> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar  (Okunma Sayısı 655 defa)
17 Aralık 2010, 12:13:28
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 17 Aralık 2010, 12:13:28 »



İnsanları Allah'a Yaklaştıran Yollar ve Sekiz Kapısı...…


Elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn. Ve’ssalâtü ve’s-selâmü alâ rasûlinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve ashâbihî ve ezvâcihî ve evlâdihî ve etbâihî ve ehl-i beytihî ve ümmehâtihî ve ebîhi bi-adedi külli şey’in fi’d-dünyâ ve’l-âhireti ve kezâlik. Ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.

“İnsanları Allah’a götüren yollar, mahlûkatın nefeslerinin adetleri kadardır.” Bu yollar ise gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin açmış oldukları yollardır. Her peygamberin kendisinden sonraki peygamberlerle risâlet görevi sona ermiştir. Rasûl-i Ekrem (s.a.v)’e gelinceye kadar her peygamber bir evvelkinin hükmünü nesh etmiştir. Böylece Efendimiz’e (s.a.v) gelinceye kadar bütün peygamberlerin yolları kapanmıştır. Kıyamete kadar Cenâb-ı Allah’a gidecek yegâne yol Rasûlullah (s.a.v)’in yoludur. Ve bu yol kıyamete kadar açık bir şekilde kalacaktır. Çünkü Cenâb-ı Hakk’ın emri böyle tahakkuk etmiştir.

Bizim bu yazımızda anlatmak istediğimiz; Allah’ın yakınlığına erdiren yollardır. Bu yolların kaynağı da Rasûl-i Ekrem (s.a.v)’dir. Allah’ın yakınlığına erdiren yolların kapıları tıpkı Cennet’in kapıları gibi sekizdir. Bu kapılar, Cennet’teki gibi yan yana olmayıp art ardadır. İlk kapı olan akıl kapısından giren, sevgi kapısına gelir. Bu şekilde art arda gidilerek bir önceki kapıya gelmeden bir sonrakine ulaşmak mümkün değildir.

Her kapı bir sonrakinin ön şartıdır. İşte Allah’ın yakınlığına erdiren yolların kapıları şunlardır:

1. Akıl kapısı,

2. Sevgi kapısı,

3. Îman kapısı,

4. İlim kapısı,

5. İhsan kapısı,

6. İhlâs kapısı,

7. Tevbe kapısı,

8. Rıza kapısı.

Şimdi de bu kapıları sırasıyla açıklayalım:

1. AKIL KAPISI

Akıl; çirkini-güzeli, eğriyi-doğruyu, hakkı-batılı bilerek, hakkı bulup onda sükûn eden melekeye denir. Zira Rasûl-i Ekrem Efendimiz hadis-i şeriflerinde aklı; “insana Allah’ı bulduran, ona îmanı öğreten ve Allah’a itâate sevk ettiren” bir meleke olarak tarif etmişlerdir. (1)

2. SEVGİ KAPISI

Sevgi; herhangi bir şeye karşı aşırı ilgi duymaya denir. Sevgi ikiye ayrılır:

a) Hakk için olan sevgi,

b) Halk için olan sevgi.

Hakk için olan sevgi, güzel ahlâkın tebeyyünleri ile ortaya çıkan güzelliklerdir. Meselâ; hiç tanımadığı hâlde bir insana güzel ve kibarca davranıp onu misafir etmek, yedirip içirmek, ihtiyaçlarına gücü yettiğince yardımcı olmak, yapılan eziyetlere tahammül etmek insanı Allah’a îman etmeye kadar götürür.
Halk için olan sevgide ise, belki nefsin hoşuna giden menfaatler olabilir; ama sonunda, nefsin menfaatlerinin neticesi olarak ortaya çıkan hareketler insanı Hz. Allah’ın gazabına ve Cehennem’e götürür.

3. ÎMAN KAPISI

Îman; bütün yaratılmışlar; put, tağut ve tapılan diğer mahlukları bir yana itip onları yaratan Hallâku’l-Âlemîn olan Allah’ı ve O’nun Rasûlü’nü tasdik etmektir.
Bütün maddeleri; madenleri, taşları, toprakları, ağaçları, suları, güneşi, ayı yaratan sadece Hz. Allah’tır.

Cenâb-ı Hakk, putperest insanların tapmış oldukları putların maddelerini (taş, toprak, güneş gibi) yaratmıştır. Bilahare insanlar Allah’ın yarattığı madenlere, taş ve topraklara kendi elleriyle şekil vererek put haline getirmişlerdir. Bu putları da kendilerine ilâh olarak ittihaz etmişlerdir. Böylece şirke düşmek suretiyle îman nimetinden mahrum kalmışlardır. Hâlbuki insana Allah katında değer kazandıran îmandır. Îmansız insanın Allah katında hiçbir kıymeti yoktur.

4. İLİM KAPISI

İlim; Hz. Allah’ı bilmek, O’nu tanımak, O’nun emirlerini yerine getirmek ve kişinin kendi nefsinin acziyetini bilmesidir. İmam Mâlik (rh. a): “İlim çok rivâyet etmek değildir; ancak ilim Allah (c.c)’nun kalbe bıraktığı bir nurdur (marifetullah nuru yani Allah’ı bilmektir.)” buyurmuştur.(2)

5. İHSAN KAPISI

Amel; Cenâb-ı Hakk’ın emir ve nehiylerinin insanlar tarafından fiiliyata dökülmesine denir.

Rasûl-i Ekrem (s.a.v) bir hadîs-i şeriflerinde: “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” (3) buyuruyor. İşte Allah’ın gördüğünü düşünerek yapılan ibadet, ihsan makamıdır. Kulun Allah’a karşı olan yakınlığının arttığı bir makamdır. Bu makama ulaşabilmek için de Allah’ın rızasına, Efendimiz (s.a.v)’in sünnetine uygun hareket edip bu hareketleri devamlı yapmak gerekir.

6. İHLÂS KAPISI

İhlâs odur ki; riyanın zıddıdır. Riyâ; gösteriş için amel yapmaya denir. İhlâs ise, sırf Allah için amel yapılmasıdır.

İhlâs; Cenâb-ı Hakk’ın rızası için yapılan amellerdeki öze denir. İhlâsı bulabilmek için şevkle Rasûl-i Ekrem Efendimiz’in sünnetlerine yapışmak gerekir. Aksi takdirde ihlâsı bulmak mümkün değildir. Cüneyd-i Bağdadî (rh. a): "İhlâs Allah ile kula arasında bir sırdır. Melek bilmez ki yazsın, şeytan bilmez ki bozsun, heva bilmez ki eğsin."

7. TEVBE KAPISI

Bu makamda çok tevbe edip Cenâb-ı Hakk’tan af ve mağfiret dilemeli ki, Cenâb-ı Hakk kulunu affetsin. Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hiç günahı olmadığı hâlde günde 100 defa Allah’a tevbe ve istiğfar yapardı.

Buradaki tevbe, kişinin bir günah işlemesinden dolayı yaptığı tevbe değildir. Zira Rasûl-i Ekrem (s.a.v)’in hiç bir günahı yoktu. Kişinin acziyetinin ve kulluğunun Cenâb-ı Hakk karşısında ne kadar zayıf ve biçare olduğunun ifadesidir. İşte burada o kul, yaptığı her amelin Cenâb-ı Allah’a lâyık olmadığını, Allah’ın şanı karşısında yaptığı bütün amellerin noksan kaldığını kabul eder. Nitekim Efendimiz (s.a.v) bir duasında: “Ey ibadet edilmeye lâyık olan Rabbim! Seni hakkıyla tanıyıp Sana kulluk edemedim.” (4) buyurmuştur. O ki Âlemlerin Habîbi’dir. O böyle söylediği takdirde hiç bir kulun, hiç bir amelinin Allah’ın şanına lâyık olduğu söylenemez.

İşte bu tevbe kapısında kul, Allah Teâlâ karşısında devamlı acziyetini kabul edip, boynunu büktükçe Cenâb-ı Hakk onu bir sonraki kapı olan rıza kapısına çeker.

8. RIZA KAPISI

Rıza; îmandan sonra bütün makamları içine alan en büyük bir makamdır. Kişi bu makamda bütün hareketlerini Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak için yapar. Yarattığı bütün mahlûkata sırf O’nun için hizmet ederek Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaya çalışır. Bu makamı elde edebilmek için bütün güzel ahlâklar yaşanmaya çalışılmalıdır. Bu makam için; kişi Rasûl-i Ekrem Efendimiz’in günlük bütün sünnetlerini yaşamaya çalışarak, O’nun ahlâkıyla ahlâklanmalıdır.

Öyle olur ki; artık Cenâb-ı Hakk ondan razı olur. Allah Teâlâ ondan razı olunca âyetleriyle de müjdeler. “Ey mutmain olmuş nefs! Sen Allah’tan, O da senden razı olarak Rabbine dön!” (5) âyeti onun ruhunda tecellî eder. Bu tecelliyle o kişi anlar ki, Rabbü’l-Âlemîn ondan razıdır. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki:
"Allah bir kulu sevdi mi Hz. Cebrail (a.s.)'a: ‘Allah falanı seviyor, onu sen de sev!’ diye seslenir. Onu Cebrail de sever. Sonra o, sema ehline: ‘Allah falanı seviyor, onu siz de sevin!’ diye nida eder, derken, bütün sema ehli de onu sevmeye başlar. Sonra onun için arz halkı (insanlar) arasına hüsn-ü kabul konur."(6) Îman sahipleri, Allah sevdirdiği için o kişiye ellerinde olmayarak hürmet ve hizmet ederler. İşte böylece rıza makamı Cenâb-ı Hakk’ın hoşnutluğunu kazanmaktır.

***
Buraya kadar anlattıklarımız, kulun kendi cehd ve gayretiyledir. Yani kul çalıştığı ve gayret ettiği nispette bu kapıları geçer; ama bundan sonraki aşk kapısı tamamen Cenâb-ı Hakk’ın ictibasıyladır (seçmesiyledir). Bu kapıdan herkes giremez. Yani kul kendi cehd ve gayreti ile bu kapıdan giremez. Ancak Cenâb-ı Allah’ın seçip çektikleri girebilir. Onun içindir ki bu aşk kapısı yukarıdaki diğer sekiz kapıdan ayrıdır.

Şimdi de aşk kapısını izah edelim:

AŞK KAPISI

Aşk öyle bir şeydir ki; tarifi mümkün değildir. Aşk öyle bir ateştir ki; ne közü bellidir, ne rengi görünür, ne de dumanı vardır.

Cenâb-ı Hakk’ın seçip çekmesine “ictibâ yolu” denir. İctibâ yolu, en yüksek, en yüce, en şerefli bir yoldur. Burada kuldan değil, Rabbü’l-Âlemîn’den talep vardır. İşte Allah’a en yakın kullar bu ictibâ yoluyla çekilen kullardır ki, bunların içinde “veysîler” de vardır. Bunların sayıları azdır; fakat çok yüce bir tabakadır. İctibâ yolunun sertâcı önce Rasûl-i Ekrem (s.a.v), ondan sonra Hz. Fâtımatü’z-Zehrâ (r.anhâ)’dır. Daha sonra Sahâbîler, Sahâbîlerden sonra da Hz. Veysel Karânî (k.s)’dur. Ve daha sonra mezhep imamlarımız, tasavvuf pirleri ve velîlerdir. Hazret-i Abdülkâdir Geylânî (k.s) ise Sahâbîler hâriç, bütün velîlerin ve pirlerin üstâdıdır. Bütün pirler ve velîler, emirleri ondan alırlar. Kıyamete kadar böyle devam edecektir.

Aşkın öyle bir harareti vardır ki; kendinden başka içine düşen her şeyi yakar bitirir. Mesela; bir yerde çok kuvvetli bir ateş olsa, o ateşin içine ne atsan hepsini yakar. Ağaç, kumaş, kağıt, cam, maden ne olursa olsun hepsini eritir, kendine döndürür, kendi gibi ısı vermeye başlar.

İşte aşk, kendinden başka hiçbir şey bırakmaz. Yani, Hz. Allah’ın sevgisi bir gönülde varsa, ikinci bir sevgi oraya giremez, aşkullah onu yakar bitirir. Zaten kalpte iki sevgi olmaz. Hz. Allah kalpteki sevgiye ortak kabul etmez. Bu kalbe ne dünya, ne de âhiret nimetlerinin hiç birisi sokulamaz.

Aşk, sevgiyle başlar; ama insan kendi cüz’î iradesiyle sevgiye talip olur. Sevgi kapısından herkes girebilir. Aşk kapısından ise herkes giremeyip, sadece Cenâb-ı Hakk’ın içeri aldıkları girebilir. Aşk kapısından içeri giren, Cenâb-ı Hakk’tan başka bir şey düşünemez. Herhangi bir mecliste, herhangi bir yerde Allah’tan bahsedilmeyince orası o kişiye en büyük işkence mahalli v...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar
« Posted on: 26 Nisan 2024, 09:56:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar rüya tabiri,İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar mekke canlı, İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar kabe canlı yayın, İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar Üç boyutlu kuran oku İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar kuran ı kerim, İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar peygamber kıssaları,İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar ilitam ders soruları, İnsanları Allah'a yaklaştıran yollar önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes