> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı  (Okunma Sayısı 576 defa)
04 Temmuz 2010, 15:52:33
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Temmuz 2010, 15:52:33 »



İnsanlığın Derdiyle Dertlenip Hüzünlenmenin Göstergesi: Gözyaşı


İnsana ağlama ve gülme özelliğini veren Allah’tır Gülmek ve ağlamak, insan varlığının sırlarından birisidir Yapısı ve rûhî giriftliği bakımından insanın organik yapısından aşağı kalır yanı yoktur Her iki olayın meydana gelmesinde hem organik faktörler, hem de psikolojik faktörler iç içe, yan yana faâliyet gösterirİnsanı ağlatan ve güldüren, gülme ve ağlama sebeplerini yaratan Allah’tır “Güldüren de O’dur, ağlatan da O’dur” (53/Necm, 75) Gizli sırlar gereği, insanı bir olaya güldürürken, bir olaya ağlatır Bu gün ağlattığı olaya, belki yarın güldürebilir Ağlamak ve gülmek, değişen psikolojik hallerin, eşya ve ortamların, insan ruhunda hiçbir zaman aynı kalmayan değer ve arzuların bir sonucudur Herkes, başına gelen şeylere bağlı olarak ağlar ve güler Bazılarının ağladığı şeye bazıları gülebilir Ağlamak ve gülmek, bazı kere aynı sebeple de olur Önceleri bir şeye gülen insan, daha sonra güldüğü şeyin neticesini görerek ağlayabilirKeşke yapmasaydım, gülmeseydim diyebilir (9)
Allah iki zıddı bir şahısta yaratmıştır Bir kimseyi hem ağlatır, hem güldürür Bu iki olay birbirine zıttır Müfessirler, âyette geçen güldürme ve ağlatma olaylarını, mutlu etme ve hüzünlendirme olarak da değerlendirmişlerdir (10)
Hayatın her döneminde insanların tepkilerini göstermede özel yeri olan ağlamanın dinî hayatta da önemi vardır Bütün semâvî dinlerde (ki asılları İslâm’dır) bugünkü şekilleri itibariyle bile aşırı derecede gülmek hoş karşılanmaz; buna karşılık ağlamak tavsiye edilir Kur’an da az gülmeyi, çok ağlamayı tavsiye eder (9/Tevbe, 82) Kur’an, ağlayarak yere kapanıp secde edenleri över ve bu hareketin huşûyu/saygı duygusunu arttırdığını ifade eder Bu suretle ince ve hassas kalbi över (17/İsrâ, 109); kaba ve duygusuz kalbi taşa benzeterek yerer (2/Bakara, 74; 3/Âl-i İmrân, 159; 22/Hacc, 35; 57/Hadîd, 16)
Zâhidler üzüntüden, ârifler sevinçten ağlar Ağlamanın sebebi, Allah korkusu ve sevgisi, cehennem, kıyâmet ve ölüm olabildiği gibi; dünya ile ilgili üzüntü ve acılar da olabilir İslâm’da bedenî, âilevî, dünyevî felâket ve acılara ağlamayıp sabır ve tahammül göstermek tavsiye edilmekle birlikte, bu durumlarda taşkınlık yapmadan ağlamak yasaklanmamıştır Buna karşılık “nevha” , yani isyânı andıracak şekilde bağırıp çağırarak, saçını başını yolarak ölü arkasından ağlamak kesin olarak haram kılınmıştır Kalben üzülmek ve gözyaşı dökmekte ise dinen mahzur yoktur Nitekim, Hz Peygamber, oğlu İbrâhim’in ölümüne ağladığı için kendisine hayretini ifade eden bir sahâbiye, “Kalbimizde acı, gözümüzde yaş var; ama dilimiz Allah’ın rızâsına aykırı bir söz söylemez” (Buhârî, Cenâiz 43; Müslim, Fezâil, 62) buyurmuşlardı
İslâm’da dinî his ve heyecanla ağlamak tavsiye edilmiş ve bu tür ağlamalar karşılığında büyük sevap vaad edilmiştir Meselâ, kimsenin bulunmadığı bir yerde Allah’ı zikredip ağlayan mü’minin âhirette Allah’ın özel lutfuna nâil olacağı (Buhârî, Rekaik 24; Müslim, Zekât 91), Allah korkusundan ağlayan kişinin cehennemden âzâd edileceği (Tirmizî, Fezâilu’l Cihâd 8, 12; Nesâî, Cihad 8), Allah korkusundan ağlayan, harama bakmayan ve Allah yolunda cihadda nöbet tutan kimselere cehennem ateşinin haram olduğu (Dârimî, Cihad 15; Nesâî, Cihad 11) hadislerde belirtilmiştir
Hz Peygamber, “Kur’an hüzünle nâzil oldu; onu okurken veya dinlerken de hüzünlenip ağlayın veya ağlamaklı olun” (İbn Mâce, İkame 176) Nitekim kendisi de İbn Mes’ûd, Nisâ sûresi 41 âyetini okurken dolu dolu gözyaşı dökmüştür (Buhârî, Fezâilu’l Kur’an 35; Müslim, Salâtu’l Müsâfirîn 247-248)
Hz Ömer, kızkardeşi Fâtıma’nın evinde dinlediği âyetlerin tesirinde kalarak ağlamış ve müslüman olmuştu (İbn Hişâm, 1/230) Hz Ebû Bekir’in de yufka yürekli olduğu, Sevr mağarasında ağladığı, Hz Peygamber’in vefat edeceğini sezince gözyaşı döktüğü bilinmektedir (Buhârî, Fezâilu’ Ashâbi’n-Nebî, 2; Müslim, Fezâilu’s-Sahâbe 2) Hz Peygamber, kendisine kurtuluşun yolunu soran Ukbe bin Âmir’e, işlediği günahlardan dolayı ağlamasını tavsiye etmişti (Tirmizî, Zühd 60) Tebük seferine katılamayan Kâ’b bin Mâlik, Mürâre bin Rebî’ ve Hilâl bin Ümeyye kusurlarını affettirmek için hüngür hüngür ağlamışlardı (İbn Hişâm, 4/945) İçinden gelerek ağlayamayanlara ağlar bir tavır takınmaları tavsiye edilmiştir (İbn Mâce, Zühd 6; Müslim, Cihad 58) (11)
“(Cennete girmeyi hak eden mü’minler şöyle) derler: ‘Bizden hüznü, tasayı gideren Allah’a hamd olsun Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir” (35/Fâtır, 34) Allah’ı râzı etmeye koyulmuş mü’minin hüznü cennette bitecek Bu gerçeği güçlendiren bir sözü de Allah Rasûlü vefatı sırasında başucunda ağlamakta olan Fâtıma’sına söylüyordu: “Ağlama kızım, baban bir daha acı çekmeyecek!” Evet, o güne dek hep acı çekmişti Çünkü o çok şey biliyordu Onun bildiğini bilen her kim olsa öyle yapardı O da öyle demiyor muydu: “Benim bildiğimi bilseydiniz az güler çok ağlardınız!”
Onun bildikleri bir yana, ya onun yaşadıkları? Hem yetim, hem öksüz Ardından bir bir kaybedilen dayanaklar: Abdulmuttalib, Ebû Tâlib, Hz Hatice ve peş peşe gelen evlât acıları, ölümleri Tabii bütün bunları bastıran da nübüvvetin ağır yüküydü Bu nedenle o çok ağlamış, az gülmüştü
Kan, ter, gözyaşı Bu üç damla azizdir; bu üç damlanın karıştığı şey de azizdir Neyin uğrunda olursa olsun, samimi olarak bir dâvâ uğruna dökülen kanların bile karşılıksız kaldığı görülmemiş Ter de öyle; kim çalışarak ter dökmüş de karşılığını almamış? Bu ister mü’min ister kâfir olsun, yasa herkes için geçerli, “insan için” diyor Kur’an; “İnsan için yalnız çalıştığının karşılığı vardır” (53/Necm, 39) Gözyaşı da öyle, zulme uğramış birinden dökülüyorsa o damla, düştüğü yeri yakacaktır Bu üç damla bedeldir, bu bedel ödendiği zaman elde edilen şey meşrûlaşır Kan, toprağın; ter, ekmeğin; gözyaşı, yüreğin bereketidir
“Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz” (53/Necm, 60) Sahi, nasıl beceriyorsunuz bunu, diyor Kur’an; imanınızın, Kur’an’ınızın, coğrafyanızın esir edildiği, insanınızın mânevî bir soykırıma uğradığı, tüm değerlerinizin yağmalandığı, sayısız civanın yüreğinden vurulduğu bir ortamda hâlâ nasıl gülebiliyorsunuz, diye soruyor Gerçekten, nasıl beceriyorsunuz bunu? Tabii ki, buna becermek demezler; gaflet derler, vurdum duymazlık derler, hamâkat derler
Eğer bilseydik Önderimiz Efendimiz’in bildiğini, çok ağlayıp az gülerdik O yakîn derecesinde biliyordu gazabı, kahrı, cehennemi Bu gerçeklerin ârifiydi O Biz de bunları “irfan” derecesinde bilseydik Onun gibi yapacak, çok ağlayacak, az gülecektik Evet, bilseydik göğsümüzde nükleer bir güç merkezi taşıdığımızı ve bunun her gün üzerine yağan günahlarla paslandığını, bu pası çözecek tek kimya olan gözyaşını bir umman gibi salacaktık gecelerin koynuna
Eğer bilseydik günah hedeflerini on ikiden vuran istiğfâr silâhının mermileri gözyaşıdır, gönlümüze gözümüzden bir ırmak bağlayacaktık Eğer bilseydik duâlarımızı yüce makama tez ulaştırmanın en emin yolu, onlara gözyaşından kanatlar takmaktır, Yunus gibi “ağla gözlerim ağla, gülmezem ayruk” diyecektikEğer erseydik sırrına “Yevme lâ yenfau mâlun ve lâ benûn (O günde malın da evlâtların da faydası olmaz)” ifadesinin, bir “kalb-i selîm’e sahip olmak için, değil birkaç damla yaşı, bir çift gözü bile fedâ edecektik
Eğer bilseydik her gün en çok kullandığımız organların başında elimiz, zihnimiz ve kalbimiz gelir; bu üçü içerisinden de en çok kullandığımız ve kirlettiğimiz kalbimizdir Onu pislik içerisinde koyduğumuz için, Allah korkusundan dökülen yaşlarla yıkamadığımız için hayıflanacaktık Eğer imanın neler çektiğini onun yerinde olup anlayabilseydik, ağlayabilirdik İhsan düzeyinde inansaydık Allah'a, azaba, ikaaba, mîzana, hesâba, gözümüzden yaş değil; kan akıtırdık Öyle buyurmuştu ya Yesrib’li delikanlı için Rasûlullah (sas) Efendimiz: “Allah korkusu, kardeşinizin yüreğini dağladı”
Evet, bütün bunları anlayabilseydik, ağlayabilecektik “Melâli bilmeyen nesle âşinâ değiliz” diyordu Hâşim Biz âşinâ olduk ey şâir, hem de öylesine âşinâ olduk ki, bu İslâm irfanının nebevî yöntemlerini “romantizm” sayanlar bile çıktı içimizden Hissizliğin, duygusuzluğun bir tek mâzereti var: Kalp katılığı; o da meşrû değil
“Şarkı görmez, garbı bilmez, edepten yok pâyesi
Bir utanmaz yüz, yaşarmaz göz, bütün sermâyesi”
Anlayamayanlar, ağlayamazlar; hatta ağlanacak hallerine gülerler İşte biz böyle olduk

 

ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı
« Posted on: 27 Nisan 2024, 04:22:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı rüya tabiri,İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı mekke canlı, İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı kabe canlı yayın, İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı Üç boyutlu kuran oku İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı kuran ı kerim, İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı peygamber kıssaları,İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşı ilitam ders soruları, İnsanlığın derdiyle dertlenip hüzünlenmenin göstergesi gözyaşıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes