๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 06 Haziran 2010, 17:02:21



Konu Başlığı: icimize yagan kar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Haziran 2010, 17:02:21
icimize yagan kar



Sonsuzluk bereketini, çekti mi elini üstümüzden, biz mi kaybettik sonsuzluğa o kısık bakışımızı? Gökten yağan kar mı? Çocukluğumuzun soğuk gecelerinde anlatılırdı; her bir kar'ı bir melek atarmış yeryüzüne Soramazdım kimseye meleklerin elleri üşümez mi diye Onlar o sonsuzluğun aşkını tatmışlardı, nasıl üşüsündü elleri… Yaşamak cehenneminin içinde kavruluyor insan Kar'ın yağması kâr etmiyor Herkes biliyor mu nereye gideceğini

Sonsuzluğun anahtarını bulabildin mi? Bir sürü anahtar sokaklara dökülmüş, hangisi açar kapıyı? Sokaklara çıkanlar, koşuşturanlar anahtar hanginizde? Aşkın anahtarını kim aldı? Samimiyetin anahtarını kim sakladı? Hüznün anahtarını kim çaldı? Kar mı kapladı, çığ mı düştü üstlerine? Çilingirler nerde? Maymuncuklarla kapıyı zorlamak niye… Sokakları dolduranlar; pencereden bakınca hepiniz donmuş eşiklerde, buzlu kaldırımlarda kayıp duruyorsunuz, düşüyorsunuz, bir yerleriniz acımıyor mu? Mesela kalbiniz…Karın yâr diye yağdığını anlayamayan; "kar tutan toprağı" nasıl anlayacak Toprağı, anlayamayan "kar içinde yanan karı" nasıl anlayacak

kapı

Kar yerine harfler yağıyor içime Her şey donuk… Kar yağıyor ve kirleniyor rengi Üşütüyor şehirİnsan rüyasında üşür mü?

Donmuş kalbimi karla ovuyorum Kendine geliyor yaralarım… Yeniden kanıyor

Sokaklar karla kaplandı Kaygı beni kuşattı… İnsanlar gelip geçecek, her kar tanesi incinecekEzilecek Karlar eriyecek ve çamur görülecek, kirler yeniden kaplayacak sokağı Karlar çekilecek ve kalplerin kirliliği yeniden görülecek, yeniden sokakları dünyevilik kaplayacak

"Bu adam o adam" nerden bilecek başını önüne eğmezse, selam durmazsa yağan kara Rüyalar gelip gider Allah aşkla yağınca içimize Sıcacık bir kar olursa ellerin, sonsuzluğa kalkarsa aşk ile Dilin çeviremediği söz mü kalır "affın içine sığmayan merhamet" mi ağlamaz Ağlar renkler sıyrılıp heceden güvercinlerle sonsuzluğa kanat çırpar kar taneleri ile…

kuyu

Derin bir kuyu içimiz İçimizin farkında olmak için bir taş atmak ve suyun sesini işitmek -işitmek yanlış olur- hissetmek Hissedilen suya ihtiyacımız var mı? Çöldeysen var, kaybolduysan var, kardeşlerin seni ıssız bir vahaya terk ettiyse o suya ihtiyaç var Hayal görüyorsan hayale, seraba ihtiyaç var Koşmalısın ona o su kar suyu ise koşmalısın, yanılmalısın, hayal kırıklığına uğrayıp yenilmelisin ve umudu bir daha giymelisin sırtına

İçimiz derin bir kuyu Bakracı sağlam bir iple yavaş yavaş heyecanla ve durmaksızın, yorulmaksızın içine sallamalısın O kar suyu ile mutlaka karşılaşmalısın

İçimiz derin bir susuzluk

beste

Kış türküsünü şaşırmadan söylüyor Bu musiki geçmişten gelen bir ses; kar sesi…

İçimde yanan ocak Dumanı; ocağını terk etti, ateş özledi dumanını Yandı evin ocağı hasretten, vuslat köze çevirdi ateşi, ateş ağladı, dumanlar geri dönmedi Her kül içinde hasret besledi yanarakDönmedi duman Dışarıda yağan kara nispet çekildi aramızdan sonsuzluğa doğru…

'ben oysa aya baka baka puslanmış keman'

sonsöz

"Ey diriliş sana kurulmuş saatlerim kanadı"
T Uyar

Diriliş ateşi yanıyor Hüznümüz mü çok Kalbimiz mutmain Ölüm; en uygun durumu yaşamanınTamam Geniş zamanlar yok Kar gülün ömrünü çaldı, ben ertelenmiş günlerimi kaybettim, ânda varolmak onda kaybolmak…

Kar: masumiyet

Allah: sonsuzluk

İlham: "kar şiiri"


hüseyin karacalar