๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 30 Aralık 2010, 16:40:20



Konu Başlığı: İnsan dünya hayatında bir yolcu hükmündedir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 30 Aralık 2010, 16:40:20
   
İnsan Dünya Hayatında Bir Yolcu Hükmündedir


"Aklı başında olan insan ne dünya umurundan kazandığı mesrur (sevinir) ve ne de kaybettiği şeye mahzun olmaz. Zira dünya durmuyor, gidiyor. Sen de yolcusun..."

Bediüzzaman Said Nursi'nin bu hikmetli sözünde iman edenler için çok önemli bir ders vardır. Çünkü insanların büyük bir bölümü sanki hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatına bağlanıp, bu kısacık dünya hayatında bir yolcu hükmünde olduklarını unuturlar.

Oysa dünya hayatı insanları denemek için yaratılmış, ortalama yetmiş yıl gibi kısa bir süre kalınmak üzere gelinen, içindeki her şeyin geçici ve ölüme mahkum olduğu bir mekandır. Allah'tan korkup sakınanlarla, O'na nankörlük edenleri belirlemek için hazırlanmış bir imtihan yeridir. Rabbimiz, dünyayı cennete layık olan samimi kullarının ayırt edileceği bir imtihan yeri olarak eksikliklerle yaratmıştır. Bu imtihan yerinde güzelliklerle çirkinlikler, iyiliklerle kötülükler, eksikliklerle mükemmellikler bir araya konmuş ve kusursuz bir imtihan sistemi kurulmuştur. Bu gerçek bir ayette şöyle bildirilmiştir:

"İnsanlar, (sadece) "İman ettik" diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar? Andolsun, onlardan öncekileri sınadık; Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir." (Ankebut Suresi, 2-3)

Ancak insanların çoğu ayette bildirildiği üzere dünyanın bir imtihan yeri olduğunu ve geçiciliğini gözardı ederek, önlerinde uzun yıllar olduğunu düşünürler. Ölümün mutlak olduğunu akıllarına dahi getirmek istemezler. Dolayısıyla Allah'ın insanları denemek için eksik ve kusurlu yarattığı dünyada verilen nimetlere de aldanarak, dünyaya tutkuyla bağlanırlar. Bu sevgileri bazen öylesine şiddetli olur ki, dünyada bulunuş amaçlarını unutur, asıl mekanın ahirette olduğu gerçeğini göz ardı ederler. Bediüzzaman Said Nursi dünyanın sanıldığı gibi önemli bir yer olmadığını, geçici olduğunu şöyle ifade eder:

"İnsan bu dünyaya keyf sürmek ve lezzet almak için gelmediğine, mütemadiyen (devamlı olarak) gelenlerin gitmesi ve gençlerin ihtiyarlaşması ve mütemadiyen zeval (ölüm) ve firakta (ayrılıkta) yuvarlanması şahittir."

Gerçekten de bu çok önemli bir husustur. Geçici bir yer olan dünyada insanın elde ettiği mevkinin, kazandığı paranın, edindiği servetin pek bir değeri yoktur. Çünkü insan bunlardan çok kısıtlı bir süre istifade edebilir. Günün birinde hem bu kazandıkları hem de tüm bunlara sahip olan kişi yok olacaktır. Ahiretteki nimetler ise sonsuza dek insanın hizmetine verilmiştir. Bu nedenle de dünyada insanın elinden çıkan şeylere üzülmesi çok büyük bir yanılgı olur. Çünkü her nimetin ve her güzelliğin aslı cennettedir. Dolayısıyla asıl çok büyük bir istekle arzulanılacak ve kavuşmak için gayret gösterilecek olan nimet, sonsuz cennet mekanıdır.



ALINTI