> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İnsanın aldanışı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İnsanın aldanışı  (Okunma Sayısı 858 defa)
29 Mayıs 2010, 02:01:01
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 29 Mayıs 2010, 02:01:01 »



İnsanın Aldanışı

"Ey insan! Nedir seni lütuf sahibi Rabb'ine karşı aldatan?" (İnfitar 82/6)

Her şeyi yaratan ve hayatı bahşeden Allah'tır.1 Hayat, bizatihi Allah'ın armağanı ve her türlü nimetin potansiyel kaynağıdır. Varlık, Allah'ın insana en büyük lütfudur. Her varlık mevcudiyetini Allah'tan alır; her şey Allah'ın yaratmasıyla meydana gelir ve yine Onun rahmeti ile varlığını sürdürür. Bunun için her varlığın ve yaratığın kendine göre Allah'a inancı, Onu bilişi ve anışı vardır.2

Yaratılmışların en şereflisi insandır. İnsanın kurtuluşu da Allah'a inanma ve Ona teslim olmadadır. Çünkü iman, ebedi yalnızlıktan kurtuluştur. Ayrıca bütün engelleri aşıp Allah'a ulaşmak, hem hayatın en büyük ve gerçek başarısı hem de en değerli ve kalıcı kazancıdır.

Ne var ki insan, Allah'a inanma ve bağlanma kararlılığını her zaman gösteremez. Bu yüzden o, zaman zaman ifratın ve inkarın kurbanı olur. Halbuki ifrat, bir mantık boşluğudur; inkar da insan zavallılığının ulaştığı son sınırdır. Allah'ı inkar etme gururu içinde olanların ıstırabı ise, Onu kaybedişlerinden kaynaklanmaktadır. Demek ki insan, yaratılışındaki ahlaki nitelikleri dolayısıyla, Allah'ın emretmiş olduğu şeyleri tam olarak yerine getirememiş3, yani hür irade ve bilgi gücünü, pek de doğru biçimde kullanamamıştır. Çünkü o, bilgi ve irade sahibi olmasına rağmen kendini dünyacı değerlerin aldatıcı çekiminden kurtaramamıştır.

İnsanı aldatıp Allah'tan uzaklaştıran ve onun dinamik hedefini gerçekleştirmesine engel olan pek çok neden vardır. Ancak bu yazıda anılan nedenlerin bir kaçı üzerinde durulacaktır.

İnsanın aldanıp Allah'tan uzaklaşmasının ve bizzat kendi varlığına ihanet etmesinin başlıca nedeni inkardır.4 İnkar, insanın Allah'ı ve kendine ahlaki canlılık veren hayat kaynağını reddetmesidir. O, Allah'a giden yolu tıkayan, insanın ahlaki enerjisinin kaybolmasına yol açan ve hayatın anlamını ortadan kaldıran kötü bir eylemdir. Bu yüzden Allah'ı veya Onun dininin herhangi bir prensibini inkar eden, dini değerlere saygısızlığı bir hayat tarzı haline getiren kimseye kâfir denir. Çünkü inkarcı şahsiyet, Allah'ı hayatına sokma gereği duymaz, hatta Allah'ın olmadığını sanarak Onun yokluğunu kanıtlamaya çalışır.

Bazı inkarcılar da, Allah'ın varlığını tam anlamıyla doğrulayan bir delil bulamadıklarını iddia ederler. Bu iddiaya örnek olması bakımından şu olayı hatırlatmakta yarar var. Bir BBC programında B.Russell'a şöyle bir soru yöneltilir. "Eğer öldükten sonra öteki dünya var da bu dünyada inanmadığınız Allah: "Bana niçin inanmadın" diye sorarsa ne cevap vereceksiniz? Russell bu soruya ,"Tanrım, bana var olduğuna ilişkin niçin doğru dürüst delil göstermedin" derim." karşılığını vermiştir.5 Eğer Allah'ın varlığı, herhangi bir nesnenin varlığı gibi kanıtlanabilseydi o zaman inanmak zorunlu olur, Russell ve onun gibi düşünenler de böyle bir söz söyleme imkanı bulamazlardı. Halbuki inanma, bir özgür seçim ve karar verme işidir. Allah'a imanın önemi ve değeri de buradan gelmektedir.

Şayet Allah vardır cümlesi, delilsiz ve anlamsız bir önerme ise, Allah yoktur sözü de aynı ölçüde kanıtsız ve anlamsız demektir. Şu halde inkarın hiçbir haklı gerekçesi yoktur. O, Allah'tan uzaklaşma ve haktan kaçıştır. İnanan bir insan, inancını destekleyecek bir delil bulamadığı için inancından vazgeçmez; inanmayan bir kimse de Allah'ın varlığını gösteren kanıtlar karşısında söyleyecek hiçbir şey bulamasa da inanmayabilir. Bunun için inkarcı şahsiyetin, kendi yanlış tercihini ve aldanışını meşru gösterecek hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bu durumda yapılması gereken şey, inkarcılığı bir yana itip yok saymak değil, onu anlamaya ve nedenlerini görüp ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Bunlar yapılırsa inanıyoruz ki aldanan insan, kendi hayatını er geç bir değerlendirmeye tabii tutacak ve bir takım bocalamalar geçirse de sonunda Allah'a varacaktır.

İnsan için tek tehlike "Allah'a inanmamak" değildir. Allah'a karşı ilgisiz ve duyarsız olma da büyük bir tehlikedir. Bu tehlikenin kaynağı ise gururdur. Gurur, insanı aldatan ve onu Allah'tan uzaklaştıran nedenlerden biridir. Çünkü gurur, "İnsanın manevi ve ahlaki açıdan değersiz sayılan şeylerin cazibesine kapılıp onlarla avunmasıdır." O, bir tür bilgisizlik ve aldanıştır. Bu yüzden aynı kökten gelen ğarurun, "kandıran ve aldatan anlamında şeytanı, dünyacı değerleri veya genel olarak insanı gaflete düşürüp yanıltan şeyleri" ifade ettiği belirtilmiştir.6

Kuran'da gurur kelimesinin türediği "ğ r r" kökü, çeşitli kullanım biçimleriyle yirmi yedi kez geçer.7 Bu ayetlerin çoğunda "gurur", dünyaya kapılma ve aldanma anlamında kullanılır.8 Demek ki gurur terimi, insanı ahlaki anlamda saptıran herhangi bir saptırıcıyı ifade etmektedir. Bu saptırıcı da şeytan, başka bir insan, soyut bir kavram veya boş bir kuruntu olabilir. Çünkü insanların gaflete düşüp sonuçta azaba çarptırılmalarında, belirtilen saptırıcıların büyük etkisi vardır.9 Bunun için dini ve ahlaki şuurun en önemli öğelerini içeren bir ayette insanlar şöyle uyarılır: "Ey insanlar! Rabb'inize karşı sorumluluğunuzu unutmayın; ne hiçbir anne babanın çocuğuna, ne de hiçbir çocuğun anne babasına en ufak bir fayda sağlayamayacağı günden korkun! Unutmayın, Allah'ın yeniden diriltme vaadi gerçektir. Öyleyse bu dünyanın sizi ayartmasına izin vermeyin ve Allah hakkındaki müfsitçe düşüncelerinizin sahte cazibesine kapılmayın!"10 Sözgelimi, kasıtlı olarak işlenen günahların, Allah tarafından affedileceği şeklindeki avutucu telkinlere kanıp da tövbeyi ve ibadeti terk etmeyin. Çünkü insan belli bir süreklilik içinde bilinçli olarak inanıp kötülüklerden korunmaya çalışmazsa herhangi bir ayartının ve aldanışın kurbanı olabilir.

Gayet açıktır ki insanın gurura düşmesine genelde üç şey sebep olmaktadır. Bunlar "cehalet, affa aldanmak ve şeytanın yanıltıcı vaatlerine kanmaktır." Özellikle şeytan veya şeytan misyonu gören kimseler, saptırmak istedikleri insana, "dilediğini yap, Allah kerimdir, affı geniştir, bu dünyada sana yaptığı iyilik ve ihsanı ahirette de yapar." diyerek onu Allah'ın affına güvendirirler ve boş özlemlerle doldururlar. Bu aldatıcı ve ayartıcı telkinlere kanan insan da yanlış yaptığı halde kendini doğru yolda görür, gaflet içinde aldatıcı bir güven hissi duyar ve son haddine kadar dünyevi zevklere dalar. Sonunda şeytanın vaad ettiği her şeyin, sadece akıl çelmekten başka bir şeye yaramadığını görüp hüsrana uğrar.11

Sonuç olarak denebilir ki, insan neye yönelirse Allah o yönde yolu açar.12 İnsanın kendi arzularına veya sadece önündeki dış dünyaya kapılıp gidecek şekilde alçalması ve geleceğe önem vermeden davranması, bugüne kadar onun kendine ihaneti ve felaketi olmuştur. Ayartıcı telkinlere kanıp Allah'tan uzaklaşmaya devam ettiği sürece de hep böyle olacaktır. Bu, hem bir uyarı hem de değişmez bir kanundur. Ama gerçek tövbe, bir insanı hayata başladığı ilk hale döndürme ve bütün günahları temizleme gücüne sahiptir. Yeter ki insan aldanıştan kurtulup bu iradeyi göstersin ve Rabb'ine yönelebilsin. Çünkü hatasından pişmanlık duyup kendine yöneleni Allah her zaman affetmeye hazır ve isteklidir.13 Öyleyse insan ne diye aldatıcı telkinlere kanıp da Rabb'inden uzaklaşır; neyine güvenip sorumsuzca davranır. "Yoksa o, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanır?"14

Dipnotlar: 1. Bkz. En'am 6/102; Ra'd 13/16; Mülk 67/2 vb. 2. Bkz. İsra 17/44; Nur 24/41 vb. 3. Bkz. Abese 80/23 4. Bkz. Bakara 2/161; Enfal 8/55; Mümin 40/12 vb. 5. Bkz. Mehmet S.Aydın, Din Felsefesi, s.232 6. Bkz. Ragıp el-İsfehani, el-Müfredat, s.604 7. Bkz. M.Fuat Abdulbaki, Mucemu'l Müfehres, s.497 8. Bkz. En'am 6/70, 130; Al-i İmran 3/185; Hadid 57/20 vb. 9. Bkz. A'raf 7/51; Casiye 45/35 vb. 10. Lokman 31/33 11. Bkz. Nisa 4/120; En'am 6/112; İsra 17/64 vb. 12. Bkz. Leyl 92/5-10 13. Bkz. Nisa 4/64 14. Beled 90/5

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İnsanın aldanışı
« Posted on: 23 Nisan 2024, 13:33:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İnsanın aldanışı rüya tabiri,İnsanın aldanışı mekke canlı, İnsanın aldanışı kabe canlı yayın, İnsanın aldanışı Üç boyutlu kuran oku İnsanın aldanışı kuran ı kerim, İnsanın aldanışı peygamber kıssaları,İnsanın aldanışı ilitam ders soruları, İnsanın aldanışıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes