> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İslâm iktisat düşüncesi üzerine
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslâm iktisat düşüncesi üzerine  (Okunma Sayısı 1040 defa)
17 Ekim 2010, 11:26:49
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Ekim 2010, 11:26:49 »



İslâm İktisat Düşüncesi Üzerine


Bizim iktisat anlayışımızda, para her şey değildir. Zîrâ muvakkaten yaşadığımız şu dünyada, Asıl Mülk Sahibi’ni razı etme, burada bey ve paşa iken ahirette gedâ (dilenci) olmama, burada villalarda yaşarken orada dilenci durumuna düşmeme, bizim için vazgeçilmez birer hedeftir.

Yaptığımız faaliyetler her ne kadar maddî-hâricî âmillerle izaha çalışılsa da aslında birtakım inançların, düşüncelerin, ahlâk düsturlarının, geleneklerin, alışkanlıkların tesiri altında meydana gelmektedir. İktisadî faaliyetlerimiz de böyle cereyan etmektedir. Yani bu saydıklarımız iktisadî faaliyetimizin şekline ve içeriğine tesir eder. Ekonomik faaliyetlerin yalnız hâricî sebeplere münhasır olduğu, gözle görülebilir maddî sebeplere dayalı bir hareketten ibaret olduğu zannedilmemelidir. İktisadî faaliyet tarzına müessir olan tasavvurların, ideallerin, ahlâk düsturlarının tümü belirli bir ruh hâletini ortaya çıkarır ki, buna “iktisat düşüncesi” denir. İktisat düşüncesi, bireylerin ve toplumların iktisadî olayları algılama ve değerlendirme biçimini, ekonomik faaliyetlerini ve iktisadî hayatı yönlendirme çabalarını yakından etkiler. (bkz. Sabri F. Ülgener, Darlık Buhranları ve İslâm İktisat Siyaseti, s.9).

İktisadî düşüncelerin oluşumunda dinin etkisi inkâr edilemez bir gerçektir. Bu bütün dinler için söz konusudur. Meselâ Hristiyanlığın reformdan önceki haliyle sonraki hâli incelendiğinde Hristiyan toplumlarda iktisadâ dair düşüncelerin oluşumuna dinin ne derece etki ettiği açıkça görülür. Ortaçağ Katolik Hristiyan dünyasında süflî ve kirli telâkki edilen, çalışma, kazanç ve sanat gibi mefhumların Reformasyon ile beraber herkesin hürmetle andığı mukaddes birer fazilet hâline geldiği görülmüştür. Bu bizim için inançların ekonomik faaliyetlerdeki etkisini gösteren en önemli delillerden biridir. (Ülgener, a.e, s.28). Protestanlıkta Tanrı’nın seçkin kulları arasına girebilmek için çok çalışmak, zühd içinde yaşamak ve dürüst olmak gibi üç temel düstur teşvik edilir. Zühd, yani sade, tutumlu, israftan uzak bir hayat, tasarruf haddinin yüksek olmasına yol açar. Çalışkanlık ve dürüstlük ise kişiye itibar sağlar. Dürüst ve sade insan gayretli çalışmasının neticesinde iş hayatında başarılı olur ve saygın bir konuma yükselir. İşte buradan hareketle Max Weber kapitalist iktisat düşüncesinin ruhunu Protestan ahlâkına hamlediyordu. Sombart ise Katolik Hristiyanlıktan hareketle uhrevî karakteri ağır basan bir dinin bu kadar dünyevî bir yönelişe kaynaklık edemeyeceğini söyleyerek dünyevîliği daha öne çıkan Yahudiliği Kapitalizm’in kaynağı olarak görmüştür. (Mustafa Özel, İktisat, Siyaset ve Din, s.38-39). Kapitalist ekonomik düşüncenin kaynağı ister Protestanlık olsun isterse Yahudilik, bu çok önemli değildir. Önemli olan, iktisadî düşüncenin şekillenmesinde dinin tesirinin olduğunun ortaya konulmasıdır. Nasıl ki kapitalist iktisat düşüncesinin oluşumuna Yahudilik veya reform sonrası Hristiyanlık kaynaklık etmişse, Komünist/Sosyalist iktisat düşüncesine de inkârcılık tesir etmiştir. Bunların ötesinde kendine has özellikleriyle İslâmî bir iktisat düşüncesinin oluşmasında da İslâm etkili olmuştur.

Bu çerçevede Müslüman fert veya toplumların iktisadî olayı algılayışı, yaşayışı ve yönlendirişi ile bir diğer dine mensup veya anlayışa sahip olan fert veya grupların algılayış, yaşayış ve yönlendirişleri de elbette farklı olacaktır. Hattâ aynı dine, aynı inanç veya aynı topluma mensup kişilerin, aldıkları eğitim, çevre faktörü, kültürel altyapı gibi etkenler sebebiyle düşüncelerinde de farklılık olabilir. Bu durum insanların dinin emir ve öğütlerinden aynı derecede etkilenmemelerinden kaynaklanır. Dolayısıyla bir dinin iktisat düşüncesinin oluşmasındaki tesirini araştırırken o dine mensup fertlerin yahut sosyal gurupların iktisadı algılama ve değerlendirmelerinden daha ziyade genel olarak o dinin iktisadî emir ve öğütlerine, oluşturmak istediği ekonomi zihniyetinin nasıl olduğuna bakmak gerekir.


İslâm’ın İktisadî Hayata Tesiri


Her ekonomik sistem, kendi maksat ve prensiplerine uygun ideolojik bir temele oturur. Bu çerçevede İslâm’ın telkin ettiği ekonomik sistem de kendine has bir düşünce ile ilişkilidir. İnançlar, insanın yaşayışına, olaylara yorum getirmesine, eşyayı değerlendirmesine ve değer ölçüleri kazanmasına varıncaya kadar her sahada tesirlidir. Nitekim İslâm’ın ortaya koyduğu inançlar tarih boyunca Müslüman toplumlara yön vererek hayatın, sanat, edebiyat, bilim, örf-adet ve ekonomi gibi çeşitli tezahürlerinde kısacası her yönünde etkili olmuştur. İslâm iktisat düşüncesinin temellerini de kendine mahsus özellikleriyle İslâm’ın kendisi oluşturmakta ve Müslüman toplumları buna göre yönlendirmektedir.

İslâm, insan hayatı ile ilgili her alanda temel kaideleri açıkça gösteren ve onu yönlendiren bir dindir. İslâm insan hayatını öncelikle imanla temellendirir. İmanın insan hayatına içerden bir tesiri vardır. Bunun ötesinde, İslâm emir ve yasaklarla, ekonomik hayata dışarıdan da tesir eder. Emir ve yasaklar fert ve cemiyet şuurunda inançlarla birleşerek ekonomik hayata şekil verir. İktisadî hâdiseler herkesi birinci dereceden ilgilendiren olaylar olduğundan insan hayatının bu yönüyle ilgili düzenlemeler de koyar. İktisadî hayatta adalet ve insaf ölçülerini yerleştirerek alıcı ile satıcı arasındaki münasebeti, ticarî ilişkiden ziyade bir kardeşlik münasebeti hâline getirir. Tevhid inancının insana kazandıracağı düşünce yapısı ve değer ölçüleriyle insanlık için faydalı bir iktisadî ortam temin edilir. Şayet bu olmazsa, pratikte ya insanların mülkiyet hakkını ihlâl edici veya insanları, devlet ve milletleri sömürücü düzenler meydana çıkar. Bunlar da insanlığın mutluluğunu menfî yönde etkileyen hususlardır. Bu olumsuz neticelerin ortadan kalkması için Tevhid inancının yaygınlaşması çok büyük önem arz etmektedir.

İslâm’ın koymuş olduğu iktisadî prensipler aynı zamanda imanî ve ahlâkî prensiplerdir. Seküler iktisadî anlayışlar iktisadı gayr-ı ahlâkî (ahlâksız) olmasa da, lâ ahlâkî (ahlâkla ilgisi olmayan) bir alan olarak görürken İslâm ahlâkî bir alan olarak görmektedir. “İslâm’ın iktisadî yapısı mü’minin ahlâkî yapısından ayrılmayan bir hususiyet arz etmektedir. Bu iki yapı ve yapılanmayı birbirinden ayırıp tefrik etmek mümkün değildir.” (F. Gülen, Enginliğiyle Kendi Dünyamız, s. 227) İslâm, ahlâkî yapıdan kopmuş ve insanın iç dünyasından uzaklaşmış bir ekonomik yapıyı insan için gerçek mutluluk vasıtası olarak görmez. Bu ilkeler Sosyalist ve Kapitalist sistemlerin aksine insanın dünya ve ahiret mutluluğunu beraberce elde etmesi doğrultusunda konulmuştur.

Burada İslâm’ın hedefi, sahip olduğu iman, amel ve ahlâk prensipleriyle hareket eden fertler, imanından aldığı kardeşlik düşüncesiyle şefkat ve merhametle hemcinsinin imdadına yetişen, başkasını düşünen, diğergam, fedakâr ve dürüst fertlerden oluşan toplumlar meydana getirmektir. Yoksa fikirleri, duyguları ve vicdanları baskı altında bulunan veya şahsî çıkarlarını ön plânda tutan, başkasını sömürerek geçinmeye çalışan fertlerden oluşan bir toplum değildir. İslâm Müslümanlara vicdanî sorumluluklar yükleyecek böyle bir toplumun meydana gelmesi için gayret eder.

İslâm İktisat Düşüncesinin Bazı Özellikleri

İslâm iktisat düşüncesi ile Kapitalist ve Sosyalist ekonomi anlayışlarının insana ve onun iktisadî hayatına yaklaşımları da temelde farklılık arz eder. Bunun sebebi, bu sistemlerin temellerinin birbirinden farklı olmasıdır. İslâm iktisat düşüncesi vahye, nebevi sünnete dayalı iken Sosyalist ve Kapitalist iktisadî anlayışlar, insan zekâsının ürünü olan materyalist bir felsefî görüşe veya Reformasyon’a uğramış bir dinin öğretilerine dayanmaktadır. Bu sebeple bu düşünce sistemlerinin insana bakış, eşya ve hâdiseleri algılayış biçimleri de elbette farklı olacaktır. Şimdi İslâm iktisat düşüncesinin temel karakteristik özellikleri üzerinde duracağız.

1- İnsana Bakış

İslâm iktisat düşüncesinin birinci özelliği onun insana bakışıdır. İslâm’a göre insan iradesi, gücü ve sorumluluğu olan bir varlıktır. İslâm iktisat düşüncesine göre, iktisadî hayatın işleyişinde insan iradesinin rolü görmezlikten gelinemez. Ama insan irade ve gücünün her şey olmadığı da bir gerçektir. Çünkü insanın irade ve gücünü aşan pek çok şey vardır. İnsan irade ve seçme hürriyetiyle her istediğini yapabilecek güçte bir varlık değildir. Onun hayatta arzulayıp da yapamadıklarının haddi hesabı yoktur. İktisadî hâdiseler insanların fiilleridir; ama tamamen insanların tasarladığı, yönlendirdiği ve meydana getirdiği olaylar değildir. İnsanın gücü bellidir. Bu gücün fiile tesiri de bellidir. Bu sebeple iktisadî olaylar her yönüyle insana verilemez. İnsanı aşan mutlak bir iradenin düzenleyiciliği de söz konusudur. Bu irade de Allah’ın iradesidir. O, İlahî iradenin müsaadesi ölçüsünde işlerini yapar. İnsanın iktisadî faaliyetleri de bu esasa bağlı olarak gerçekleşir. Onun iradesini kullanarak işlerini yapması yaratma anlamında yapma değil kesbetme mânâsında yapmadır. İslâm düşüncesi bu ayrıntıya önem vererek insanın dünyadaki konumunu belirlemiştir.

Ayrıca İslâm’a göre insan başıboş bir varlık da değil, bilakis davranışlarından sorumlu bir varlıktır. Bu mesuliyet onun irade ve seçme hürriyetinden doğmaktadır. İslâm’ın dünyevî sorumluluk ve ceza ile birlikte düşünce sisteminde ahiret sorumluluk ve cezasına da yer vermesi, fertler üzerinde müessir bir rol oynadığından sosyal hayatta problem ya hiç çıkmamakta veya beşerî yapının gereği olarak çıkan problemler geneli etkileyic...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslâm iktisat düşüncesi üzerine
« Posted on: 26 Nisan 2024, 23:49:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslâm iktisat düşüncesi üzerine rüya tabiri,İslâm iktisat düşüncesi üzerine mekke canlı, İslâm iktisat düşüncesi üzerine kabe canlı yayın, İslâm iktisat düşüncesi üzerine Üç boyutlu kuran oku İslâm iktisat düşüncesi üzerine kuran ı kerim, İslâm iktisat düşüncesi üzerine peygamber kıssaları,İslâm iktisat düşüncesi üzerine ilitam ders soruları, İslâm iktisat düşüncesi üzerine önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes