๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Temmuz 2010, 14:57:18



Konu Başlığı: İşgale Uğrayan Zamanımıza Yeniden El Koyma Çağrısı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Temmuz 2010, 14:57:18
İşgale Uğrayan Zamanımıza Yeniden El Koyma Çağrısı

Hafta hafta işgal edilmiştik Takvimimizin bütün yapraklarına el konulmuştu Elli iki haftanın hepsi de onlarındı İsimlendirilmeyen, ad konulmayan, yani işgal edilme¬yen, elimizden alınmayan bir tek haf-tamız kalmamıştı Sonra, elli iki hafta da yetmedi bu işgalcilere; bir hafta içinde birkaç hafta ilan etmeye ve kutlamaya başladılar Yetmedi, daha sonra da gün gün işgal ettiler Bütün günler onlarındı, yani zama-nın tam----- el koymuşlardı resmen

Önce takvim yapraklarına yazmakla yetineceklerini zannetmiştik, laf olsun diye yazıyorlar zannet-miştik Son¬ra demeçlerle, törenlerle, nutuklarla, kutlamalarla işgallerini pekiştirdiler Şaşkın şaşkın izle-mek ve seyretmek kalıyordu bizlere Geçmişle olan irtibatımızı tamamen kesip koparma operasyonuydu bu Parsellenip el konulan hafta¬larla ve günlerle biz, biz olmaktan çıkacaktık böylece

Fakat biliyorduk bütün bunların birer uydurma ve pa¬lavra olduğunu Bütün bu uydurma günlerin ve haftaların, zaman denilen o müthiş granitin üzerinde iğreti durduğunu, hiç örtüşmediğini, güçlü bir yağ-murla silinip gideceğini biliyorduk Tarih sayfalarına hiçbir iz bırakmayacağına dair yüreğimizde bir inanç vardı

İslam coğrafyasının bağrına çöreklenen işgalci tağutlar, bütün güçlerini ve imkânlarını seferber et-melerine rağmen, uydurdukları kutlamaların ve bayramların yekünü, ne Ramazan ne de Kurban Bayramla-rının topuğuna dahi ulaşamıyordu İnsanımız dönüp bakmadı onların şamatasına, gürültüsüne, bandosuna Sadece çocuklara güç yeti¬rebildiler, çocukları toplayabildiler zoraki, ilahlıklarını ço¬cuklar üzerinde ispat-lamaya yeltenip durdular

Fakat İslam’ın yeniden yükselişe geçmesiyle birlikte bütün bu martavallar güneşin karşısındaki buz-lar gibi eri¬yip yok olmaya başladı Artık bu günden sonra İslam’ın takvimi de bayramları da kendisini bir başka hissettirir ol¬du Özellikle Ramazan Sadece İslam coğrafyasını değil, yeryüzünün tamamını bürü-meye başladı Geldi mi artık, sadece İslam coğrafyasına değil, yeryüzünün tam----- geliyordu Tağuti ve şeytani güç odaklarının eğip bükmele¬rine, sulandırmalarına rağmen, Ramazan güneşi gerçekten kendisini iyice hissettiriyordu

Bizler de bu arada Ramazanı güzelce yaşamakla, işgal edilen zamanımızın bir ayını kurtarmış, bir ayımıza yeni¬den el koymuş oluyoruz

Tam ideal bir kurtarış olmasa da, Nisan aylarına da artık el koymuş sayılırız Kutlu Doğum etkinlik-leri, tamamen ideal ve sahih bir çizgide seyretmese de, Muhamme¬dî bir kokuya bürünmek üzeredir Kim ne derse de¬sin, Nisan ayı baştan sona Muhammedî sevdanın ca¬milerden caddelere, statlara ve meydanlara taştığı bir zaman dilimine dönüşmek üzeredir

Bir Teklif Sunuyorum

“Hz İbrahim Aleyhisselam’ı Anlama Günleri”

Geliniz, Zilhicce ayının ilk on gününü, yani Hacc ayının ilk on gününü, yani Kurban Bayramından ön¬ceki ilk on günü “Hz İbrahim Aleyhisselam’ı Anla¬ma Günleri” olarak ihya edelim

İnsanlık âleminin en büyük önderlerinden Hz İbrahim Aleyhisselam’ı en azından Kur’an-ı Ke-rim’in anlattığı kadar anlayabilmek, insanlık üzerine Allahu Teâlâ’nın yüklediği bir yükümlülüktür Hz İbrahim Aleyhisselam’ı gereği gibi anlayamayanlar, ne Hz Muhammed Aleyhisselatu Vesselam’ı, ne de diğer peygamberleri ve risalet olayını anlayamayacaktır

Bu coğrafyanın her yanında Zilhicce ayının ilk on gününü “Hz İbrahim Aleyhisselam’ı Anlama Günle¬ri” olarak ihya etmenin çok büyük faydalar ve güzel¬likler getireceğine inanıyoruz Kurban bayra-mından on gün önce başlatılacak bu etkinliklerle Mekke’nin, Arafat’ın, Mina’nın ve Ka’be’nin manevi iklimlerini bulunduğumuz coğrafyaya taşımış olacağız

Tevhidi düşünceye sahip cemaatlerin özellikle Şanlıurfa’dan başlatacağı bu etkinliklerle, coğrafya-mızın tamamı net ve berrak bir tevhid atmosferini soluyacaktır Şu ana kadar Hzİbrahim Aleyhisselam hakkında araştırma yapanlar, kitap yazanlar, makale yazanlar veya bir birikimi olanlar, bulundukları kent merkezlerinde konferans, panel, açık oturum ve ben¬zeri etkinlikler yapmalıdırlar

Hz İbrahim Aleyhisselam’ı Anlama Günleri başlığı altında işlenecek çok konu vardır İlk etapta benim aklıma gelenleri sıralayayım; Hz İbrahim öncesi Babil, Babil’de Dini Hayat, Hz İbrahim Aleyhisselam’ın Sahih Kaynaklardan Hayat Hikâyesi, Hz İbrahim Aleyhisselam’ın Fazileti, En’am Suresi ışığında Hz İbrahim’in Rabbini Bulması, Hz İbrahim’in Mücadele Usulü, Putları kırması ile “Başkaları-nın Putuna Sövmeme” konusu, Hz İbrahim Aleyhisselam’ın Ateşe atılması, Hz İbrahim Aleyhisselam ve Kâbe’nin inşası, Hzİbrahim Aleyhisselam ve Duaları, Hz İbrahim Aleyhisselam’ın Gönül Dünyası, Hz İbrahim Aleyhisselam ve “Üsve¬i Hasene Güzel Örnekliği, Hz İbrahim Aleyhisselam ve Hacc, Hz İbra-him Aleyhisselam ve Haliliyyet “Sonrakilerin Dilinde Güzelce Anılma”, Hz Muhammed Aleyhisselatu vesselamın Diliy¬le Hz İbrahim Aleyhisselam, Günümüz Müslümanları ve İbrahimî Duruş, Hz Hacer, Hz İsmail Aleyhisselam ve Kurban Edilmesi, Nemrud ve öne çıkan özellikleri…

Evet, benim aklıma ilk gelen başlıklar bunlar Siz bunlara daha çok şeyler ilave ederek zenginleşti-rebilirsiniz Geliniz, bir on günümüzü daha kurtarıverelim işgalcilerin elindenHem de Rabbimizin “Vel¬fecr, veleyalin aşr” diye üzerine yemin ettiği on ge¬ceyi

Zamana el koymak, gündeme el koymaktır Zamana el koymak demek, camilerden salonlara, statla-ra, meydanlara taşımak demektir Unutmayalım ki, zamana el koyabildiğimiz ölçü¬de mekâna el koyabile-ceğiz Hayır dua temennisiyle

Mehmed GÖKTAŞ