> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İslâm ın sancaktarı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslâm ın sancaktarı  (Okunma Sayısı 763 defa)
27 Aralık 2010, 19:42:48
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 27 Aralık 2010, 19:42:48 »



İslâm'ın sancaktarı


Efendimiz Aleyhisselam'ı hiçbir savaşta terk etmeyen Sâlim ve dostu Ebu Huzeyfe, Allah Resulü'nün vefatından sonra da O'nun davası uğruna savaşmaya gelmişlerdi.

Allah Resulünün vefatından sonra bölgede ortaya çıkan yalancı peygamberleri ortada kaldırmak için harekete geçen Hz. Ebubekir, yalancı peygamberlerin en güçlüsü Müseylime'nin üzerine Halid bin Velid'i gönderdi.

Müseylime'nin oldukça kalabalık olan ordusu, Müslümanlara şiddetle hücum etmiş, İslam ordusu dağılmaya başlamıştı. Henüz birkaç ay evvel vefat etmiş olan Resul-i Ekrem'in mübarek hatırası yok edilmemeli, bozguna uğrayan İslam ordusu bir an evvel toparlanmalıydı.
Salim, ayaklarını toprağa gömüyor!

Ensar ve muhacir hemen harekete geçti. İslam ordusunun sancaktarı Zeyd bin Hattab şehit edilince, sancağı Sâlim taşımaya başladı. Sâlim bir yandan savaşıyor, bir yandan Müslümanları savaşmaya çağırıyordu:

"Biz Allah Resulü hayatta iken böyle yapmazdık." dedi ve bir çukur kazarak ayaklarını bu çukura gömdü. O kaçmamalıydı. Sancaktar savaşı terk ederse, ordu dağılırdı.

Müslümanlar Sâlim'in yanına geldiler ve şöyle dediler:

"Ey Sâlim, biz senin canından endişe ediyoruz. Şehit olmandan korkuyoruz." Onlar Sâlim'i seviyor, dağılmakta olan İslam ordusu gibi onun da kaçmasını bekliyorlardı. Sâlim onlara şu cevabı verdi:

"Eğer kaçarsam ben kötü bir Kur'an hafızı olurum."
Hafızın şehadeti

Savaş meydanının bir başka köşesinde Ebu Huzeyfe'nin haykırışı duyuluyordu: "Ey Müslümanlar, Kur'an'ı salih amellerinizle süsleyiniz."

Bu bir şehadet çağrısıydı. Ancak şehit olmak için savaşan mücahitler, bu savaşın seyrini değiştirebilirdi. Sâlim bir elinde kılıcı, bir elinde sancağı savaşırken bir kılıç darbesiyle sağ kolu koptu. O an Sâlim: "Allah!" diye inledi. Bütün meydan Allah sedasıyla çınladı. Sâlim sancağı sol eline aldı, bu kez de sol kolu koparıldı. Sâlim sancağı göğsüne yapıştırdı. Bu şekilde, sancağı düşürmüyor, kendisi de ayakta kalabiliyordu.

Sâlim bu haldeyken şu ayet-i kerimeyi okuyordu: "Nice peygamberlerin yanında, Rabbe kul olmuş pek çok kimse savaşmıştır. Onlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden ötürü gevşememişler, yılmamışlar ve boyun eğmemişlerdir. Allah, sabredenleri sever."

Müminler, sancağı Sâlim'in elinden aldıklarında, Sâlim yere düştü. Vücudunun her yerinden kanlar akıyordu. Ama onun ve arkadaşlarının mücadelesi savaşa yeni bir ruh kazandırmış, meydanın havası değişmiş ve sonunda zafer müminlerin olmuştu.
Aynı mezara gömülen kardeşler

Müslümanlar, Sâlim'in yanına geldiklerinde, Sâlim son nefeslerini veriyordu. Çevresindekilere sordu: "Ebu Huzeyfe ne haldedir?" Şehit olduğunu öğrendiğinde: "Beni onun yanına taşıyın." dedi ve son nefesini Ebu Huzeyfe'nin yanında verdi. Onlar, birbirlerini Allah için çok seven iki gerçek dosttu. Birlikte iman etmişler, birlikte cihad etmişler ve birlikte şehit olmuşlardı. Şimdi ise aynı mezara birlikte giriyorlardı.
Sâlim hayatta olsaydı

Sâlim şehit olduğunda: " Kuran'ın dörtte biri gitti." denildi. Müslümanlar onu hiçbir vakit unutmadı. Hz. Ömer, vefat etmeden önce kendisine kimin halife olacağını soranlara, şöyle diyordu: "Ebu Huzeyfe'nin azadlısı Sâlim hayatta olsaydı, onu halife olarak tayin ederdim."

Hz. Ömer 'in oğlu Abdullah, talebesi Said bin Müseyyib'e, bir gün şöyle dedi: "Oğlum Sâlim'e ismini, Ebu Huzeyfe'nin dostu Sâlim sebebiyle verdim."

Sâlim'i bu derece yükselten, müminlerin sevgi ve saygısına mazhar eden şey, onun Kur'an ehli olması, Allah ve Resulü'ne olan muhabbetidir.

Efendimiz Aleyhisselam onu şu sözlerle anlatır: "Sâlim'in, Allah'a pek güçlü bir sevgisi vardır."

Rabbine kul olmuş, Peygamberi'nin yolunda mücadele etmiş, yılmamış, boyun eğmemiş, sabretmiş bütün yiğitlere, Kur'an'ı okuyan ve yaşayan Allah dostlarına, birbirini Allah için seven din ve iman kardeşlerine selam olsun.

Allah Celle, Sâlim ve arkadaşlarının yollarından bizleri ayırmasın. Âmin.



ALINTI

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslâm ın sancaktarı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:21:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslâm ın sancaktarı rüya tabiri,İslâm ın sancaktarı mekke canlı, İslâm ın sancaktarı kabe canlı yayın, İslâm ın sancaktarı Üç boyutlu kuran oku İslâm ın sancaktarı kuran ı kerim, İslâm ın sancaktarı peygamber kıssaları,İslâm ın sancaktarı ilitam ders soruları, İslâm ın sancaktarı önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes