> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur  (Okunma Sayısı 848 defa)
29 Aralık 2010, 19:25:39
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Aralık 2010, 19:25:39 »



   
İnsanın Başlangıcı Vardır Ancak Sonu Yoktur


Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları bir arada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar. Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. Onlar hidayete ermiş (kimseler) değildi. (Yunus Suresi, 45)

İnsan için en önemli gerçek, dünyaya bir kez gelmek ve kesinlikle ölümü tadacak olmaktır. Dünya hayatı göz açıp kapama süresi kadar kısadır, ancak ahiret hayatı sonsuza kadar devam edecektir. İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur. Ve sonsuz ahiret hayatının yanında, ortalama 70 yıl sürecek hayatın hiç bir değeri olamaz. Kişi bu önemli gerçeği kavradığı anda kendini gözden geçirmeli ve Rabbimiz’in emirlerine göre yeniden hayatını düzenlemelidir. Anlık dünyevi zevkler için sonsuz yaşamı feda etmek ise büyük yanılgı olacaktır.

Dünyanın imtihan amacıyla yaratılmış geçici bir yurt ve asıl yurdun ahiret olduğu, Allah tarafından gönderilen kitaplar ve elçilerle tüm insanlara açıklanmıştır. Bir Kuran ayetinde bu konu “…dünya hayatı, yalnızca bir meta (kısa süreli bir yararlanma)dır. Şüphesiz ahiret, (asıl) karar kılınan yurt odur." (Mü'min Suresi, 39)  şeklinde açıklanmaktadır. Dünya hayatının kısalığına dair pek çok Kuran ayeti vardır. Söz konusu ayetlerden bazıları şu şekildedir:

Onu gördükleri gün, sanki, bir akşam veya bir kuşluk-vaktinden başkasını yaşamamış gibidirler. (Nazi'at Suresi, 46)

Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı. (Rum Suresi, 55)

…Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı? (Ahkaf Suresi, 35)

Yüce Allah tüm evreni muhteşem sistemlerle yaratmış, sayılamayacak kadar çok nimeti ve güzellikleri insanın emrine vermiştir. Rabbimiz, insan henüz idrak dahi edemezken, onun bedenine yaşaması için gerekli olan sayısız özellik yerleştirmiştir. Tüm bu nimetlerin karşılığında insanlardan istediği ise, Kendisine kulluk ve ibadet etmeleridir. Ancak insanların birçoğu, “Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür.” (İbrahim Suresi, 34) ayetinin ifadesiyle zalim ve nankör davranarak Allah’a şükretmekten, O'na boyun eğmekten kaçınır.

Ahirette sonsuza kadar devam edecek olan cennet ve cehennem hayatını Yüce Allah Kuran’da oldukça detaylı olarak bildirmiştir.  Buna rağmen birçok insan çok kısa süren dünyaya yönelir, küçük nefsani çıkarlarını ve bencil tutkularını gözeterek yaşar. Oysa akılcı bir bakış açısıyla gerçekleri düşünen bir insan, dünya hayatının sonsuz hayat yanında ne denli değersiz olduğunu görebilir. Ve Allah’a yönelerek, O’nun hoşnutluğunu kazanmak ve benzersiz nimetlerle dolu cennetine kavuşmak için çaba gösterir.

Samimi iman sahipleri ile inkarcı kimseler arasındaki fark şudur; İnkar eden kişi, “dünya hayatı çok kısa, tadını çıkarmak gerekir”, iman eden insan ise, “dünya hayatı çok kısa, ölüme hazır olmak gerekir” şeklinde düşünür. Kendince bu kısa dünya hayatını doya doya yaşamak amacındaki kişi, aslında düşündüğü şekilde hayatın tadını da çıkaramaz. Kişi, eksikliklerle dolu olan dünya hayatında, Allah'a tevekkül etmediği için sürekli sıkıntı ve endişe içinde yaşar. Şeytanın etkisiyle, her zaman içinde gelecek korkusu taşır. Oysa insanın asıl endişelenmesi gereken, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acı bir günün azabından korkarım" (dedi).” (Hud Suresi,  26) ayetiyle haber verildiği gibi, kıyamet ve hesap gününün gelecek olmasıdır. Gaflette olan bu kişinin ruh hali Kuran’da, “Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceği)ni de 'fücurla sürdürmek ister.' (Kıyamet Suresi, 5) ifadesiyle bildirilir.

Bazı kişiler Rabbimiz’den uzak yaşamalarına ve ibadetlerini yapmamalarına mazeret olarak, işleri nedeniyle çok yoğun olduklarını ya da ailevi durumları nedeniyle vakit bulamadıklarını ileri sürerler. Bunlar yalnızca, şeytanın sözcülüğünü yapan nefislerinin bahaneleridir. Allah’ı anmaya, namaz kılmaya, insanlara iyiliği emretmeye zaman bulamadığı mazeretine sığınan bir kişinin, düşünce yapısında büyük bir çarpıklık vardır. Çünkü kişi, yaşamındaki öncelikler konusunda büyük yanılgıya düşmüştür. Din, arta kalan zamanlarda yaşanacak bir olgu değildir. Bir mümin için, “Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." (Enam Suresi, 162) ayeti gereğince, böyle bir durum asla söz konusu olmaz. Mümin tümüyle Rabbimiz için yaşar ve yaşamı boyunca O’nun hoşnutluğunu gözetir.

Allah’a kulluktan kaçınan insanların karşılaşacağı son ise yıkım ve sonsuz mutsuzluk olacaktır:

Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi. Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamışlardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı? (Ahkaf Suresi, 35)İman eden insan ise, yaşamı boyunca Allah'ın sınırlarını gözetmiştir ve O’na teslimiyetin verdiği huzur ve mutluluğu yaşar. Yalnızca Rabb’inin hoşnutluğunu kazanmayı amaçlayarak çaba gösteren insan için cennetin kapıları –Allah’ın dilemesiyle-açılacak ve nimetlerle donatılmış sonsuz ağırlama konağında sevinç içinde yaşayacaktır:

"Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz." (Nahl Suresi, 97)



Elif Alaca
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:47:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur rüya tabiri,İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur mekke canlı, İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur kabe canlı yayın, İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur Üç boyutlu kuran oku İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur kuran ı kerim, İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur peygamber kıssaları,İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur ilitam ders soruları, İnsanın başlangıcı vardır ancak sonu yoktur önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes