya girişmelidir”


Şeytanın Yaratılış Hikmeti


Sadece şeytanın değil, etrafımızda müşahede ettiğimiz her şeyin bir yaratılış hikmeti/hikmetleri vardır. Sema, yer ve ikisinin arasında ne varsa hepsi bir gayeye matuf olarak varlık alemine çıkartılmışlardır. Abes yaratılmış hiçbir nesne gösterilemez. Öyleyse şeytanın mevcudiyetinde de birçok hikmetler vardır.
Hz Bediüzzaman, bu hikmetlerle alâkalı şunları söyler: “Şerrin yaratılması şer ve çirkin değil, bilakis şerrin işlenmesi şer ve çirkindir. Yaratma ve icat etme, bütünüyle neticeye bakar. Bir şeyi yapma ise hususi bir iş olduğundan hususi neticeye bakar. Mesela: Yağmurun gelmesinin binlerce neticeleri vardır ve bunların hepsi de güzeldir. İradesini kötüye kullandığı için bazıları zarar görse “yağmurun icadı rahmet değildir” veya “yağmurun mevcudiyeti şerdir” diyemez. Belki bu sözleri söyleyen şahsın bir ihmali veya hatası sebebiyle onun hakkında şer olur. İkinci bir örnek olarak ateşin yaratılmasında çok faydalar vardır, bütünüyle hayırdır. Fakat bazıları suistimal edip ateşten zarar görse “Ateşin yaratılması şerdir.” diyemez. Çünkü ateş sadece o şahsın kullanması için yaratılmadı. Belki o, yemeğini pişiren ateşe elini soktu ve o hizmetkarını kendine düşman yaptı...

İşte kâinattaki şerlerin, zararlı şeylerin ve şeytanların yaratılmaları, şer ve çirkin değildir. Çünkü çok önemli neticeleri vardır. Mesela: şeytanlar, meleklere musallat olmadıkları için meleklerde terakki yoktur, makamları sabittir, değişmez. Hayvanların durumu da aynıdır. İnsanlık aleminde ise yükseliş ve düşüşler nihayetsizdir. Bütün Peygamberler ve veliler terakkinin ve yükselişin, bütün Nemrudlar ve Firavunlar ise tedenni ve düşüşün misalleridirler.”

Anlaşılan o ki kötülerin ve kötülüklerin yaratılması şer ve çirkin değil, kötü işlerin yapılması şer ve çirkindir. Şeytan ve yardımcılarının mevcudiyeti fena ve kötü değil, asıl fena ve kötü olan, onların oyuncağı haline gelip şeytanlaşmaktır.

Küfrünün ortaya çıkmasına sebep olan Âdem’e ve onun nesline azılı bir düşman kesilen şeytan, onları azdırıp yoldan çıkartacağına dair yemin etmiştir. Artık o, insanın ebedi düşmanı, onun her türlü mahrumiyet ve sıkıntıya maruz kalması için çalışan en büyük hasmıdır. İşte böyle bir düşmanla uğraşmak zorunda kalan insan, devamlı tetikte ve uyanık kalacak, yaratılış gayesine uygun olarak yaşarken, kendisinde mevcut bulunan mekanizmaları rantabl kullanabilecektir. Öyleyse şeytan, insanın dünyada daha dikkatli ve temkinli bir hayat sürmesine sebep olmaktadır.

Allah, insanları sınamak, davranış ve inanç olarak onlardan hangisinin daha iyi olduğunu göstermek için ölümü ve hayatı yaratmıştır. Farklı farklı imtihanlar değişik vesilelerle bize uygulanmaktadır ki o vesilelerden biri de şeytandır.
Müslüman’a düşen, şeytana akide ve amel yönüyle muhalefet etmek, bütün davranışlarında ona değil, Hakk’a tabi olmaktır ki bu, manen terakki etmek ve Allah’a yakınlık kazanmak demektir. İnsanoğlu en yüksek insanlık derecesini, bu ezeli düşmanına karşı verdiği ve vereceği mücadele ile elde edebilecektir.


Şeytanın İsyanı


Şeytan, nâm-ı diğer İblis, insanoğlu henüz yaratılmamışken meleklerle beraber yaşamaktaydı. Yapısı meleklerden farklı olmasına rağmen onların içindeydi. Kim bilir belki kendisi gibi ateşten yaratılan başka hemcinsleri de aynı ortamı paylaşıyorlardı. Ve bir gün Allah meleklere bir emir verdi. Melekler, o topluluğun çoğunluğunu teşkil ettikleri için Cenab-ı Hak onlara hitap etti. Fakat şeytan gibi o toplulukta bulunan herkes bu emre muhatap oldu. Kur’ân’da bu emrin geçtiği ayetlerden birisi şudur: “Sizi yarattık, sonra size biçim verdik, ardından da Âdem’e secde edin dedik. İblisin dışında herkes secdeye kapandı, o secde edenlerden olmadı. Allah: “Emrettiğimde seni secde etmeden alıkoyan nedir?” dedi. O: “Ben ondan daha hayırlıyım, beni ateşten onu çamurdan yarattın” dedi. Allah: “Öyleyse in oradan, orada kibirlenmek senin haddin değildir. Çabuk çık, çünkü sen alçağın tekisin.” İblis: “Bana onların diriltilecekleri güne kadar mühlet verir misin?” dedi. Allah: “Haydi sen mühlet verilenlerdensin” buyurdu. İblis: “Öyle ise beni azgınlığa mahkum ettiğin için, ben de onları gözetlemek üzere senin doğru yolunun üzerine pusu kurup oturacağım. Sonra onların önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından sokulacağım. Sen de onların ekserisini şükreden kullar bulmayacaksın.” dedi. Allah: “Alçak ve kovulmuş olarak çık oradan! Onlardan her kim sana uyarsa iyi bilin ki cehennemi sizlerle dolduracağım.”

Şeytan, Âdem (aleyhisselâm) yaratılıp, önünde secde etme emri verilmesiyle denemeye tabi tutulmuş, böylelikle hissiyatı ve içinde gizledikleri ortaya çıkmıştır. İlahi emir gelince onun ilk işi secde etmekten kaçınma ve isyan, sonra da kibir ve küfrünü ilan olmuştur. Enaniyet içerisinde kendini temize çıkarmaya kalkışmış ve bunlara ilave olarak bir de ben ondan daha hayırlıyım diyerek hem yalan söylemiş, hem de bilgiçlik taslamıştır.
Halbuki böyle bir emir karşısında ona düşen boyun eğme ve itaat idi. Buna rağmen o kalkmış kendine göre fikir yürütmüş, batıl ve fasit bir takım kıyaslamalara girmiştir. Hz Âdem’i sadece çamurdan ibaret sanmış, maddeye takılıp kalarak Allah’ın çamurdan büsbütün farklı bir şey yaratabileceğini, ona kendinden bir ruh üfleyebileceğini...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslam inancında şeytan
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:09:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslam inancında şeytan rüya tabiri,İslam inancında şeytan mekke canlı, İslam inancında şeytan kabe canlı yayın, İslam inancında şeytan Üç boyutlu kuran oku İslam inancında şeytan kuran ı kerim, İslam inancında şeytan peygamber kıssaları,İslam inancında şeytan ilitam ders soruları, İslam inancında şeytan önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes