> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İnsanın manevi yönü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İnsanın manevi yönü  (Okunma Sayısı 1150 defa)
29 Mayıs 2010, 14:08:10
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 29 Mayıs 2010, 14:08:10 »



İnsanın Manevi Yönü

"De ki: "O, sizi hayata getiren, size kulaklar, gözler ve kalpler bağışlayandır. Yine de ne kadar az şükrediyorsunuz.'" (Mülk 67/23)

Kuran, bütün insanlara en doğru yolu gösteren son kutsal kitaptır.1 İnsan da beden, ruh, nefis, akıl ve kalp gibi özelliklere sahip olan bir varlıktır. O, yeryüzündeki varlığı ile hem fiziksel hem de ruhsal bir yapıya sahiptir.2 Bu yüzden İslami kültürde beden, nefsâniyet; ruh ve gönül de maneviyât tohumunun toprağı olarak simgeleşmiştir.

İnsanı meydana getiren unsurların gerisindeki temel ve belirleyici gerçek, onun fiziksel yapısından ziyade ruhsal yönüdür.3 Çünkü insan ruhu nefis kalp ve akıl gibi farklı adlarla anılan bir yeteneğe sahiptir. Ruh, bedeni yönettiği zaman nefis; düşünme ve kavrama ile meşgul iken akıl; sezgisel aydınlanmayı kabul edince de kalb adını alır. İnsanın eğitimi, onun maddi ve manevi yönünün geliştirilmesi demektir. Bilginin bütün erdemlere zemin oluşturması ise, ancak bu nitelikteki bir eğitimle gerçekleşebilir.

İnsan yaratılışı icabı kötü değildir. Ancak o, cehaleti sebebiyle bir şekilde kötülük işleyebilir. Günümüzün insan anlayışı, onun manevi yönünü büyük ölçüde göz ardı etmekte, kişiliğin oluşmasında beyni ve duyu organlarını esas almaktadır. Halbuki bedeni meydana getiren organlar, sırf organik işlevlerine göre manevi değerlerden bağımsız biçimde düşünülemezler. Sözgelimi duyu organları insanın dünyaya açılan pencereleri olmaları bakımından çok önemli organlardır. Ama onlar nefsin denetimi altına girdikleri zaman, insanı her türlü kötülüğe ve felakete sürükleyebilirler. Demek ki bedeni oluşturan organlar aklın ve inancın denetimi altına alınmazlarsa insanın bedensel sağlığına olduğu kadar manevi yönüne de zarar verebilirler.

İşte bunun için İslam, insanı sırf bir organizmadan ibaret görmez ve kişiliğin oluşmasında kalbi esas alır. Çünkü kalb, insanın hem biyolojik yapısında hem de psikolojik ikliminde merkezi bir yer işgal eder. Göğsün sol tarafında yer alan, sinir ve kas dokularından oluşan kalbin bedendeki yeri ve işlevi hemen herkesin malumudur. Bir de insanın manevi aleminin merkezini oluşturan, onun anlama ve aydınlanma kaynağı olan kalp vardır. Bu kalp, insanın maddi-manevi varlığını idare eden asli benliğidir. İnsanı, ilahi ayetleri ve diğer hakikatleri anlamaya muktedir kılan işte bu yetenektir. Bunun için Kuran, kalbi insanın gerçek benliği, hakikati yakalayan eriş ve seziş kudreti olarak tanımlar;4 bu yeteneği yitirenlerin hakikati anlayamayacaklarını vurgular.5 Görüldüğü gibi insan, sadece bedensel bir varlıktan ibaret değildir; onu canlı akıl ve irade sahibi bir kişi kılan temel öge, ruhtur. Beden ise, ruhun bu dünyada konakladığı bir evdir.

İnsanın manevi yönünü dikkate alan İslam düşüncesinin en önemli dallarından biri de tasavvuftur. Bunun için tasavvuf İslam medeniyetinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Çünkü tasavvuf ilminin önder ve örnek şahsiyetleri, insanların diri ve deruni bir İslami hayatı teneffüs etmeleri için çalışmışlardır. Tasavvufi çizginin temsilcileri olan bu mümtaz şahsiyetler, manevi hayatı tanımış, insanın iç dünyasını aydınlatmış ve her bakımdan insanlara örnek olmuşlardır. Bu yüzden halk onlara gönülden sevgi ve saygı duymuştur.

Müslümanlar bütün iniş ve çıkışlara rağmen İslam'dan kopuk bir dünya tasavvur edememişlerdir. Tam aksine onlar, yaşanan hayattaki olumsuzlukların giderilmesi ve ıslah edilmesi için çözüm yolları aramışlardır. Özellikle insanın manevi yönüne, toplumun his ve gönül dünyasına hitap eden kişi ve kurumlar aracılığı ile halkla güçlü bir bağ kurmaya ve kitlelerin iç dünyalarındaki manevi boşluğu doldurmaya çalışmışlardır. Bu gelişmenin ve dayanışmanın sağlanmasında tasavvuf erbabı önemli rol oynadığı için, onların yönlendirmelerine büyük önem atfetmişlerdir.

Geçmişten günümüze kadar, İslami hayatın seviyesini yükseltmek ve dini hayatı tesadüflere bırakmamak için elden gelen gayret gösterilmiştir, bugün de gösterilmektedir. Bununla birlikte günümüzde bazı kesimler, dini bütün derinliğiyle yaşayıp İslami hayatın seviyesini yükseltmek isteyen kişileri "irticacı olmakla" suçlamaktadırlar.

Halbuki dini karalamakla ve insanlara baskı yapmakla bir yere varılamaz; İslami hayat da ortadan kaldırılamaz. Tam aksine o, gönülden gönüle akıp gider. Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen dini hayatın kendini taşıması, yapısındaki manevi güç ile toplumun büyük bir çoğunluğuna hâlâ huzur ve güven vermesi, değinilen tespiti doğrulamaktadır.

İnsanın manevi yönü, İslami bilgi ve kültüre hakim, âdâp ve erkân bilen alim-arif kişilerin vereceği terbiye ile gelişir. Ne var ki günümüzde anılan neslin temsilcileri bir hayli azalmış, buna mukabil illegal şartların mahsulü olan insanlar, şeyhliğini ilan etmeye ve erken kalkan posta oturmaya başlamıştır. En basit dini bilgilere bile sahip olmayan bazı kimseler, dinin rehberliğini yapmaya kalkışınca meşhur benzetme ile "ülkede kasaplar cerrah olmuştur."

Sonuç olarak diyebiliriz ki İslami terbiyede beden ve ruh, söz ve davranış beraberdir. İnsan, bütün organlarını birlikte kullanarak gönül dünyasına derinlik, dini hayatına da dirilik kazandırabilir. Eğer insanın maddi ve manevi ihtiyaçları yeterince ve doğru biçimde karşılanmazsa, bir süre sonra anormal davranışların ortaya çıkacağını kestirmek zor olmasa gerektir. Çünkü temiz su bulunduran ve açık tutulması gereken çeşmeler kapalı tutulursa, kitleler kirli suyu içmeye devam ederler. Bu da susuzluğu kandırmak yerine insanın manevi hayatını karartıp ıstırabını azdırır.

Dipnotlar: 1. Bkz. Bakara 2/185; İsra 17/9 vb. 2. Bkz. Müminûn 23/12-14; Mülk 67/23 vb. 3. Bkz. Hicr 15/29; Sâd 38/72 vb.  4. Bkz. Kâf 50/33,37 vb. 5. Bkz. Hac 22/46

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İnsanın manevi yönü
« Posted on: 25 Nisan 2024, 08:36:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İnsanın manevi yönü rüya tabiri,İnsanın manevi yönü mekke canlı, İnsanın manevi yönü kabe canlı yayın, İnsanın manevi yönü Üç boyutlu kuran oku İnsanın manevi yönü kuran ı kerim, İnsanın manevi yönü peygamber kıssaları,İnsanın manevi yönü ilitam ders soruları, İnsanın manevi yönüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes