> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İslam da azınlık hakları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslam da azınlık hakları  (Okunma Sayısı 623 defa)
27 Ekim 2010, 17:40:12
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 27 Ekim 2010, 17:40:12 »



İslam’da Azınlık Hakları


Konuya şöyle bir göz atmak bile, İslâm’ın ne büyük ve insanî bir din olduğunu açıkça görmeye yeter. Bunlar teoride de bırakılmamış, tarih boyunca büyük bir titizlikle gözetilmiştir.
Müslümanlar, üç kıta üzerindeki onlarca halk ve topluluğu yüz yıllarca idare ettikleri halde, herhangi bir hak ihlaline tevessül etmemişlerdir. Orta Doğu, Anadolu, Balkanlar, Kafkaslar ve Kuzey Afrika vs’de çok çeşitli gayr-ı müslim azınlıkların günümüze kadar kimliklerini koruyarak gelmiş olmaları bunun ispatıdır.

l. İslâm yönetimi, bir topluluğu zimmî (gayr-ı müslim azınlık) kabul ettiğinde artık bu akit Müslüman taraf için sonsuza dek bağlayıcıdır. Zimmîlerin mal ve canlarını kendi mal ve canları gibi korumaları farz olur. Onlardan alınacak vergi (cizye) bu güvenceye karşılıktır (Bedaiü’s-Sanâi’, VII, 111). Zimmî ise, bu akdi feshetme veya sürdürme hürriyetine sahiptir (Bedâiü’s-Sanâi’, VII, 113). Zimmî, bir Müslümanı öldürmek ve Hz. Peygamber’e hakaret gibi büyük bir suç işleyecek olsa bile, üzerindeki zimmet (hi¬maye) kaldırılmaz. Bunu ortadan kaldıran iki husus vardır: İslâm topraklarından çıkıp düşmana katıl¬ması ve fitne-fesadı körüklemesi (Bedâiü’s-Sanâi’, VII, 112).

2. Topraklarının mülkiyeti tamamen kendileri- ne ait olur, üzerinde her türlü tasarruf hakkını korurlar ve bu mülkiyet mirasçılarına intikal eder (Fethu’l-Kadîr, IV, 359).

3. Buna karşılık verecekleri verginin miktarı, zengin, orta halli ve fakir olmak üzere maddî durumlarına uygun olarak tespit edilir. Herkes tarafından kolaylıkla ödenebilme ilkesi vardır. Hiçbir geliri bulun¬mayan, cizye ödemekten muaftır. Hz. Ömer cizye miktarını yılda bir kez olmak üzere zengine 48 dirhem, orta halliye 24 dirhem, el emeği ile geçinen çiftçiye 12 dirhem olarak tespit etmiştir (Kitâbu’l-Harâc, 36). Bir koyun yaklaşık 12 dirhemdi.

Cizye sadece savaşa güç yetirenler içindir; kadın, çocuk, deli, kör, mabet hizmetkâr¬ları, acizler, hastalıkları bir yıldan fazla devam edenler, cariyeler, köleler vs. cizyeden muaftırlar (Kitâbu’l-Harâc, 50). Cizye tahsilinde zor ve baskı uygulanamaz. Onlara yumuşak davranılır ve güçlerini aşan bir şeyle yükümlü tutulamazlar (Kitâbu’l-Harâc, 82). Cizye tahsili için mülkleri satılamaz. Ancak imkânı olduğu halde vermemekte direten kişi hapsedilebilir.

4. Müslümanlar savaşarak fethettikleri şehirde- ki mabetlere el koymak hakkına sahip olmakla beraber, iyilik kabilinden oldukları halleriyle bırakılmaları daha uygun ve faziletlidir. Hz. Ömer döneminde fethedilen bütün ülkelerde bir mabedin yıkıldığı veya zarar gördüğü olmamıştır (Kitâbu’l-Harâc, 82).

5. Zimmînin kanı Müslümanınkiyle eşittir. Müslüman bir kimse zimmî birisini öldürecek olsa, bir Müslümanı öldürmüş gibi kısas uygulanır. Bu hükmü bizzat Hz. Peygamber uygulamıştır.

6. Aynı suça karşılık zimmîye uygulanan ceza ile müslümana uygulanan ceza aynıdır (Kitâbu’l-Harâc, 108-109).

7. Bir Müslüman, zimmî bir kimsenin Meselâ şarabına yahut domuzuna zarar verecek olursa, bunun tazminatını öder (ed-Durru’1-Muhtâr, III, 273).

8. Sövmek, hakaret etmek, döv¬mek, gıybet yapmak vb. bir yolla, aynen Müslüman gibi, zimmîyi de incitmek caiz değildir (ed-Durru’1-Muhtâr, III, 273-274 ).

9. Zimmîlere muamele, onların şahsî hukuk ve kanunlarına göredir. Kendi dinin¬de haram herhangi bir şeyi işlemesi engellenir. Onlar için caiz, fakat İslâm’da haram olan hususlar varsa, kendi bölge sınırları içinde özgürce bunları yapmaları mümkündür.

Eğer İslâmî bölgelerde, Müslümanlarla iç içe yaşıyorlarsa İslâm yönetimi onlara bu özgürlüğü verme veya vermeme hakkına sahiptir. Meselâ, kendi bölgelerindeki bir yerleşim alanında açıktan içki, domuz, haç satmak ve çan çalmak gibi bir işten alıkonamazlar. Orada çok sayıda müslümanın bulun¬ması durumu değiştirmez. Ancak eskiden beri müslümanlara ait olan bölgelerde bunu yapmaları uygun görülmemiştir (Bedâiü’s-Sanâi’, VII, 113). Yasaktan gaye, tahriki önlemektir. Fakat hangi bölgede olursa olsun, kendi mabetlerinde kalarak tüm ibadetlerini yapmaları engellenemez.

10. Baştan beri Müslümanlara ait bölgelerde, mevcut mabetlerine dokunmak caiz değildir. Yıkılacak olursa, yerlerine başkalarını kurmak haklarıdır; ancak yeni mabetler kur¬mak hakları yoktur (Bedâiü’s-Sanâi’, VII, 114). Bunun dışında kalan yerlerde, buna da müsaade edilir. Yine, Müslümanların terk ettiği ve artık Cuma veya Bayram namazı kılınmayan bölgelerde yeni mabetler kurmaları caizdir (Geniş bilgi için: Mevdudî, İslâm’da Savaş Hukuku, Şafak Yayınları)

İster kendi iradeleriyle, ister savaşta mağlup düşerek Müslümanların idaresinde yaşama izni alan gayr-ı müslim azınlıklara (zimmîlere) İslâm’ın tanıdığı bazı haklara değindik. Konuya devam ediyoruz.

Zimmî, askerlikten muaftır. Buna karşılık, can, mal, ırz ve din güvenliği için, sadece askere elverişli ve maddî imkânı yerinde olanlar yılda bir defa olmak üzere cizye denilen bir vergi verir. Hz. Ali, bir tahsildarına şöyle demiştir:

“Vaziyete bak, yazlık veya kışlık bir elbiseyi, yemekte oldukları bir rızkı, iş yaptıkları bir hayvanı satma. Para sebebiyle hiç birisini kırbaçlama, hiç birisini ayakta bekletme. Biz onlardan cizyeyi ancak ihtiyaç fazlası olan şeylerden almakla emrolunduk. Emrime aykırı hareket edecek olursan, Allah beni değil, seni sorumlu tutar. Başka türlü davrandığını duyarsam, seni görevden alırım” (Kitâbu’l-Harâc, 9).

Hz. Ömer, Suriye valisine şu yazılı emri vermiştir: “Müslümanların gayr-ı müslim halka zulmetmelerine, zarar vermelerine, yasal bir yol dışında mallarını yemelerine fırsat verme (Kitâbu’l-Harâc, 82).

Fakir, cizyeden muaf tutulduğu gibi, İslâm devlet hazinesinden ona maaş bile bağlanır. Hâlid b. Velîd’in, Hîrelilerle imzaladığı antlaşmada bu husus açıkça yer almaktadır (Kitâbu’l-Harâc, 85).

Hz. Ömer de dilencilik yapan yaşlı bir zimmî görür. Sebebini sorunca, yaşlı adam: “Yaşlılık ve cizye” cevabını verir. Hz. Ömer, hemen vergisini kaldırır, ona maaş bağlanmasını emreder ve şöyle der: “Gençliğinde cizye vermesi, yaşlılığında ise bizim onu ihmal etmemiz adalet değildir” (Kitâbu’I-Harâc, 82).

Müslümanlar onları koruyamayacaklarsa kendilerinden cizye alınmadığı gibi, alınmış cizyenin de geri verilmesi gerekir. Meselâ, Yermûk savaşı sırasında Bizanslılar, Müslümanlara kar¬şı oldukça büyük bir ordu topladılar. Müslümanlar da taktik olarak Suriye bölgesinde fethetmiş oldukları tüm yerleri terk edip bir merkeze çekildiler. Ebu Ubeyde, komutanlarına zimmiler- den toplamış oldukları cizyeyi geri vermelerini emretti ve derhal, toplanmış olan tüm vergiler kendilerine iade edildi (Kitâbu’l-Harâc, 111, 348).

Velîd b. Yezîd, Kıbrıs’lı zimmîleri ülkelerin- den alıp Suriye’ye gönderdi. Alimler ve müslüman halk bu uygulamadan son derece rahatsız olup büyük bir günah olarak değerlendirdiler. Oğlu onları Kıbrıs’a geri gönderince, herkes tarafından takdirle karşılandı (Fütûhu’l-Buldan, 122).

Fatih’ten Bir Ahidnâme

Fatih Sultan Mehmed’in, bağlılıklarını bildiren Galata Kalesi Halkı’na verdiği Ahidnâmeyi kaydedelim:
“Ben Ulu Padişâh ve ulu şehinşâh Sultan Muhammed Hân bin Sultân Murâd’ım. Yemin ederim ki, yeri göğü yaradan Perverdiğar hakkı içün ve Hazret-i Resûlün-Aley’is-Salâtü Ve’s-Selâm-pâk, münevver, mutahhar ruhu içün ve yedi Mushaf hakkı içün ve yüz yirmi dört bin peygamberler hakkı içün, dedem ruhîçün ve babam ruhîçün, benim başım içün ve oğlanlarım başîçün, kılıç hakkîçün, şimdiki hâlde Galata’nın halkı ve merdüm-zâdeleri atebe-i ulyâma dostluk içün Babalan Pravizin ve Markizoh Frenku ve tercümanları Nikoroz Baluğu ile Kal’a-i mezkûrenin miftâhın (anahtarını) gönderüb bana kul olmağa itâat ve inkıyâd göstermişler.
Ben dahi; 1. Kabul eyledim ki, kendülerin âyinleri ve erkânları ne vechile câri olagelirse, yine ol üslûb üzere âdetlerin ve erkânların yerine getüreler. Ben dahi üzerlerine varub kal’alarını yıkub harâb etmeyem. 2. Kendülerin malları ve rızıkları ve mülkleri ve mahzenleri ve bağları ve değirmenleri ve gemileri ve sandalları ve bilcümle metâ’ları ve avretleri ve oğlancıkları (çoluk çocukları) ve kulları ve câriyeleri kendülerin ellerinde mukarrer ola, müte’ârız olmayam (ilişmiyeyim). 3. Anlar dahi rençberlik edeler. Gayrı memleketlerim gibi deryâdan ve kurudan sefer edeler, kimesne mâni ve müzâhim olmaya, mu’âf ve müsellem (esenlik içinde) olalar. 4. Ben dahi üzerlerine harâc vaz’ edem (vergi alayım), sâl be-sâl (her yıl) edâ edeler gayrılar gibi. Ve ben dahi bunların üzerlerinde nazar-ı şerifim dirîğ buyurmayub (himayemi esirgemeyip) koruyam. 5. Ve kiliseleri ellerinde ola, okuyalar âyinlerince. Ammâ çan ve nâkûs çalmayalar. Ve kiliselerin alub mescid etmeyem. Bunlar dahi yeni kilise yapmayalar. 6. Ve Ceneviz bâzirgânları deryâdan ve kurudan rençberlik edüb geleler ve gideler. Gümrüklerin âdet üzere vereler. Anlara kimesne te’addî (haksızlık) etmeye. 7. Yeniçerliğe oğlan (erkek çocukları) almayam ve bir kâfiri rızâsı olmadan müslüman etmeyem ve kendüleri aralarında kimi ihtiyâr ederlerse (seçerlerse) maslahatları içün kethüdâ (idareci) nasbedeler. 8. Ve buyurdum ki, kal’a-i mezkûre halkı ve bâzirgânları angaryadan mu’âf ve müsellem olalar.

(Paris, Bibliotheque Nationale, ms. fonds turc anc. n. 130, fol. 78).





Prof. Dr. Abdûlaziz HATİP

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslam da azınlık hakları
« Posted on: 26 Nisan 2024, 15:51:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslam da azınlık hakları rüya tabiri,İslam da azınlık hakları mekke canlı, İslam da azınlık hakları kabe canlı yayın, İslam da azınlık hakları Üç boyutlu kuran oku İslam da azınlık hakları kuran ı kerim, İslam da azınlık hakları peygamber kıssaları,İslam da azınlık hakları ilitam ders soruları, İslam da azınlık haklarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes