๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 27 Ağustos 2012, 14:47:53



Konu Başlığı: İbrahim Canan hocamızdan vakti eğerlendirme örnekleri
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 27 Ağustos 2012, 14:47:53
İbrahim Canan hocamızdan vakti eğerlendirme örnekleri

Hafta içinde Eyyub Sultan'da Rabb'imizin rahmetine tevdi ettiğimiz İbrahim Canan hocamız, 68 senelik ömrüne, bu kadar değerli eserleri yazmayı nasıl sığdırdığını soran gençlere verdiği cevabında şöyle demişti:

-Önce Rabb'imizin ikram ve ihsanıdır bu. Sonra demişti, İslam alimlerinin vakti değerlendirme konusundaki tavsiyelerine aynen uymuş olmam.. Şöyle devam etmişti: Zamanın değeri bilinirse ona nice eserler sığdırılabilir, nice hizmetler yüklenebilir.

Bu sırada büyük emek vererek hazırladığı "İslam'da Zaman Tanzimi" kitabına da işaretle, "Başarının önemli bir sırrı, yaşadığımız vaktin, bu kitapta anlatıldığı şekilde değerlendirilmesindedir." diyerek de zamanın iyi değerlendirilmesine dikkatimizi çekmişti.

Hocamızın İslam'da Zaman Tanzimi kitabına baktığımızda, gerçekten de İslam alimlerinin vakit değerlendirme konusunda orijinal ölçüler verip yaşanmış örnekler gösterdiklerini görmekteyiz. İşte o ölçü ve örneklerden bazı özetler:

"Dikkat! Geçmiş zaman elden çıkmıştır, gelecek zaman ise henüz ele geçmemiştir. Öyle ise içinde bulunduğun zamanın kıymetini bil, yaşadığın anı değerlendir! Dikkatini geçmişe geleceğe dağıtma!..

Nitekim hadiste de kıymeti bilinmeyen iki şeye dikkat çekilirken buyurulur ki:

-İnsanlar iki değerin kıymetini bilmiyorlar. Biri sahip oldukları sıhhatleri, ikincisi de boşa harcadıkları vakitleri!..

Evet, hem sıhhatimizin hem de boş vakitlerimizin kıymetini pek bilemiyoruz. Bazen yaşlanıncaya kadar bu kıymet bilmezliğimiz sürüyor. Nitekim iki büklüm halde yürüyen bir yaşlıya sormuşlar:

-Baba neden yere bakarak yürüyorsun, demişler?.

-Evlat demiş, gençliğimi kaybettim de onu arıyorum. Eğer bulursam tüm nakitlerimi verip gençliğimde kaybettiğim vakitlerimi geri alacağım. Ama demiş, bulamıyorum ki harcadığım gençliğimi, tükettiğim boş vakitlerimi..

Basra'nın meşhur velisi Hasan Basri Hazretleri de sahabenin vakit değerlendirmesini anlatırken diyor ki:

-Ben öyle zatlara eriştim ki, onlar sizin nakitlerinizi harcamaktan çekindiğiniz gibi vakitlerini harcamaktan çekiniyorlardı. Bulundukları anı ya okuyarak, ya yazarak, ya da zikir ve ibadetle meşgul olarak değerlendiriyorlardı. Boş vakitleri yoktu.

Bir ara Basra'nın itibarlı alimi Amir'i ziyarete gelenler, 'Bize vakit ayırsan da oturup şöyle bir sohbet etsek...' demişlerdi. Parmağıyla güneşi gösteren Amir ise demişti ki:

-Tutun şu güneşi, yerinde dursun, ben de sizinle oturup sohbetle vakit geçireyim. Bunu yapamıyor, vakti durduramıyorsanız, izin verin de bir daha ele geçiremeyeceğim vaktimi pişman olmayacağım şeylerle değerlendireyim!."

Hocamızın "İslam'da Zaman Tanzimi" kitabında anlattığı bu zaman değerlendirme örneklerinden sonra ne dersiniz, biz de kendimize sorabilir miyiz?

-Nakdimizi boşa harcamaktan kaçındığımız gibi, vaktimizi de öyle boşa harcamaktan kaçınıyor muyuz? Yoksa kimse bize, vaktin nakitten de değerli olduğunu hatırlatmıyor, paramızı boşa harcamaktan çekindiğimiz gibi, vaktimizi de boşa harcamaktan çekinmemiz gerektiği ikazında bulunmuyor mu? Televizyon karşısında tükettiğimiz saatlerimizin hesabını hiç düşünmüyor muyuz?

  Bana öyle geliyor ki: 68 senelik ömrünün tüm dakikalarını değerlendiren Canan hocamız, yazdığı ilmî eserleri, yaşadığı ihlaslı hayatıyla, özellikle kendini yetiştirmek isteyen gençlerimize vakit değerlendirme konusunda da numune-i imtisal olmuştur.. Tercüme ve tefsir ettiği Kütüb-ü Sitte hadislerinin harfleri sayısınca uhrevi mükâfatlar dileğimizle.. diyoruz..

AHMET ŞAHİN