Konu Başlığı: İman Sevgidir Gönderen: Zehibe üzerinde 20 Kasım 2010, 20:12:14 İman Sevgidir
Şemsettin Kırış Müminleri birbirine kaynaştıracak sihirli formülü bilemeyiz ama belki bunun ipuçlarını sevgide aramak gerekir. Küresel sistem mümin gönlünü dize getirme sevdasında. Zihnimizi dağıttı, kalbimizi de dağıtmak istiyor. Önce kendi içimizde güçlü bir iman direnişine ihtiyaç var. Dağınıklığımızın asıl nedenini fikirlerimizin farklılığında aramakla doğru bir davranışta bulunmuş olmayız. Dağınıklığımızın asıl nedeni fikirlerimizin farklılığı değil, birbirimizi sevmenin sihirli sözlerini ve tılsımlı bakışlarını bulamamış olmamızdadır. Kalplerimiz birbirine sevgi akıtmıyor. Hâlbuki sevgi öyle bir pınardır ki aktıkça bereketi artar. Bir çağlayan haline gelir. Asrı Saadette Evs ve Hazrec örneği duruyor önümüzde. Hiçbir konuda birbiriyle anlaşamayan, birbiri ile kanlı-bıçaklı iki kabile idiler. İslam geldi ALLAH’ın lutfu ile candan kardeş oldular. Onlar ALLAH’ın lutfu ile kardeş oldu, bizim de birlikteliğimiz, kardeşliğimiz ALLAH’ın lutfu ile olacak. Sevginin bilinen bir formülü yok. Kodları levhi mahfuzda saklı. Mümine düşen vazife, kendisi gibi iman nimetine ermiş olan kardeşlerine karşı sevgiye açık olmak ve onlarla münasebetlerinde sevgiyi aramak. Sohbetlerimizde ortak bir düşünceyi aramadan önce ortak bir sevgiyi aramak ne kadar önemli. Zihni birliktelikten önce kalbi birlikteliği aramak lazım. Fikirlerimizin izharından önce sevgilerimizin izharına ihtiyaç var. Sevgimiz yoksa ne yapacağız? Sevgimiz yoksa ALLAH’dan sevgi isteyeceğiz, çünkü sevgisizlik bir hastalıktır. Sevgisizlik, bir dert, bir hastalık, bir problemdir. Kim bilir belki de birçok problemimiz sevgisizlikten kaynaklanmaktadır. Sevgili Peygamberimiz birbirinizi sevmedikçe tam iman etmiş olmazsınız diyerek, birbirimizi sevmenin yollarını aramak gibi bir görevimizin olduğuna işaret buyurdu. Sevgi samimiyeti de gerekli kılar. Hakiki sevginin, saf sevginin mucizevî bir gücü var. Bu gücün önünde kimse duramaz, dağlar yol olur, aşılmaz engeller aşılır. Ancak saf sevgi samimiyeti gerektirir. Sevmediği halde, içinden gelmediği halde seviyorum demek ne kadar dürüstlüğe sığar. Sevgi içtenlikle, samimiyetle birlikte bir anlam kazanır. İnsanların birbirine kuru iltifatları ve olmayan sevgilerini izhar ediyor görünmeleri hiç de tutarlı ve ahlaki görünmüyor. Sevgi içtenliği ve davranışlarımızda tutarlılığı gerektiriyor. Önümde Kozanlı Çoban Mehmet diye anılan bir ümmi şairin “Ey ihvan-ı din” diye başlayan nasihatnamesi var. Görenlerin anlattığına göre ellili yıllarda rahmete gitmiş, keşf sahibi bir irfan eri imiş. Ümmi olmasına rağmen ALLAH aşkı ve muhabbetini ve bir müminin ALLAH’a karşı vazifelerini şiir tarzında terennüm etmiş. Sık tekrar ettiği bir cümle dikkatimi çekti. “Her gönülde ALLAH’ı zikreyle” diyor. İnsanın kendi gönlünde ALLAH’ı zikredişini anladım da başkasının gönlünde ALLAH’ı nasıl zikreder, ilk okumada anlayamadım. Biraz tefekkür edince fark ettim. ALLAH daha iyi bilir ama gönlü sadece kendi gönlünden ibaret görme, başkalarının gönlünü de kendi gönlün gibi gör ve ALLAH’ı sadece kendi gönlünde değil, o gönüllerde de zikreyle diyor. Gönlümüzün yaşadığı lezzet ve elemleri başkalarının gönlü de yaşıyor. Gönlümüz nasıl bazen üzülüyor, kırılıyorsa başkalarının gönlü da aynı şeyleri tadıyor. Sen başkalarına öylesine gönlünü aç ki onların gönlünde bile ALLAH’ı zikreyle. Gönlümüzü kaç Müslüman kardeşimizin gönlüne açabildik ki? Kaç Müslüman kardeşimizin gönlündeki fırtınaları anlamaya çalıştık ki? Kaç Müslüman kardeşimizin gönlünde ALLAH’ı zikrettik? Sevgiyi aramak gerekiyor. Mümin gönül avcısıdır. İmanlı gönüller birbirinin avcısıdır. Gönüller kıvamını imanda bulur ve gönül ehli olanlar birbirini anlar. İmanlı gönüller birbirini fark eder, etmelidir. Belki zor ve uzun bir süreci gerektirir ama birbirinin gönlündeki ilahi nakışları da fark etmeli, bu idraki kendisine verdiği için ALLAH’a şükretmelidir. Farklılıklarımızın fikirlerimizden olduğunu söyleyeni anlamakta zorlanıyorum. Fikirler bazen sevginin önüne geçebilir ama sevginin gücüne hiçbir zaman erişemez. İddialı fikirler kalbi birlikteliği zihni birlikteliğin gerisine itebiliyor. Zihin planında hiçbir şey sabit değildir. Her şey hareket halindedir. Oysa gönül ikliminde her şey sabittir, yerli yerindedir. Bir sevgi dili gerekiyor. Bir sevgi dili gönüllerimizi birbirine açabilir ve bir sevgi çağlayanında yıkanan, arınan mümin gönüller birbiriyle uyumlu renk ve tonlarda olabilir. Bir fikir ırmağında değil, bir sevgi ırmağında yıkanmalıyız. İman sevgidir. Sevgi dile gelip konuşsaydı, fikirle değil, aşkla gelirdi, gönülle gelirdi. Neden niçin sorularını sormazdı. Sevgi aramıza bir karışsaydı, birbirimizi tutkal gibi bağlardı. Sevgi bir gelseydi aramıza nasıl geldiğini anlamazdık, mucizeler yaşardık. Müslümanların içinde bulundukları duruma teşhis koyma arzusu, sevgiyi değil, farklı fikirleri getiriyor. “Müslümanların sorunu imajında” diyenlerimiz de var, “iman kıvamında” diyenlerimiz de var. Asıl sorunumuz gönül sorunu. Birbirimizi ne kadar seviyoruz sorusuna verdiğimiz cevabın üzerinde durmaya değer. İmaj, küresel efendilerin zihnimize zerk ettiği bir konu ve Müslümanlardan bir kısmı bunun üzerinde durdukça diğer kısmından gönül birlikteliğini koparıyor. İman kıvamı da birbirini yıkayan el gibi kaynayıp, karışmış arı duru gönüllerle olacak, sevgi ile olacak. İslama hizmetimiz ne kadar büyük olursa olsun, Müslümanlarla gönül birlikteliğimizi koparmaya hakkımız yok. Müslümanların geleceğini, hizmetimizin geleceğine bağlı görmeye de hakkımız yok. Bu, ALLAH’a, O’ndan gelecek ilahi yardıma bağlı. İlahi yardıma layık olmamız da birbirine açılmış, sevgi kaynayan gönüllerimize bağlı. ALLAH’ım gönüllerimizi yıkayacak, arı duru edecek bir sevgi ver. Hizmet eden kardeşlerimizin, hizmet yolunda ayağını kaydırma, senin gayretine dokunacak amellerden bizleri sakındır. Senin sevginin engin ufkunda bütün mümin kardeşlerimizi kucaklamayı bize nasip eyle. Amin. |